Mezopotamya Ajansı’ndan Ömer İbrahimoğlu’nun haberine göre; İstanbul’un Kadıköy ilçesinde 18 Mayıs’ta bir araya gelen gençlik örgütleri, Mayıs ayında hayatını kaybeden İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer, Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin ve Necmi Öner’i andı. Polisler, eylemcilere saldırarak, 20 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi üyesi ve Genç Kadın Koordinasyon üyesi Senem Eriş, “polise mukavemet” iddiasıyla tutuklandı. Eriş, tutuklandıktan sonra götürüldüğü Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde 2 kez çıplak arama dayatmasına maruz kalarak, 15 gardiyan tarafından yerlerde sürüklendi. Eriş, istemediği halde adli koğuşa götürüldü. Eriş, halen adli koğuşta tutuluyor.
Direndiği için soruşturma açıldı
Eriş hakkında çıplak arama dayatması ve adli koğuşa götürülmeye karşı çıktığı için 2 ayrı disiplin soruşturması açıldığı öğrenildi. Yaşananlara dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) mesaj gönderen Eriş, hala adli koğuşta tutulduğunu aktardı. Cezaevlerinde derin bir tecridin olduğunu dile getiren Eriş, “Mücadelemizin tam ortasına Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü koymalıyız ve tek yoğunlaşmamız bu olmalı. Çünkü Kurdistan, Türkiye ve dünya halklarının kurtuluşu burada olacak” diye belirtti.
‘Gençlik kendini yenileyerek direnmelidir’
Cezaevleri direnişlerine daha hassas yaklaşılması gerektiğinin altını çizen Eriş, “Faşizmin, kapitalist modernitenin kendini en çok kurumsallaştırdığı alanlardan bir tanesi zindanlardır. Elbette faşizmin ve kapitalist modernitenin kurumsallaşması karşısında en büyük tehdit gençliktir. Gençlik her şeyden önce kapitalist moderniteyi kusmalı. Gençlik kendini yenileyerek, direnmelidir” ifadelerini kullandı.