Diyarbakır ve Ankara merkezli soruşturmalarda tutuklanan meslektaşları için Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde basın açıklaması yapmak isterken işkenceyle gözaltına alınan muhabirimiz Yadigar Aygün ile gazeteciler Pınar Gayıp, Eylem Nazlıer, Esra Soybir, Serpil Ünal ve Zeynep Kuray’ın “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” iddiasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Muhabirimiz Yadigar Aygün’ün katıldığı duruşmada avukatlar da hazır bulundu.
Savcı, bir önceki celsede sunduğu esas hakkındaki mütalaasında “kanuna aykırı olan gösteri ve toplantıyı kendilerine yapılan ikazlara rağmen sonlandırmayıp sürdürmekte ısrar ettikleri” iddiasıyla gazetecilerin atılı suçu fikir ve eylem birliği içerisinde işlediklerini belirterek ceza talep etmişti.
Mütalaanın tekrarlanmasının ardından Evrensel gazetesi muhabiri Eylem Nazlıer’in avukatı Devrim Avcı Özkurt, “Kaymakamlığın kararı ile anayasal bir düzenlemenin ortadan kaldırılması mümkün değildir. Dilekçemizde konuyla ilgili AYM’nin birçok kararını sunduk. Suçun unsurları yerine getirilmemiştir, müvekkillere dağılmaları için yer de sağlanmamıştır. Beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Gazeteci Zeynep Kuray’ın avukatı Muhammed Ünsal da “İddianamenin düzenlediği 32. maddenin unsurları gerçekleşmemiştir. Müvekkiller gazetecidir, meslektaşlarına destek olmak amacıyla anayasal haklarını kullanmışlardır. Kaymakamlığın yasaklama kararı toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına orantısız bir müdahale teşkil eder” diye konuştu.
‘Biz orantısız şiddete uğrarken hiçbir polis burada yargılanmadı’
Süreyya Operası önünde tutuklu gazeteciler için daha önce de eylem yaptıklarını belirten muhabirimiz Yadigar Aygün, “Açıklama yapacağımız gün eylemden 40 dakika önce oradaydık. Kimse gelip bizi uyarmadı ama tam eylem başlarken gelip yasak var dediler. Hatta milletvekilleri iki dakikada mı yasaklama kararı aldınız diye sordular” dedi.
Polislerin kendilerine uyguladığı şiddet görüntülerinin mahkemede izlenilmesini istediğini söyleyen Aygün, “Biz orantısız şiddete uğrarken hiçbir polis burada yargılanmadı. Polislerin uygulamasının ve Kaymakamlığın yasaklama kararının keyfi olduğunu düşünüyorum. Beraatimizi talep ediyorum” dedi.
Atılı suçun işlendiğinin sabit olduğuna kanaat getiren mahkeme, gazeteciler hakkında 5 ay hapis cezası verdi. Hükmün açıklanmasını geri bırakıldı. Sadece gazeteci Serpil Ünal’ın HAGB denetim süresinin içinde olduğunu belirten mahkeme, bu nedenle adli para cezası yönünde karar verdi.
