İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 813’üncüsünü Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Kayıp yakınları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile hak savunucularının katıldığı eyleme, gözaltında zorla kaybedilenlerin ve faili meçhul saldırı sonucu katledilenlerin fotoğrafları taşındı. Bu haftaki eylemde, Batman’da 4 Eylül 1993’te katledilen DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın failleri soruldu.
Eylemde ilk olarak Mehmet’in eşi Cihan Sincar söz aldı. Mehmet’in insan hakları için yaşamı boyunca mücadele ettiğini, katledilme sebebinin de bununla bağlantılı olduğunu kaydeden Cihan, “Mehmet Sincar’ın da ilk işi insan haklarını aramak oldu. O yüzden Kürdistan’ın her yerinde katledilen insanlar varken kan dökülmesin diye çabalarken kanı döküldü. Bu katliamları yapan ne insanlık biliyor ne de hak biliyor. Şu ana kadar bu katillerin bulunmasını istedik. Herkes bilsin ki bütün kayıplar bizim için Mehmet Sincar’dır. Biz de Mehmet in ailesi olarak İHD’ye teşekkür ediyoruz ve elimizden gelen ne varsa tek bir damla kanımız kalana kadar mücadele edeceğiz. Bu davayı zaman aşımına uğratmak istiyorlar. Ape Musa’ya da onu yapmışlardı. Kürt olduğumuz için bunlar yapıldı. Ölene kadar da mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Ardından İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Ömer Saman, Mehmet’in katlediliş hikayesini şu sözlerle anlattı: “Mehmet Sincar, 1953 yılında Mardin’in Ömerli ilçesi İkipınar köyünde dünyaya gelir. İlkokulu doğduğu köyde, ortaöğrenimini Mardin’de tamamladıktan sonra lise eğitimi için Adana’ya gider. 1973 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’ni kazanır ve 1978 yılında mezun olur. Sonrasında öğretmen olarak Dersim’e tayini çıkar. Yaklaşık olarak bir sene çalıştıktan sonra, Maraş katliamı boykotu nedeniyle sürgün edilir. Sürgün edildiği ilçede sağcı gruplar tarafından tehditlere ve saldırılara maruz kalır ve daha görevine başlamadan ailesinin yanına dönmek zorunda kalır.
Sincar, 1991 yılında Demokrasi Parti’den milletvekili seçilmiştir. Derneğimiz üyesi olan Sincar, dönemi itibariyle Mecliste özellikle bölgedeki faili meçhul cinayetler, JİTEM, Hizbullah’ın gerçekleştirdiği katliam ve cinayetlere ve köy korucularının saldırılarına karşı aktif çalışmalarda bulunmuştur. Demokrasi Partisi (DEP) Mardin Milletvekili Mehmet Sincar’ın, Parti Meclisi üyeleri Habip Kılıç ve Hikmet Kılıç’ın ‘faili meçhul’ bir şekilde katledilmesine dair incelemede bulunmak amacıyla gittiği Batman’da, İl Örgütü yöneticileri olan Metin Özdemir ile birlikte 4 Eylül 1993 tarihinde Elma Sokak’ta uğradığı silahlı saldırıda katledilmesinin üzerinden 31 yıl geçti.”
Saman, devamında Mehmet’in katledildiği sürece dair şunları dile getirdi: “Türkiye’de 90’lı yıllar, OHAL rejiminin yürürlükte olduğu, zorla kaybetme, yargısız infaz ve faili meçhul cinayetler gibi insanlığa karşı suçların yaygın ve sistematik bir saldırının bir parçası olduğu dönemdir. O dönemde yaşanılan ağır insan hakları ihlalleri ile ilgili açılan soruşturma ve dava dosyaları, zaman aşımı devreye konularak adliye raflarında çürümeye bırakılmakta, dosyalar kapatılmaya çalışılmaktadır. Bunun son örneklerinden biri de üyemiz Mehmet Sincar’ın dosyasında karşımıza çıkmaktadır. Dosya, zaman aşımı ile karşı karşıyadır. Bilindiği üzere zorla kaybetme, yargısız infaz ve faili meçhul cinayetler gerek uluslararası insan hakları hukuku gerek uluslararası ceza hukuku sözleşmelerinde, suçun nitelikleri itibariyle insanlığa karşı suç olarak tanımlanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7. Maddesinin 2. Fıkrasında insanlığa karşı işlenen bir fiil nedeni ile evrensel hukuk kurallarına göre fail/failler her zaman yargılanabilir, cezalandırılabilir, zaman aşımı söz konusu olamayacaktır.”
İnsan hakları savunucuları olarak adalet ve hakikat arayışının süreceği mesajını veren Saman, “Özetle ifade ettiğimiz günümüzde yaşanan olaylar dahil olmak üzere hala sürdürülmeye çalışılan zaman aşımı vb. cezasızlık zırhları ile failleri yargılama dışında bıraktırmanın insancıl hukuk kurallarına ve sözleşmelerine aykırı olduğunu biliyoruz. Burada Mehmet Sincar nezdinde tüm kayıpları, faili meçhul cinayetlerle katledilenleri anarak, insan hakları savunucularının adalet ve hakikat arayışının asla bitmeyeceğinin de altını çiziyoruz” dedi.
Açıklama, 1 dakikalık oturma eylemi ile sona erdi.