İstanbul’da 22. Onur Yürüyüşü gerçekleştirildi. Taksim Meydanı başta olmak üzere pek çok meydan yürüyüş öncesinde abluka altına alındı, M2 Yenikapı-Hacıosman metrosunun Taksim ve Şişhane çıkışları ile F1 Taksim-Kabataş füniküler hattı sabah saat 10.00 itibarıyla kullanıma kapatıldı. Engellere rağmen 22. onur yürüyüşü “Hatırlıyorum, hatırlıyor musun?” şiarıyla kalabalık şekilde gerçekleştirildi. Yürüyüş sırasında sık sık “Asla yalnız yürümeyeceksin” ve “Trans cinayetleri politiktir” sloganları atıldı.
Yürüyüş günü yine gözaltılar gerçekleşti. Yürüyüş günü sabah İstanbul Valiliği sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada şehrin çeşitli bölgelerinde kurulan ablukalarının nedenini “İllegal grupların sosyal medyadan yaptığı İstiklal Caddesi bölgesinde izinsiz protesto yürüyüşü ve basın açıklaması çağrısına karşı Valiliğimizce alınan tedbir kararı” şeklinde açıkladı, Onur Yürüyüşü’nü gerçekleştirmek isteyen yurttaşlara ilişkin “illegal gruplar” ifadesini kullanıldı.
Bağdat Caddesi’nde yapılan yürüyüşün ardından okunan basın açıklamasında “Bugün tüm İstanbul’u ablukaya aldınız. Tüm yolları, meydanları kapattınız. Koca bir şehirde hayatı durdurdunuz. Ama şunu unuttunuz: Biz gerekirse taşı deler, zamanı büker, yine birbirimizi gülüşlerimizde buluruz” ifadeleri kullanıldı. “Hatırlıyorum, hatırlıyor musun?” temasıyla gerçekleştirilen 32. Onur Haftası’nın yürüyüş ile sonlandırıldığı ifade edilerek binlerce kişilik onur yürüyüşleri, hayatını kaybeden LGBTİ’ler hatırlatıldı: “Gezi direnişinde kaybettiğimiz yoldaşlarımızı, Roboskî’yi, Filistin ve Rojava’daki savaş suçlarını, kayyum ile gasbedilen belediyelerimizi, tutsak edilen vekillerimizi, Berkin Elvan’ı, Ceylan Önkol’u, deprem bölgelerinde ihmal nedeniyle hayatını kaybeden binlerce insanı, KHK ile işinden ederek açlığa terk ettiğiniz milyonları, ‘başıboş’ diye yaftaladığınız sokak köpeklerini unutmadık. Bu günlerde, bu kalabalıktan güç alıyoruz ve yineliyoruz. Polisi kandırmaktan, bizimle uğraşmak zorunda bırakmaktan hiç bıkmadık, şehrin farklı yerlerinde, her gün olduğumuz varoluşlarımıza çağrı yaptık.”
Yapılmak istenen çoğu etkinliğin, eylemin defalarca yasaklandığı vurgulanarak, bu politikaların LGBTİ’leri yalnızlaştırdığı ifade edildi. LGBTİ’lerin bu ekonomik krizden ve yoksulluktan etkilendiği, en temel yaşamsal haklardan olan barınma ve sağlığa erişim hakkının ihlal edildiği vurgulandı. Tüm bu politikalara karşı hiçbir LGBTİ’nin yalnız olmadığı ifade edilerek, “Şimdi uzaktan uzak bir geçmiş gibi gelen o kalabalık, o insanlar hâlâ buralardayız. Hiç gitmedik. Seçim zaferinin ilk konuşmasında bizi hedef haline getiren 12. Cumhurbaşkanı bilsin ki, örgütlediğiniz büyük aile buluşmaları da kutuplaştırıcı siyasetiniz de işe yaramayacak. Biz LGBTİ+’lar ne sokakları ne siyaseti ne hayatlarımızı sizlere bırakacağız. Tüm bu yoksulluğu, biz LGBTİ+’ları, Kürtleri, mültecileri hedef haline getirerek üzerinden atmaya kalkan iktidar, savaş politikalarıyla, toplumu kutuplaştırırken bütün Türkiye halklarını yoksulluğa mahkum ediyor, politikacılar ise servetlerine servet katıyor. Bizi, rezil bir geleceğe köle sanıyorlar” dendi.
Yasaklara ve baskıya karşı bir arada olunacağının altı çizilerek eşit ve özgür hayattan yana olan tüm yurttaşlar mücadeleyi yükseltmeye davet edildi.
Yürüyüşü gerçekleştirmek isteyen LGBTİ’leri illegal ilan eden İstanbul Valiliğine seslenilerek “Bizi ‘sözde’ illegal ilan edenler duysun: Evde, sokakta, işte, okulda, çarkta, her yerdeyiz. Ne yalnızız ne yanlış. Bir gün değil her gün içinizdeyiz. Binlerce polisiniz, helikopterleriniz, yasaklarınız bizi durduramaz. Şehrin tüm sokakları bizimdir” ifadeleri kullanıldı.
Eylem sloganlarla sonlandırıldı. (EVRENSEL)