Bizimle iletişime geçin

Makale

Küçük Burjuva İdeolojisinin Anatomisi- 4

Küçük burjuva devrimcilerin kolektif başarıları hazmetmekte zorlanmalarının nedeni; onların bireyciliklerinin doyurulması için kolektif başarıların geriye çekilmesi ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Kendisinin görünür olması için kolektifin etkisizleştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle örgütsel yetkiyi ele geçirdikten sonra devrimci unsurları dışarıda bırakarak etrafını ideolojik anlamda tutarlı bir kimlik ve karakterden yoksun niteliksiz kafa kol ilişkileriyle örmeye başlar.

Küçük burjuva ideolojisiyle barışık bir halde yaşamak proleter hareketler açısından ideolojik anlamda yavaş ölüm anlamına gelmektedir. İdeoloji, doğa ve toplum tarihindeki tüm fenomenler gibi dönüşüme olanaklıdır. İdeolojik mücadeleyi bırakmış bir politik hareket felsefi olarak yenilmiş ve kendisini kuşatan koşullara /ideolojiye koşullamış bir harekettir aynı zamanda. Düzen sınırları içerisinde başarı fırsatını kaçırmış olan küçük burjuva devrimci bu şansız talihini devrimci örgütte tersine çevirmek ister. Bir küçük burjuva devrimcinin komünist partide profesyonel devrimcilik yapması onun henüz proleterleştiği anlamına gelmemektedir. Kendi tarihsel döneminin sınıf mücadeleleri pratiğini başarılı gözlemleyen Engels yoldaş bu durumu; küçük burjuvazinin güç ilişkileri nedeniyle proletaryaya yaklaşması olarak görülmesi taraftarıydı.

Basit meta üretimi koşullarında oluşmuş bir zihniyetin dönüşümünün gündelik örgütsel koşuşturmalar içerisinde sağlanamayacağı bir gerçektir. Küçük burjuva devrimciliğinin en temel özelliği; aynı anda hem burjuva hem de devrimci gibi davranmayı başarmasıdır. Sınıflı toplum tarihinde böyle ikili bir sınıfsal karakter taşıyan tek sınıf olma şerefi küçük burjuvaziye nail olmuştur. Henüz proleter dönüşümü gerçekleştirmemiş bir küçük burjuvanın yaptığı devrimcilik komünist harekete katkıdan çok sorunsallık olarak yansır. Çünkü küçük üretici kendi yarattığı artı değerin bir kısmına el koyarak kendisinde somutlaşan işçiliğin burjuvasını yaratmaktadır. Bu durum küçük burjuvayı aynı anda işçi ve burjuva olmak gibi ikili bir sınıfsal karaktere sürüklemektedir. Küçük burjuvazinin devrimci örgüte yaklaşmasının sebebi kendi beden işçiliğinden kurtulacak kadar kapitalist üretimi gerçekleştirecek sermayeye ulaşamamasıdır. Çünkü yeniden üretim ve paylaşım süreçlerinde basit meta üretiminden doğan artı değerin büyük bölümü vergiler yoluyla büyük burjuvazinin kasasına gitmektedir. Bu durum kendi kendisinin işçisi ve aynı zamanda kısmi burjuvası olan küçük burjuvazinin üretim araçlarını elinde tutan büyük burjuvazi ile çelişkisinin temelini oluşturmaktadır. Ama kapitalist üretimin yapısal dönüşümü ve rekabet nedeniyle kendisindeki burjuva yönü kaybederek işçileşen küçük burjuvazi devrimci saflara katıldığı zaman bile sömürüye karşı olduğu halde her zaman kafasının bir köşesinde sömürme güdüsünü de canlı tutar. Bu durum onun oluştuğu sınıf formasyonunda hem sömürülen hem de sömüren karakterde olmasından ileri gelir. Ekonomik üretim ilişkilerinde oluşan ikili karakteri devrimci siyasete aynı anda devrimci ve burjuva yöne sahip olmak olarak yansımaktadır. Küçük burjuva devrimci birey ve örgütlerin güvenilmez olmasının maddi temeli buralarda yatmaktadır.

Küçük burjuva devrimci zihniyetin tarih boyunca devrimci işçi sınıfının siyasetine yar olduğu görülmüş bir şey değildir. Bulaştıkları bütün örgütsel kültürleri, kıskançlık, rekabet ve karalama düsturu içinde tahrip ederler. Mesela politik geleneğimizin örgütsel sosyolojisinde ortaya çıkan olumsuz davranış ve düşüncelerin çoğu sınıfsal olarak küçük burjuva ve lümpen proletaryadan beslenmektedir. Proleter devrimci unsurların görevlerin büyüğüne yada küçüğüne bakmaksızın demokratik merkeziyetçiliğin ön gördüğü biçimde kolektif disipline saygı eğilimi taşımasının sebebi bu kesimlerin devrimciliği bir yaşam biçimi haline getirmiş olmasından kaynaklanır. Ama gelin görün ki bu durum küçük burjuva devrimciler açısından hiç bir zaman böyle olmaz. Bir küçük burjuva kadro için devrim ve partiye yapılacak en iyi hizmet onun koltuğunu sağlama alacak bir hizmettir. Eğer gerçek hayatın çelişkilerine yaslanan sınıfın siyaseti onun küçük iktidarıyla çelişiyorsa, o böyle bir durumda bencil ve arsız bir şekilde kendi koltuğuna yapışma pahasına devrimci sınıflara sırtını dönebilmektedir. Küçük burjuva zihniyetinin iktidar olduğu bazı Sosyalist demokrasi örgütlerinde onaylayıcıların, pohpohlayıcıların ve siyasal yalakacıların yerden biten mantar gibi çoğalmaları boşuna değildir.

Sosyalist demokrasi formasyonunda yetki kapmış küçük burjuva gruplar demokratik merkeziyetçilik gereği bu yetkiyi yeni gelenlere devrettiği zaman adeta dananın kuyruğu kopmaktadır. Birinci elden yetkiyi kaybetmiş olan bu küçük burjuva öbekler, bundan sonra yaptıkları tek şey yeni gelen yöneticilerin başarısız olması için siyaset dışı yöntemlerle karşı çalışma örgütlemek olmaktadır. Mesela özellikle politik geleneğimizin Avrupa sahası bu konuda bir toplumsal laboratuvar özelliği göstermektedir. Aslında küçük burjuvazi örgüt içi iktidar ve muhalefette de proletaryanın davasına zarar vermektedir. Çünkü küçük burjuvazinin devrimcilik yapma nedeni meta dünyasının fenomenlerine zimmetlidir. Ayrıyeten örgüt içi iktidarı eline geçiren küçük burjuvazinin siyasette devrimi ve adanmışlığı öne çıkarmasına da güvenmemek gerekiyor. Siyasette devrimi ve adanmışlığı ne kadar öne çıkarırsa çıkarsın, küçük burjuva siyaset son tahlilde bunu gerçekleştirmek için ileri sürdüğü araçlar içerisinde en çok reformist ve düzen içi olanına meyleder. Marks’ın deyimiyle küçük burjuvazinin tarihte ilk filozofu olan Proudhon’un hizmetin karşılığı ilkesine ters düştüğü için özel mülkiyeti eleştirmesine bu durum benzer.

Mülkiyeti ortadan kaldırmak yerine eleştirmek, yada mülkiyetin adil bölüştürülmesini özgür bir topluma giden yol zannetmek küçük burjuvazinin siyasette geleceği son noktadır. Aksi taktirde bizler son zamanlarda devrimci kimliği elden bırakmadan bir sosyal demokrat gibi düşünme trendini nasıl açıklayabiliriz? Bir gün burjuva liberal, ertesi gün devrim ve komünizm şehitleri için ağlayan karmaşık ve tutarsız bir ruh halinin tarifini maddi sınıf temelleriyle yapmanın zamanı gelmiştir bizce. Tutarsızlığın, eklektizmin, karşıtlığın bir aradalılığın ve nihayet bohemleşmenin insan çoğunluğu tarafından normal görüldüğü bu tarihsel dönemeçte küçük burjuva devrimci siyaset ve kültür açısından adeta gün doğmuştur.

Küçük burjuvazinin siyaset biliminde bohçasında her türlü zerzevatı barındıran bir çerçiciye benzetilmesi boşuna değildir herhalde. Kitlelerin kahramanlığı yerine kişilerin kahramanlığını geçirmek küçük burjuvazinin daha önce sistem sınırları içerisinde kaybettiği kendindeki burjuvaziyi yeniden diriltme niyetinden ileri gelmektedir. O ne kadar devrimci bir kahraman olmaya hevesli görünürse görünsün aslında olmak istediği imtiyazlı yeni bir burjuva olmaktır. Zaten tarihi yapan kitleler değil bilakis bireyler olduğu yönündeki hastalıklı tarih anlayışları bu durumu desteklemektedir. Örgütsel hayatta abartılı adanmışlık gösterisine aşırı ihtiyaç duymaktadır. Bunun bir nedeni de bireyciliğini gizleme ihtiyacının tatmin edilmesi gerekliliğinden ileri gelmektedir.

Küçük burjuva devrimcilerin kolektif başarıları hazmetmekte zorlanmalarının nedeni; onların bireyciliklerinin doyurulması için kolektif başarıların geriye çekilmesi ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Kendisinin görünür olması için kolektifin etkisizleştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle örgütsel yetkiyi ele geçirdikten sonra devrimci unsurları dışarıda bırakarak etrafını ideolojik anlamda tutarlı bir kimlik ve karakterden yoksun niteliksiz kafa kol ilişkileriyle örmeye başlar. Çünkü küçük burjuva kadronun devrimci eleştiri ve gelişmeye değil varlığının onaylanmasına ihtiyacı vardır. Bu marjinal, klikçi ve niteliksiz ilişkiler içerisinde kendisindeki burjuva yön büyürken, etrafındaki onaylayıcıları ise kişilik olarak küçülürler. Bu aynı zamanda çift taraflı ideolojik bir küçülme halidir. Böylesine hastalıklı ilişkiler ağı içerisinde öbekleşen kesimlerde özgür seçim ve irade bir kez daha mülk dünyasının şatafatlı materyallerinin gölgesinde çarmıha gerilir. İşte burada entelektüel seviyesi nasıl olursa olsun küçük burjuva devrimci, kolektif yapıyı aydınlatan, ilerleten ve sıçratan devrimci fikirlerden rahatsız olmaktan kendisini alıkoyamaz. Bir örgütsel formasyondaki proleter ve küçük burjuva devrimciler arasındaki çelişmeler, devrimci yeni fikirlerin kapıyı çaldığı böylesine bir politik koşulların şafağında boy vermektedir. Düzen sınırları içerisinde başarı şansını kaçırmış olan küçük burjuvazi devrimci, örgütte bunu tatmin etmek isterken, proleter devrimcilerle çatışması onun bir sınıf yazgısıdır…



Eylül 2024
PSÇPCCP
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30 

Daha Fazla Makale Haberler