Bizimle iletişime geçin

Kadın

Taksim’de binlerce kadın isyanını haykırdı: Kurtuluşumuz feminist mücadele

Erkek egemen devlet şiddetine karşı binlerce kadın ve LGBTİ+, tüm engellemelere rağmen Feminist Gece Yürüyüşü’nde isyanını yükseltti. Kadınlar, “Savaşın, patriyarkanın, transfobinin, homofobinin, kapitalist emek sömürüsünün, ırkçılığın olmadığı bir dünyayı hayal etmekten vazgeçmeyeceğiz. Hayatımız feminist mücadelede. Kurtuluşumuz feminist mücadele” dedi.

Yürüyüş öncesi polis, Taksim’i abluka altına aldı. Taksim Meydanı ve Taksim’e çıkan ara sokakların giriş çıkışları demir bariyerler ile kapatıldı. Çok sayıda gözaltı araçları konuşlandırıldı.

Metro kapatıldı

Aynı zamanda, İstanbul Valiliği, M2 metrosunun Şişhane istasyonu İstiklal Caddesi giriş-çıkışı ve F1 Taksim-Kabataş Füniküler hattının işletmeye kapatılmasına karar verdi. Metro İstanbul’un Twitter hesabından yapılan açıklamada, “İstanbul Valiliğinin aldığı karar doğrultusunda M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı Taksim istasyonu, Şişhane istasyonu İstiklal Caddesi giriş-çıkışı ve F1 Taksim-Kabataş Füniküler Hattımız 8 Mart Çarşamba günü saat 14.00 itibarıyla işletmeye kapatılacaktır.” ifadeleri kullanıldı.

Tüm engellemelere rağmen kadınlar buluştu

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, kadınlar ve LGBTİ+’lar, her yıl olduğu gibi bu yılda 22’inci Feminist Gece Yürüyüşü, için “Yoksulluğa, Şiddete, Savaşa, Sömürüye karşı İsyanımız Var!” şiarıyla Taksim Cihangir’de bulunan Taksim Sıraselviler’de bir araya geldi.  “Kurtuluşumuz feminist mücadele” pankartının açıldığı yürüyüşte, “Kadınlar devrim istiyor”, “İntifa’da Serhıldan”, Yoksulluk en büyük şiddettir”, “İsyan”, “Emeğimiz üzerindeki sömürüye son”, “Depremin yükü kadınların omuzunda” dövizleri açıldı.

Binlerce kadın yürüdü

Binlerce kadın,  Sıraselviler’den, Cihangir Katlı Otopark’a yürüdü. Yürüyüş’te sık sık, “Yaşasın kadın Dayanışmamız”, “Geceleride sokaklarında, meydanlarda terk etmiyoruz”, “Jin, Jiyan, Azadi”, “Filistin’de düşüne dövüşene bin selam”, ” Nehirden Denize Özgür Filistin”,”Katil İsrail Filistin’den defol”, “Katil İsrail işbirlikçe AKP”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, İtaat etmiyoruz”, “Argabay’da direnen, Özak’ta direnen işçilere selam”, “Yaşasın feminist mücadelemiz”, “Asla yanlız yürümeyeceksin”, “Nerdesin aşkım burdayım aşkım” “Aç aç barikatı aç” “Zıpla zıpla zıplamaya Tayyip’tir”, “Özgürlüğü almadan bitmeyecek bu isyan sloganları atıldı. Ayrıca, Filistin bayrağı açıldı. Cihangir’de, “#8Mart” ve Kurtuluşumuz Feminist Mücadele” yazısı bir apartmanda yansıtıldı. Cihangir Katlı Otopark’tan dev bir kadın bayrağı açıldı.

Basın açıklaması Arapça, Kürtçe ve Türkçe okundu. Basın metnin Türkçesini Evrim Gürenin okudu.

‘Direnmenin gücünü feminist mücadelede bulduk’

Gürenin, patriyarkal ve siyasi baskılar ile mücadele etmenin feminist mücadelede olduğunu vurguladı. Gürenin, “Bugün 8 Mart 2024. 22. Feminist Gece Yürüyüşü’ndeyiz. Sadece 22 yıldır değil, kendimizi bildiğimizden beri, yüzyıllardır mücadele vermiş, erkeklere direnmiş kadınlardan aldığımız güçle mücadele ediyoruz. Bu sene de başta patriyarkayla ve gücünü yine patriyarkadan alan siyasi baskılarla mücadele etmenin yolunu feminizmde, direnmenin gücünü feminist dayanışmada bulduk. Feminist mücadele bize sadece kadın ve LGBTİ+ düşmanlığıyla başa çıkma azmini değil, aynı zamanda her gün, her yerde dünyayı değiştirebileceğimize dair inancımızı verdi” dedi.

Her alanda mücadele

Gürenin, erkek ve devlet şiddetine karşı kadınların yıllardır mücadele ettiğini belirtti. Gürenin, “Yalnızca bizler mücadele ettikçe, direndikçe artan iktidarın siyasi baskılarına karşı değil, hayatımızın her alanını ele geçirmeye, bedenlerimiz üstünde söz söylemeye, emeğimizi gasp etmeye, paramıza, malımıza, mülkümüze el koymaya, sırtımızdan geçinmeye, bizi sindirmeye, şiddetle kontrol edip cezalandırmaya çalışan erkeklere karşı her gün her an mücadele verdik. Bu erkekler kimi zaman sokakta tanımadığımız bir erkek, kimi zaman iş arkadaşımız, patronumuz, kimi zaman ve en çok da babamız, sevgilimiz kocamız oldular. Bizi sindirmek için, bizi bu eşitsiz sömürü düzenine mahkum etmek için yalnızca baskı ve şiddeti değil, aynı zamanda sevgi sözcüklerini kullanarak bizim için en iyisi olduğunu iddia ettikleri kendi kararlarına bizi iknaya çabaladılar” diye konuştu.

‘Korkuyorlar’

Erkeklere hayır demeye bu düzene başkaldırma gücünün kadınlarda olduğunu söyleyen Gürenin, “Şu yüzyılda, bugün burada bulunan on binlerce kadın, sırf geçtiğimiz 8 Mart’tan bu yana binlerce defa hayatındaki erkeklere eşit olduklarını anlatmaya, kendi kararları ile diledikleri yaşamı sürme hakları olduğunu anlatmaya çalıştı. Bizim mücadelemizden, feminizmden korkuyorlar çünkü feminist dayanışmamız, birlikte ördüğümüz bu mücadele bizlere yalnız olmadığımızı hatırlatıyor. Kendimizi en çaresiz, alternatifsiz hissettiğimiz anlarda, bu hayatı değiştirme gücümüz olduğunu bizlere hatırlatıyor. Erkeklere hayır deme, bu düzene başkaldırma gücü veriyor” diye belirtti.

Kadınların yaşamı yeniden kurma yükü ortadan kalkmadı

Gürenin, 6 Şubat 2023′ de gerçekleşen depremde en fazla kadınların etkilendiğinin altını çizdi. Gürenin, “6 Şubat depremleri sonrasında bu düzenin nasıl işlediğini en ağır biçimde gördük. Evler yıkıldı, binalar yıkıldı, sokaklar, meydanlar yok oldu ama kadınların yaşamı yeniden kurma yükü ortadan kalkmadı. Ev yokken bile ev içi emek sömürüsü vardı. Günler, aylar boyunca kadınlardan yoklukta düzen yaratmaları, çocuklarına, kocalarına, hastalara, yaşlılara, engellilere bakmaları, su olmadan çamaşır, bulaşık yıkamaları beklendi. Şiddet uygulayan kocalarıyla, akrabalarıyla çadır ve konteyner paylaşmaya zorlandılar. Sağlığa, beslenmeye, güvenliğe, haklarına erişimleri olmadan bir seneyi doldurdular. ‘Bize oy vermezseniz işte böyle olur’ lafını işittiler siyasetin en tepesinden. Biz kadınlar bu tehdidi, ‘Bana itaat etmezsen dayağı hak edersin” diyen erkeklerden,’ Osaatte sokaktaysan, öyle giyindiysen, içki içtiysen tecavüzü hak edersin” diyen erkek medyadan, yargıdan, toplumdan iyi biliyoruz” dedi.

Feminizm her yerde

Depremden yıkımın sorumlusu olan belediye başkanları, bakanların yerel seçimde aday olduğunu belirten Gürenin, “Yaşadıklarımızı unutturma, bizi tehditle susturma çabalarını kabul edecek olsak, buna karşı susacak olsak çoktan sinmiştik, hayattan silinmiştik. Ama tam tersine bugün feminizm her yerde, çünkü kurtuluşumuz feminizmde” dedi.

‘Ayıplara, yasaklara kaybedecek hayatlarımız yok’

Gürenin, kadınların giderek yoksullaştığını söyledi. Gürenin, “2024’te giderek yoksullaşırken barınma krizinden işsizliğe, çocuk bakımından yaşlı bakımına, nitelikli eğitime erişmekten meslek seçebilmeye kendi ayaklarımız üzerinde durmamızın ne kadar zorlaştırıldığının farkındayız. Bize bunun karşısında tek bir yol sunuluyor: Aile. Bu siyasetin en üst mertebesinden Aile şuralarıyla, Medeni Kanunu ve Anayasa’yı değiştirme çabalarıyla, toplumsal cinsiyet eşitliğinin tamamen silindiği eğitim sisteminin Diyanet’in etkisi altına girmesiyle örgütleniyor. Bize kapatılan bu sokaklar, ‘Büyük Aile Buluşmaları’ adı altında LGBTİ+ nefreti yayan tarikatlara açılıyor. Onların aile dedikleri, içinde istismara ve şiddete uğradığımız, emeğimizin, bedenizim, varlığımızın yok sayıldığı ve sömürüldüğü bir dayatma. Barınacak bir ev için, geçinebilmek için eşitsizliğe razı gelmemiz bekleniyor. Başka türlüsünü yaşamak ise ‘ayıp’ ve ‘yasak’ . LGBTİ+ların film gösterimleri, Kuirfest gibi festivalleri, piknikleri, sergileri bile yasak. Yıllardır var olan Bayram Sokak’ın mühürlenmesiyle transların, seks işçilerinin evlerinde yaşaması, çalışması yasak. Ayıplara, yasaklara kaybedecek hayatlarımız yok” diye konuştu.

AKP esnek ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştırıyor

AKP’nin esnek ve güvencesiz çalışmayı yayıngıkaştırmak istediğini belirten Gürenin, “Mevcut iktidar, esnek ve güvencesiz çalışma vaadiyle kadınları evden ve evin yükünden çıkışsız bırakmak, yılların emeğinin karşılığı olmayan nafaka ve tazminatı bile kısmak üzerine sürekli gündem üretiyor. Özetle, paramız olmadığı için erkeklere mecbur olalım istiyorlar. Yoksulluğu gizlemek için buldukları yöntem patriyarkayı pekiştirmek. Bu sırada o ailelerin içinde kadınlar öldürülüyor veya şiddetten kurtulmak için öldürmek zorunda kalıyor, sonra da hayatta kaldığı için en ağır şekilde cezalandırılıyor” dedi.

Erkek şiddeti artıyor

Kadına yönelik erkek şiddetini arttığını vurgulayan Gürenin,” 1980’lerden bu yana feminist hareket o kutsal addedilen ailelerde yaşanan şiddeti ifşa ediyor. Erkeklerin şiddetinin devletin uygulamalarıyla meşrulaştırıldığını anlatıyor. Resmi olmayan verilere göre 2023’te de 300’ün üzerinde kadın erkekler tarafından öldürüldü. Sadece iki gün içinde 9 kadın ya evlilik içinde ya boşanmaya çalışırken ya boşandıktan sonra uzaklaştırma kararına rağmen katledildi” diye ifade etti.

6284 etkin uygulanmıyor

Kolluk güçlerinin görevini yapmadığınına altını çizen Gürenin, 6284 Sayılı Kanunu’un uygulanmadığına dikkati çekti. Gürenin, “Biz erkek şiddetini, şiddetin engellenmeyişini, erkek egemenliğini bir toplumsal sistem olarak ele alıyoruz. Kolluğun görevini yapmadığını, 6284’ün etkin uygulanmadığını, hakimlerin cinsiyetçi yargılamalarını, devlet sığınaklarının yetersizliğini gündeme getiriyoruz. Mevcut siyaset ise kadınların güçlenmesini, eşitlenmesini ürkütücü buluyor ve aileyi güçlendirmede ortaklaşıyor. Ürksünler zaten, çünkü bize eşitlik, özgürlük yoksa onlara da huzur yok” dedi.

‘Kurtuluşumuz feminist mücadele’

Savaşın, patriyarkanın, transfobinin, homofobinin, kapitalist emek sömürüsünün, ırkçılığın olmadığı bir dünyayı hayal etmekten vazgeçmeyeceklerini söyleyen Güvenir şöyle devam etti: “Bu yıl yine her yanımız savaşla kuşatılmış halde. Gazze’de gözlerimizin önünde açık bir soykırım sürüyor. Bu soykırım Batı dünyasında feminizmle meşrulaştırılmaya çalışıyor. Halbuki işgalle, soykırımla feminizm olmaz! Türkiye bir yandan Filistin’e destek olduğunu söylerken öte yandan İsrail’le ticareti, sürdürüyor. İsrail’e betonu, çeliği, petrolü sağlamaktan geri durmuyor. İsrail’i kınadığını söylerken Rojava’da kadınların çocukların üzerine bombalar atıyor. Bunun üzerine mülteci ve yabancı düşmanlığı sürekli kışkırtılıyor. Göçmen kadınlar her zamankinden güvensiz. Ama tüm bunların karşısında bitiremedikleri feminist dayanışmamız var. Savaşın, patriyarkanın, transfobinin, homofobinin, kapitalist emek sömürüsünün, ırkçılığın olmadığı bir dünyayı hayal etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bunun için umudumuz feminist mücadele. Gücümüz feminist mücadele. Hayatımız feminist mücadelede. Kurtuluşumuz feminist mücadele.”

Yürüyüş sloganlar ile son buldu.



Temmuz 2024
PSÇPCCP
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031 

Daha Fazla Kadın Haberler