Bizimle iletişime geçin

Makale

SMF’ye Dönük Eleştiri Salvolarına Yanıtlar- 2

Demokratik normlara bağlı sağlanacak ilkeli ittifak esasımızdır. Bu zeminde ilgili her ittifak gücüyle ittifak yapmaktan sakınmayız. Demokratik normları yok sayan bir ittifak ise bizleri kapsayamaz.

İttifak Politikası, Doğal Biçimlenişi, Somut Sorunları ve Eleştiriler…

SMF’nin ittifak politikasını şu veya bu gerekçelerle, şu veya bu noktalarıyla eleştiren geniş bir külliyatın olduğunun farkındayız. Eğitici ve yapıcı eleştiriler kadar bakış açısı itibarıyla hatalı eleştirilerde mevcut. Ama daha başından şunu söyleyelim: SMF’nin dört başı mamur bir ittifak süreci ve pratiği işlettiğini söylemek abartılı olacağı gibi, stratejik açıdan ittifak politikamızın doğruluğundan bir kuşku duymuyoruz. Bu durum, ittifakın somut biçimlerinde kimi özgünlerde bazı zayıflıklar içermesi de mümkündür. Bu da farklı ideolojik-politik perspektifler barındıran ittifak sürecinin griftliği, ittifak bileşenleri yelpazesinin çok sesliliği ve çok renkliliğinden ileri gelmektedir ki, bu da anlaşılır bir durumdur. Mevcut bileşenler kapsamı dikkate alındığında ittifak sürecinin zorlu bir ilişki süreci/biçimi olarak biçimleneceği kendiliğinden anlaşılmaktadır. Bu “Büyük kaos” içinde muntazam bir ilişkinin veya noksansız bir ittifak sürecinin geliştirilmesi oldukça zordur, zorluklarla doludur.

SMF’nin ittifak politikası en genel çerçevede, anti-emperyalist, anti-kapitalist, anti-faşist karaktere sahip, bütün ulus ve azınlıklardan, inanç, cins ve kimliklerden, ilerici, demokrat, devrimci sınıf ve halk güçlerini kapsar. İktidar ve muhalefet pozisyonları fark etmeksizin bütün komprador tekelci sınıf klikleri ve büyük sermaye sınıfından egemen burjuvazi ve bunların siyasi temsilcileri başta olmak üzere, siyasi olarak karşı-devrimci nitelikte olan gerici sınıf ve türevi hareketler dışında kalan, dolayısıyla halk sınıf katmanları içinde yer alıp siyasi bakımdan karşı-devrimci nitelik taşımayan farklı güç ve kesimler ittifak bileşenleri durumundadır. Reformist, revizyonist, anarşist, ekonomist-sendikalist ideolojik akım ve hareketler, bu ideolojik niteliklerine karşın politik bakımdan sınıf hareketinin parçası olmaları nedeni ile ittifak bileşenleri içinde yer alırlar. Milli burjuvazinin sol kanadıyla ittifak, ilişki ve cephe kurmayı benimseyen komünist hareketin, ideolojik bakımdan MLM karşıtı-düşmanı olan ve aynı zamanda sınıf hareketi cephesinde yer alan bu ideolojik akımlarla ittifak yapması bir çelişki değildir. Genel ittifak politikasının bu zeminde savunulması, her somut ittifakın doğru ve isabetli olacağı anlamına gelmeyeceği gibi aynı ideolojik düşmanlarla ittifak yapması da mutlak değildir. Dolayısıyla her ittifak somut olarak ele alınır, somutta doğru ya da yanlış değerlendirilir.

SMF’nin bu genel ittifak politikası aynı zamanda şu nüansı da barındırır; demokratik-devrimci ittifakın öncelikli güçleri kimlerdir? Hangi güçler ittifak öncelikleridir? SMF’nin buna verdiği yanıt; komünist, sosyalist, devrimci güçler ittifaktaki öncelikli güçlerdir. Sınıf güçleri öncelikli ittifak zemini ve hedefini teşekkül ederler. Devamla, ezilen ulus, azınlık, inanç, kültür ve kimliklerden güçler ittifak yelpazesine yerleşirler. Reel politikte, ulusal hareket bu ittifakta ön sıralara çıkar, alacağı pozisyon ve izleyeceği siyasete bağlı olarak öne çıkabilir. SMF, bütün bu güçlere açık ittifak çağrısı yapar. İttifakın gerçekleşmesi için çaba sarf eder ve hatta ödünler verir. Bazı koşullarda bu ittifak her zaman istenilen mahiyet ve çerçevede gerçekleyebilir. Bunun nedeni ittifak bileşenlerinin farklı ideolojik-politik perspektiflere sahip olmasından gelir. SMF bu gerçekliğin bilincinde olarak genel ittifak politikasını ete kemiğe büründürür. Çağrısına olumlu yanıt veren ittifak bileşenleriyle bu ittifakı örgütleyip gerçekleştirmeyi görev edinir. Çağrısına olumsuz yanıt veren güçleri ikna etme çabasına girer. Ancak çoğu zaman öncelikli ittifak güçleri arasında yer verdiği bazıları ile ittifak gerçekleştiremeyebiliriz de.

Bu reel durum, fiilen, SMF’ye yürütülen eleştirilerin bir bölümünü boşa çıkarır. Yani, ‘‘Neden X partisi ile ittifak yaptınız?” veya “Neden Y güçleriyle ile ittifak yapmadınız?” sorusu veya eleştirisi otomatik olarak boşa düşer. Ve bu tamamen öncelikli ittifak güçlerinin tavrı nedeniyle boşa düşer, SMF’nin tavrı ve tercihi ile değil hatta irade ve çabasına rağmen bu öncelikli güçlerle ittifak gerçekleşmez-gerçekleşmemektedir. Şayet Y partisi veya güçleri SMF’nin ittifak çağrısına olumlu yanıt vermiyor ise bunun sorumluluğu SMF’ye yüklenemez!

Daha somut olarak ise ittifak dışında kalan güçler esasta sınırlı ve az sayıdadır. Devrimci hareket yelpazesini oluşturan nicel-nitel çoğunluk esasta gerçekleşen veya yürütülen süreç bakımından ittifak içinde bulunmaktadır. Dışarda kalan az sayıdaki hareket ise ittifak politikasındaki katı ilkecilik tavrı nedeniyle dışarda kalma gibi hatalı bir tutum izlemektedir; yani, bizzat onların ittifak anlayışındaki hatalardan kaynaklı olarak ittifak dışında kalmaktadır. O halde bunun da sorumluluğu, ‘‘Neden SMF, Y güçleriyle ittifak kurmuyor” eleştirisiyle SMF’ye yüklenemez.

Öte taraftan SMF’ye dönük; “SMF‘nin ittifak politikası şu güçleri yadsıyan içeriğiyle yanlıştır” mealinde yürütülen ve bunu da “ulusal hareketlerin desteklenmemesi” iddiasına bağlayan eleştiri de son derece haksız ve sübjektiftir. Zira, SMF’nin ittifak politikası bağlamında açıkladığı ittifak bileşenleri yelpazesi son derece esnek ve geniştir. Bunun daha da esnetilip genişletilmesini savunmak ise fiilen büyük burjuva sınıf güçleri ve karşı-devrimci nitelik barındıran siyasi hareketler ile ittifak yapmasını savunmak anlamına gelir ki, SMF bunu benimsemez. SMF’nin açıkladığı ittifak güçleri yelpazesi hangi ilerici, demokratik, devrimci ve sosyalist sınıf ve halk güçlerini, dolayısıyla hangi ittifak bileşenlerini yadsımaktadır? Açık ki, SMF mümkün ve doğru olan en geniş ittifak bileşenleri politikasına sahiptir. Ulusal hareketlere karşı destekleme-desteklememe tavrı noktasındaki yaklaşım ise tamamen yanlış-alakasızdır. SMF, ulusal hareketlerin desteklenip desteklenmemesini, bu hareketleri tarihsellikleri içinde ele alarak somutta biçimlendirmektedir. İdeolojik-siyasi plan ve sistematikten tamamen yoksun olup, salt ulusal baskılara karşı bir refleks olarak patlak veren tepki isyanları ile bugün ideolojik-siyasal formatıyla bilinçli bir politika-palan olarak biçimlenen hareketleri bir ve aynı tutmamaktadır. Eski veya bahsi geçen Dersim, Şeyh Sait gibi isyanlar tamamen bir baskıya karşı tepki olarak gelişip ideolojik-siyasi zeminde cılız olan ulusal hareketler iken, bugünün hareketleri daha bilinçli ve siyasal içeriği ve niteliği güçlü olan hareketlerdir. Bunlar arasında tarihselliğe bağlı olarak kesinlikle nitelik farkı vardır. Ve aldıkları siyasi pozisyon ve içeriğe bağlı olarak her iki dönemin ulusal isyan-hareketleri ayrı olarak değerlendirilir. Çünkü ayrı siyasi niteliktedirler. Bunlar örneğin HÜDA-PAR, ulusal talepler dillendiren dinci bir harekettir, bunları “milli” harekettir diye destekleyebilir miyiz? Kısacası bunların siyasi niteliği, bilinç ve ideolojik sınıf karakteri vb. bunlar arasında ayrım yapmanın gerekçesidir. Ve SMF’ye ulusal hareketler karşısındaki tavrının değişmesi biçiminde bir tavır atfederek, ittifaklarını buna bağlamak isabetli değil, doğru da değildir…

Bu eleştirinin bir diğer parçası veya devamı ise adeta eleştirinin kendisini yadsıması zemininde cereyan etmektedir ki, eleştirinin bu bölümünde yukarıdakinin tam tersine ittifak, siyasi iktidar perspektifi temelinde salt sınıf güçlerine indirgenerek daraltılmaktadır. Adeta X partisi veya güçleriyle yapılan ittifakın boşa kürek çeken ve en önemlisi de sınıf bakış açısından uzaklaşan bir ittifak yaklaşımı olduğu ifade edilmektedir. Mevcut ittifak politikasının taktik unsuru öne çıkarıp esas aldığı, devrimin ihtiyaçlarına uygun bir ittifak siyasetinin izlenmediği söylenerek eleştiri yürütülmektedir. Yani, bir taraftan en esnek ve en geniş ittifak politikası savunulmakta ama diğer taraftan ittifakın X partisi-güçleriyle yapılmasının temel bir zaaf olduğu söylenmektedir.

İttifak politikamızda şu sorunu tespit etmek isabetle yerinde olur. Geniş içeriği ve öncelikleriyle hedeflediğimiz ittifak süreci ve pratiğinin gerçekleşememesi, yani bizlere rağmen veya anlayış ve niyetten bağımsız da olsa, son tahlilde esas aldığımız biçimde bir ittifakın gerçekleşmemesi, objektif olarak bir sorun ya da eksiklik olarak telakki edilebilir. ‘‘Bu geniş demokratik ittifakı niye başaramadınız?” tarzında yürütülecek eleştiriye verilecek yanıtımız olsa da, salt sonuç açısından bakıldığında bir haklılık taşır; bu hakkı teslim ederiz. Lakin, ittifakın bir çoklu bileşenler platformu veya eylemi olduğu dikkate alındığında, tek taraflı irade ve doğrularla başarıya ulaşmanın mümkün olmayacağı da açıktır. SMF olarak, mevcut ittifakta ciddi çaba ve katkılarımızın olduğu da inkâr edilemez. Ancak bu ittifakın ve daha idealinin gerçekleştirilmesinin de fevkalade zor olduğu unutulmamalıdır. Özellikle örgütsel güçler ve siyasi mücadele dinamiği açısından bir dizi sorun ve zayıflığın yaşandığı şartlarda en idealini beklemek haksızlık olmasa bile, gerçeğin ilerisinde biçimlenen sübjektif bir beklentidir. Burada, ‘‘Güçlü bir komünist partisinin olmaması‘‘ değerlendirmesinin, ancak örgütsel-siyasi güç bakımdan zayıflığı zemininde doğru olabileceğini ekleyelim. Özetle, genel koşul ve olanaklar ittifakın gerçekleştirilmesinde bu kadarını mümkün kılmıştır. Daha iyisini yapmak her zaman mümkündür ama bu şartlara bağlıdır. Gerçekten kopuk beklentiler tüm iyi niyetine rağmen sol-sübjektiftir. SMF, gerçek durum ve şartlar bazında eleştirilirse objektif, gerçekçi ve hakkaniyetli yaklaşımla eleştirilmiş olur. SMF, bütün sorun, çelişki, koşul ve aleyhteki zemin ve dinamiğe karşın başarılı bir siyaset ve efor ortaya koymuştur. Bunu teslim etmeyen hiçbir eleştiri objektif ve gerçekçi değildir.

Tayin edici olan, SMF’nin en geniş örgütlülüğü ve tabanında sağlanacak sıkı birliktir!

SMF, mevcut sonuçlar itibarı ile yürüttüğü ve gerçekleştirdiği ittifakı veya ittifak sürecini önemli başarılarına rağmen istediği oranda başardığı veya istediği sonuçlara ulaştırdığı ya da planladığı sonuçları elde ettiği iddiasında değildir. Bu, karmaşık bileşenli ittifak realitesinin ödün ve esneklikler pahasına gerçekleştirilebilir olmasının tabii neticesidir. Dolayısıyla, ittifak sürecini her yönüyle sindirmiş değil bilakis olabilirlikler çerçevesinde yaklaşarak, mümkün olanın en iyisini yapma çabasını sergileyerek mevcut durumu-sonucu kabul etmiştir. Ki, henüz tüm sonuçlar ortaya çıkmış ve her şey bitmiş değildir. Tartışmalar, görüşmeler ve arayışlar sürmektedir. Demokratik bir ittifak sürecinde mümkün olan en ileri zemini yakalama çabası bakidir, buna dönük kararlı irade mevcuttur.

Nasıl ki, çağrımıza olumlu yaklaşım göstermeyen öncelikli ittifak bileşenlerimizle ittifak yapamadık, öyle de demokratik ittifak anlayışını çiğneyen güçlerle ittifakımızın ayrışması da mümkündür. İttifakta, ben-merkezci, egemenci, dayatmacı ve tek taraflı ittifak anlayışıyla hareket eden hiçbir yaklaşımı kabul edemeyiz, etmemiz düşünülemez. Komünistler, gerektiğinde tek başına ve bağımsız iradesiyle hareket etme kararlılığına sahiptir. Demokratik normlara bağlı sağlanacak ilkeli ittifak esasımızdır. Bu zeminde ilgili her ittifak gücüyle ittifak yapmaktan sakınmayız. Demokratik normları yok sayan bir ittifak ise bizleri kapsayamaz. Oyalama ve ters köşe yapma taktikleriyle emir-vaki edilmeye müsamaha gösterilemez. Demokratik ve devrimci güçlerle ittifakı burjuva pazarlıklara veya burjuva partilerle pazarlıklara feda eden anlayışlar tutarlı ve güvenilir bir ittifak tavrı olarak değerlendirilemez. Bizlerin ittifakını eleştirenlerin CHP ile ittifak ve anlaşmalar peşinden koşması ise ayrı bir değerlendirme konusudur. Burjuvaziyle hiçbir ittifak ilişkisi biçimi kabul edilemez.

Tayin edici olan, SMF’nin en geniş örgütlülüğü ve tabanında sağlanacak sıkı birliktir. Yoldaş güçler ile birliktir! Eylem anıdır, kararsız olma, en kötü karar kararsızlıktan iyidir. İttifak ve eylemin diyalektiğini; birliğini gerçekleştirmek eylem ve ittifak birliğinin temelidir. Ancak eylemi baltalayan eleştiriye girmemek, yıkıcı eleştiriye izin vermemek de en az bunun kadar önemlidir. Eleştiride doğru zaman, doğru dil ve doğru karşılık önemlidir. SMF’nin birlik ve ittifaklarda önemsediği temel kriterler bunlardır.

Birleşerek kazanma siyasetini gütmek, ilkelerden ödün vermeden taktik zeminlerdeki olası tüm esnekliklerden yararlanmak, birleşmemenin mümkün olmadığı hiçbir güçle birleşmeyi zorlamamak, çoğunluğun her zaman haklı ve doğru olmadığını, azınlığın da haklı olabilirliğini kabul ederek azınlıkta kalmaktan korkmayan ilke ve inançla birlikteliğe cesaret etmek. İşte bunlar nihai kazanımın asgari ölçüleridir. SMF, bu ölçülere hayat vermekten imtina etmeyecektir.

Devam edecek…



Temmuz 2024
PSÇPCCP
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031 

Daha Fazla Makale Haberler