Yadigar Aygün/ İstanbul
Aydın Didim’de Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) Genel Başkan Yardımcısı Fatma Alökmen, işçilerden Serdar Gür, Yücel Memiş, öğrenci Rohat Ayas ve bulundukları evin sahibi Emine Turan 29 Kasım’da tutuklandı. Tutuklama gerekçeleri ise 1 Mayıs Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü’ne katılmak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne katılmak, işçi eylemlerine katılmak. DEV TEKSTİL İstanbul Temsilcisi Okan Karaçam, İzmir’de tutuklananların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
‘AKP iktidarı sendikamızı terörize etmeye çalışıyor’
Karaçam, AKP-MHP iktidarının topluma yönelik saldırılarını devam ettirdiğini söyledi. DEV-TEKSTİL sendikasına yönelik operasyonların ilk defa olmadığına dikkati çeken Karaçam, tutuklamaların hukuksuz olduğunun altını çizdi. Karaçam, “Bugün içerisinden geçtiğimiz ekonomik kriz derinleşmesi, siyasal krizin derinleşmesi ile birlikte AKP faşizmi tüm topluma dönük saldırılarını büyütüyor. Bir kez daha sendikamız saldırı ile karşı karşıya kaldı. Genel başkan yardımcımızın da içerisinde olduğu arkadaşlarımız, bir arkadaşımızın zeytinlerini toplamak için gittiği evde operasyon yapılarak gözaltına alınıp hukuksuz biçimde tutuklandılar. Didim Savcılığı hiçbir gerekçe bulamadığından 1 Mayıs’a ve 8 Mart’a katılmaları gerekçe göstererek arkadaşlarımızı tutukladı. Sendikamıza dönük saldırılar bugün ilk değil bundan öncede sendikamız operasyonlar ile karşı karşıya kaldı. AKP iktidarı sendikamızı terörize etmeye çalışıyor” dedi.
‘1 Mayıs’a, 8 Mart’a katılmak suç olarak gösterilemez’
Tutuklananların sınıf mücadelesi yürüttüğü için tutuklandığına vurgu yapan Karaçam, “Didim Savcılığı suç işlemektedir. 1 Mayıs’a, 8 Mart’a katılmak suç olarak gösterilemez. Bizler, başta tekstil işçileri olmak üzere sınıf mücadelesini yürütebilmek için, patronların karşısında olduğumuz için devlete karşı uysal olmadığımız için bu saldırılar ile karşı karşıya kalıyoruz. Biz, sendika yöneticileri olabiliriz ama bizler birer tekstil işçileriyiz. Fatma arkadaşımız 12 yaşından bu yana tekstil sektöründe çalışan, çocuk işçilik yaşından beri bu mücadelenin içinde yer alıyor. Sermayeye, iktidara, açlığa, sefalete, yoksulluğa boyun eğmediğimiz için bu saldırılar ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
‘Birleşik mücadeleyi büyütmeliyiz’
Didim’de tutuklanan sendikacıların, işçilerin ve öğrencilerin bir an önce serbest bırakılması gerektiğine dikkati çeken Karaçam, tutuklama ve gözaltılara karşı birleşik mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. Karaçam, “AKP iktidarına boyun eğmeyen herkes tutuklama, gözaltı saldırısı ile karşı karşıya kalıyor. Sendikalara operasyon gerçekleşitiriliyor, öğrencilere operasyon gerçekleştiriyor, kadın mücadelesi yürütenlere operasyon gerçekleştiriliyor. Toplumsal kesimleri, baskı altına almak için devlet, tüm baskı mekanizmalarını saldırı biçimiyle işletiyor. Bizler, bu saldırılar karşısında yalnız değiliz. Yürüttüğümüz sınıf mücadelesinin meşrutiyeti ile işçi sınıfından aldığımız güç ile bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Karşı karşıya kaldığımız sorunlara karşı yan yana gelip birleşik mücadeleyi örgütlemek zorundayız. AKP-MHP faşizmin baskılarına boyun eğmeyeceğiz. Fabrikada, sokakta, üniversite önlerinde mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Sömürüsüz bir dünyayı kurmak, insanca yaşamak ve çalışma koşullarını elde etmek için mücadeleyi sürdüreceğiz. Arkadaşlarımız bir an önce serbest bırakılsın. Bizler, 1 Mayıs’lara, 8 Mart’lara katılamaya devam edeceğiz” diye belirtti.