Üniversite öğrencileri, 12 Eylül askeri darbesi sonrası kurulan Yüksek Öğretim Kurulu’nu (YÖK) 43’üncü yılında İstanbul Beyazıt Meydanı’nda protesto etti. Öğrenciler, “Yaşamlarımızı kazanmak için YÖK’e ve Saraya karşı örgütlü mücadeleyi büyütelim” pankartını açtı.
Üniversite öğrencileri adına basın açıklamasını okuyan Ege Şahin, üniversitelerde devlet ve sermaye denetimini arttırmanın, demokratik kazanımları ortadan kaldırmanın, gençliğin mücadelesini baskı altına almanın aracı olarak darbe rejimi tarafından kurulan YÖK’ün 43 yıldır varlığını koruduğunu söyledi.
Gelinen noktada YÖK’ün adının geride kaldığını ama bu modelin kayyumlarla sürdüğünü ifade eden Şahin, “Mardin’e, Batman’a, Halfeti’ye, Hakkari’ye, Esenyurt’a atanan kayyım zihniyeti elbette bizim kampüslerimizi de ilgilendiriyor. Halkın iradesine atanan kayyumlar kampüslerimize de atanıyor. Son zamanlarda kayyım atanmayan devlet üniversitesi neredeyse kalmamış durumdadır” dedi. Rejimin dayattığı tekçi zihniyetin her alanda devam ettiğini kaydeden Şahin, anti-bilimsel, dışlayıcı ve anadilde eğitimi reddeden eğitim sisteminin derinleştirildiğini söyledi.
Derinleşen yoksulluk kriziyle öğrencilerin okurken çalışmasının olağanlaştığına işaret eden Şahin, “Ya 17 bin liraya asgari ücretle tam zamanlı bir işte çalışıp sadece derslere giriyoruz ya da yarı zamanlı bir işte yaklaşık asgari ücretin 3/1 ini alıyoruz. Burslarla geçinmek ise imkansız durumdadır” dedi. KYK yurt ücretlerine yapılan zamlara işaret eden Şahin, “Can güvenliğimizin kesin olmadığı yurtlara bile yerleşemiyoruz, fahiş fiyatlı özel yurtlara veya tarikat ve cemaat yurtlarına teşvik ediliyoruz. İhmalkar KYK yurtlarını, paralı yurtları ve bu bozuk asansör düzenini reddediyoruz, Zeren’in fotoğrafı da bugün bizimle birlikte burada. Asla unutturmayacağız” dedi.
Kampüslerde polis ve ÖGB baskısının giderek arttığını belirten Şahin, “Kadınlar öldürülürken orada bulunmayan, katilleri engellemeyen polis okullarımızda cirit atıyor” dedi. Üniversite yönetimlerinin de öğrencilere dönük baskılarını devam ettirdiğini kaydeden Şahin, “Sosyal medya paylaşımları, gruplarda yazdığı mesajlarda hedef gösterilen arkadaşlarımıza bir hedef gösterme de dekanlıklardan geliyor. Öğrencileri hedef gösteremezsiniz” dedi.
Şahin, şöyle devam etti: “Fikir ayrılıklarının, ifade özgürlüğünün olmadığı; sermayeye açılan kapılar, AVM’leştirilmeye çalışılan kampüsler hayaliniz gerçekleşmeyecek. İzin vermeyeceğiz. Diyanetle iş birliği yapıp kulüplerimize karışmaya çalışacaksınız, kutsal aile anlatıları yapacaksınız, karşınızda olacağız. Hak gasbına uğrayan Kürt ve Filistinli arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız. Siyonizme karşı nasıl nehirden denize özgür Filistin diyorsak faşizme karşı halkların kardeşliğini savunacağız. Anadilde eğitim hakkımızı kazanacağız. YÖK’e karşı yıllardır nasıl mücadeleyi büyüttüysek YÖK düzeninin yeni saldırılarına karşı da mücadeleyi sürdüreceğiz.”
Örgütlü mücadeleyle üniversiteleri özgürleştireceklerini vurgulayan Şahin, “Bütün arkadaşlarımızı bu örgütlü gücü büyütmeye, mücadele bayrağını yükseltmeye çağırıyoruz” dedi.
Eylem boyunca, “YÖK, polis, medya, bu abluka dağıtılacak”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kayyımlar gidecek, biz kalacağız” sloganları atıldı.
Eylemin ardından öğrenciler, kampüslerde yaşadıkları sorunları konuşmak ve çözüm önerileri oluşturmak amacıyla forum düzenledi.
Üniversite öğrencileri forumu halaylarla bitirirken, halay çeken öğrencilere polis saldırdı.