Bizimle iletişime geçin

Söyleşi

Gökhan Yavuzel: Hiçbirimiz bir suç işlemedik kalemimizle, sözümüzle, sazımızla ölümleri durdurmak istedik

Eli kalem tutan ve barışı lügatından eksik etmeyen biri, belinde silahla gezmek zorunda kalıyorsa bu iktidarın sorgulanması gerektiğini söyleyen PEN Üyesi Yazar Gökhan Yavuzel, “Hiçbirimiz bir suç işlemedik; sadece kalemimizle, sözümüzle, sazımızla ölümleri durdurmak, masumların yanında olmak ama zalimlerin karşısında durmak istedik” dedi.

Bahattin Seçilir/İstanbul

Barış İçin Edebiyatçılar İnisiyatifi’nin 2016 Ocak ayında yayınladığı “Amasız, fakatsız bu suça ortak olmayacağız” adlı barış bildirisini hazırlayan ve imzalayan Gökhan Yavuzel, hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla 12 Nisan 2019 tarihinde yakalama kararı çıkartılmıştı. Yavuzel, 2019 yılında Birleşik Krallık’a iltica talebinde bulunmuş ve bu talebi kabul edilmişti.

Haziran 2020 tarihinde “Kurtjitem” adlı Twitter kullanıcı tarafından ölümle tehdit edilmiş, söz konusu tehditlere 6 Haziran 2020 tarihinde sosyal medya hesabından “Gökhan Yavuzel – Ölüm tehditlerine karşı sözlü açıklaması” başlıklı bir video ile cevap veren Yavuzel, iktidar için “Düşeceksiniz” ifadesini kullanması “Cumhurbaşkanına hakaret” sayılmıştı.

Avrupa’da sanatçı, siyasetçi, yazar ve gazetecilere yönelik 55 kişilik “İnfaz listesi”nde adı olduğu için uyarılan Yavuzel, 26 Temmuz 2021 tarihinde evinin yakınlarında Tükçe konuşan bir grubun fiziki saldırısına uğramıştı.

Geçtiğimiz günlerde Yeni Akit ve Aydınlık gazetelerinin de içinde olduğu, iktidara yakın bir grup gerici-yandaş medya tarafından tekrar hedef gösterilen Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) üyesi yazar ve şair Gökhan Yavuzel ile konuştuk.

Barış İçin Edebiyatçılar İnisiyatifi’nin 2016’da yayınladığı “Amasız, fakatsız bu suça ortak olmayacağız” bildirisini hazırlamanız ve imzacısı olmanız nedeniyle hedef gösterilmiş ve yurt dışına çıkmak zorunda bırakıldınız. Süreci bilmeyenler için özetleyebilir misiniz?

Gökhan Yavuzel: Hendek operasyonları kapsamında süren askeri harekatlara karşı devletin saldırıları durdurması ve ortak bir çatı altında uzlaşı görüşmelerinin başlaması amacıyla yazılıp imza kampanyasına dönüştürülen bir bildiriydi. Binlerce edebiyatçı, yazar ve şair bu bildiriye imza attı. O dönem, henüz ilk kitabım yeni yayımlanmış, kitabın satış başarısından dolayı tanınmaya başlıyor, gazetelere söyleşi veriyor ve çeşitli TV kanallarına konuk olarak katılıyordum. Barış için edebiyatçılar inisiyatifi adına, “Eğer devlet yaralıları tedavi etmez ve bu operasyonlarına devam ederse, katliamlarına bir yenisini daha ekleyecek” dedim. Bu demeç ve bazı ifadelerim, ANF’de manşet haber olarak yayımlanmıştı. Bu manşet, Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığım iddianamede suçlamalardan biriydi aynı zamanda. Ve maalesef operasyonlar durmadı, netice de binlerce insanın ölümüne sebebiyet verdi ve katliam olarak tarihe geçti.

“Hiçbirimiz bir suç işlemedik; sadece kalemimizle, sözümüzle, sazımızla ölümleri durdurmak istedik”

O günden sonra hedef haline gelmeye başladım. Kendi alanımdaki başarılar baltalanıyor, yok edilmeye çalışılıyordu. İnternette daha önce yayımlanmış ödüllerim, kitap imza günlerim, katıldığım çoğu TV ve Radyo programlarının haberleri tek tek kaldırılıyordu. Özeleştiri vermem gerekirse; belki biraz daha taktiksel davranabilirdim, daha görünmez olabilirdim. Bu sayede hedef olmazdım. Ancak o zamanki tecrübesizliğim, yaşın verdiği toyluk, milli duygular gibi sebepler öne atılmama sebep oldu. Sanırım kör cesaretim bu noktada etkindi. Ancak “ben yapmasam, kim yapacak?” düşüncesi de hakimdi. Ve şundan emin olun ki, hiçbirimiz bir suç işlemedik; sadece kalemimizle, sözümüzle, sazımızla ölümleri durdurmak, masumların yanında olmak ama zalimlerin karşısında durmak istedik. Hepsi buydu…

Son süreçte yeniden iktidara yakın medyanın hedefi durumundasınız. Bunlarla ilgili ne söylemek istersiniz?

Gökhan Yavuzel: Beş yılın sonunda döndüğüm Türkiye’de, silahla geziyordum. İki defa ruhsatsız silahla yakalandım. Eli kalem tutan ve barışı lügatından eksik etmeyen biri, belinde silahla gezmek zorunda kalıyorsa bu iktidar sorgulanmalıdır. Tanımadığım bilmediğim kişilerden sürekli ölüm tehditleri alıyordum. Abartılı biçimde gözaltına alınıyordum. Misafir olarak gittiğim evlerde, iştirak ettiğim düğünlerde ve hatta hastanelerde bile gözaltına alındığım bir çok zaman oldu. Ayda en az iki mahkemeye katılıyordum. Türkiye’de 1 sene kaldıktan sonra tekrar yurtdışına çıkmak durumunda kaldım. Daha önce Galler’de ciddi bir fiziki saldırıya uğramıştım, devlet tarafından sızdırıldığı iddia edilen ‘İnfaz listesinde’ ismim vardı. Yani başka ülkeye sığındıktan sonra bile rahat yüzü görmedim. Bu yüzden sürekli tedbirle dolaşıyorum. Bunun yanında başka sorunlar, travmatik olaylar, hüzünler, özlemler, kaygılar ve ataklar da eklenince sorunun boyutu fazlalaşıyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, bir de yandaş medyanın hedefinde olmak, sürekli trollerin itibar suikastına maruz kalmak katlanılmaz geliyor bazen.

PEN üyesi bir yazar ve muhalif kimliğinizle tanınıyorsunuz. Bu suça ortak olmayacağız bildirisinden bugüne Türkiye’deki siyaseti nasıl yorumlarsınız.

Gökhan Yavuzel: Her şeyden önce ben siyasetçi değilim. Bir edebiyatçıyım. Ancak her vicdan sahibi vatandaş gibi sorunlara kayıtsız değilim. Bence siyasi şartlar şu an daha ağır. Günden güne daha da kötüleşiyor. Önceden en azından muhalif girişimlere karşı önce bir soruşturma açılırdı, şimdi soruşturma olmadan direk dava açılıyor. Hali hazırda ciddi bir ekonomik kriz var; yoksul, işçi ve emekçi perişan halde. Mecliste konuşmak, istişare yapmak yerine tekme tokatlar konuşuyor. Siyasiler meydanlarda küfür ediyor, külhanbeyini oynuyorlar. Bu zihniyet ve yarattığı utanmazlık, siyaseti rantın malzemesi olarak kullanma eylemi karşısında bir umut doğmaz maalesef. 

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Gökhan Yavuzel: Çocuklara nezaketi öğretmek, onlara kabiliyetlerine göre özgüven duymalarını sağlamak gelecek için çok önemli. Onları sistemin planladığı robotlar gibi büyütmek yerine, gerçekçi yaklaşımlar aşılatmak hayati önemdedir.

Ahmed-i Xani’nin 300 yıl önce başlattığı birlik söylemi halen sağlanamadı. Bu ulusal birlik bilincine eriştiğimiz gün, hedeflere ulaşmak zor olmayacaktır. 

Son olarak, şehitleri ve ailelerini unutmayın diyorum.

Söyleşi için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılar diliyorum.



Eylül 2024
PSÇPCCP
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30 

Daha Fazla Söyleşi Haberler