Cumartesi Anneleri 985. hafta buluşması bugün Galatasaray Meydanı’nda, polis bariyerlerinin önünde yapıldı.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu’nun yanı sıra Uluslarası Af Örgütü ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan temsilcilerin de katıldığı buluşmada Mehmet Nezir Duman için adalet istendi.
Bu haftaki açıklamayı İnsan Hakları Vakfı’ndan Ümit Efe okudu:
“985. haftamızda, bizi gerçek mekanımızdan ayıran bariyerlerin önünde duruyoruz. Bariyerlerin önünden devleti yönetenlere sesleniyoruz: Hiçbir anayasal, yasal zemini olmayan bu anlamsız yasağa ve kısıtlamalara son verin! Bireysel başvuru yolunun etkili olabilmesi, ancak ihlâlin giderilmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Anayasa Mahkemesi kararlarına koşulsuz uyun; bariyerleri kaldırın, sınırlamalara son verin.
“Bu hafta,‘Kaybedilişinin 31. yılında Mehmet Nezir Duman’ı unutmadık’ demek ve onu anmak için bir araya geldik.
“29 yaşındaki 7 çocuk babası Mehmet Nezir Duman, İdil’de yaşıyordu. Defalarca evine kolluk tarafından baskın yapılmış ve gözaltına alınarak işkence görmüştü. Eşine sürekli takip edildiğini söylüyordu. Ticari taksi olarak kullandığı kendi adına kayıtlı 62 AE 220 plakalı aracında şoförlük yapan Duman, 12 Şubat 1993 tarihinde Midyat’a yolcu götürdü. Ertesi gün Midyat’tan İdil’e dönerken,Tepeköy yol ayrımında silahlı dört kişi tarafından aracı durduruldu. Bu dört kişiden üçü Nezir’i kendi araçlarına bindirerek kaçırırken, dördüncü kişi de Nezir’in aracını aldı.
“Olayı gören A.K. adlı kişi durumu Nezir’in babası Ali Duman’a bildirdi. Aynı kişi ayrıca, Nezir’in yanında Tepeköy korucularını gördüğünü belirtti. R.K. adlı başka bir tanık ise Nezir’in kaçırılmasını takiben aracının da Midyat’a doğru götürüldüğünü ifade etti.
“Ali Duman, olaydan haberdar olur olmaz İdil Merkez Jandarma Karakolu’na gitti. Oğlunun ve kullandığı aracın kayıp olduğunu bildirdi ve bulunmalarını istedi.
“6 Mayıs 2005 tarihinde, Nezir’in eşi Azime Duman, İHD Mardin Şubesi avukatlarından Erdal Kuzu aracılığıyla Dargeçit Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu. Söz konusu başvuru için yetkisizlik kararı veren savcılık, dosyayı İdil Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. Ancak İdil Cumhuriyet Başsavcılığı 30 Ocak 2009 tarihinde zamanaşımı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
“24 Mart 2009 tarihinde baba Ali Duman, Avukat Veysel Vesek aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na yeniden başvurdu. Oğlunun ölü veya sağ bulunması ve onu kaçıranların tespit edilerek haklarında yasal işlem yapılmasını talep etti. Ayrıca halen trafikte görünen oğluna ait aracın bulunmasını istedi. Ancak, savcılık etkin soruşturma yapmak yerine 2 Haziran 2009 tarihinde ‘aynı olay hakkında mükerrer soruşturma yapılamaz’diyerek kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Duman Ailesi’nin çabaları sonuçsuz kaldı.
“Türkiye’de yargı makamları gözaltında kaybetmelerle ilgili kararlarında, suçun özgün yapısını ve devam eden ihlâl niteliğini gözardı ediyor, dosyaları zamanaşımı hükümleri ile kapatıyor.
“985. haftamızda yargı makamlarına sesleniyoruz: Zaman suçu perdelemenin aracı olarak kullanılamaz. Nezir Duman dosyasında verilen tüm zamanaşımı kararlarını kaldırın. Etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürüterek gerçeği ortaya çıkarın, adaleti sağlayın.
“Kaç yıl geçerse geçsin, Mehmet Nezir Duman için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.” (Bianet)