Örgütsel anlamda hayatta kalmak, istikrarı sağlamak, büyümek ve sınıflar arası mücadelede önemli roller üstlenmek için taktik politik zenginlik ve yaratıcılığın önemli bir yeri vardır. Biz aslında politik bir hareket dediğimiz zaman; durmadan kendisini üreten taktikler yığınının estetik bir tarzda ele alınması olarak algılamamız gerekir. Doğada ve toplumda geçicide olsa kapsamlı son bir hedefe varmak için bir yığın nicel hareketin önceden yeterince yaşanmış ve aşılmış olması gerekir. Belirli bir sona varmak için önceden düşünülmüş ve dikkatlice planlanmış eylemlere ihtiyaç olduğu için, kendiliğindenci bir şekilde gelişen sürecin sınıf mücadelesi açısından bir zaman kaybı olduğunu okuyucuya hatırlatmak istiyoruz. Yani genel amaca ulaşmak için ortaya çıkan eylemler bir plandan doğmak zorundadırlar.
Taktik neden bir planlamaya dayanmalıdır? Çünkü eğer bir politika sizi A noktasından B noktasına götürme amacına hizmet etmiyorsa; bu anlamda stratejisi belirsiz taktikler bir hayale koşmak anlamına gelecektir. Yeni politikalar belirlerken taktiklerini stratejik hedefleri destekleyip desteklemediğinden emin olmamız gerekmektedir. Bu durumu test etmenin teori ve pratik ilişkisi dışında bir yolu olmadığını fark etmeyen demokratik alan çizgisinin kendilendiciliğe ve oradan giderek reformizme doğru savrulması ihtimal dahilindedir. Ama taktik ile strateji arasındaki ilişki düz bir çizgi şeklinde ilerlemediği için bazı taktiklerden yola çıkarak bir hareketi reformizm ile yaftalamak küçük burjuva aceleciliğidir.
Bir taktiğin militan karakterde olması o hareketin genel çizgisinin komünist olması için yeterli gelmemektedir. Çünkü her şeyi bir anda yapmak mümkün değildir. Bazen stratejiden uzaklaşmış gibi görünen taktikler hedefe varan yolu güçlendirmeye yaramaktadır. Küçük bir adımın ileriye ya da geriye atılması gerektiğini belirleyen özgün somut koşullar vardır. Radikal devrimci bir tutumun ya da ideolojik anlamda sağlamlılığın belirtisi atabileceğiniz kadar adımı somut koşulları hesaplamadan atmak değildir. Hatta tarihsel süreçlerde köklü değişimlerin ortaya çıktığı koşullarda politikanın genelini yöneten stratejik yöntemlerin bile değişmesi gündeme gelebilir. Özellikle sosyo ekonomik formasyondaki belirgin nitel değişimlerde maddi hayattaki değişimler kendisiyle ilişkili her şeyin değişimini talep eder. Yine bu duruma bağlı olarak ortaya çıkan yeni çalışma biçimi ve yeni teknolojik toplumsal ortamda değişime direnmenin davaya bağlılık aidiyetiyle bir alakası olmadığını belirtmemiz gerekiyor.
Bilgi teorisinde kutsallığın zarardan başka bir işlevi yoktur. Proletaryanın müttefiklerini ve burjuva kampın durumunu gözetmeyen bir taktik siyaset sol sapmaya uğrayarak başarısızlık ve yenilgi getirmeye mahkûmdur. Güç dengelerini gözetmeden eldeki yeni demokratik kuvvetleri sorumsuz bir maceraya davet eden küçük burjuva solculuğuyla ideolojik mücadelenin önemi buralardan gelmektedir. Aynı şekilde siyasal reformizme karşı verilecek ideolojik mücadelede bu bahsettiğimiz problemli kesime karşı verilecek ideolojik mücadeleden ayrı bir şey olarak görülmemelidir. Bir reformiste göre reform siyasetin amacıdır ama bir devrimci için reform, sadece ana hedefe varmakta kullanılan taktik bir yol ve araçtır.
Aslında reformlar tarih boyunca burjuva iktidarının ömrünü uzatmaya yaramıştır. Bu anlamda komünistler reformlar için mücadeleyi burjuva iktidarının parçalanmasının taktik bir aracı olarak ele almaları gerekmektedir. Eğer reformlar için mücadele proletaryanın yeraltı kuvvetlerini büyütüp beslemiyorsa tarihsel bir değerinden bahsetmek mümkün değildir. Bizim esas olarak bundan kastettiğimiz sistem dışı biriken halkın devrimci ve demokratik gücüdür. Zaten böyle bir kitlesel politik güç ortaya çıkmadıkça siyaseten sonuç almak mümkün değildir. Çünkü kapitalizmin otokratik özel rejimiyle yönetilen faşizan ülkelerde seçim ve oy sistemi ile elde edilen politik nüfuzun hiçbir yaptırım gücü yoktur. Ki zaten seçim sistemi de böyle bir nüfuzun ele geçirilmesini engellemek üzere tasarımlanmıştır. Eğer politik yaşamda bir aktör haline gelmek istiyorsanız işyerlerinin, okulların, tarımın, sanayinin ve sokakların canlı emek gücünü elinizde tutmanız gerekmektedir.
Bu anlamda belirgin bir strateji gelecekte ortaya çıkabilecek olan belirsizlik, karmaşa ve anlamsız durumları ortadan kaldıracaktır. Burjuvazinin sınıf mücadelesi seyrinde oldukça deneyim kazandığı açıktır. Devrimci hareket için oyun sınırlarında biten bir muhalefet tarzına şimdilik hayırhah bir tutumla da olsa rıza göstermektedir. Bu şekilde elli yıldır reformizmin radikal bir kopuşu gerçekleştiren devrimci hareketi tekrar sistem içine eklemleyerek kafesleme siyaseti gütmektedir. Bu konuda epey bir başarı sağladığı da ortadadır. Kitlelerden kopuk bir radikal devrimci çizgi burjuva iktidarı için bir taktik tehdit değildir belki ama güvenlik stratejilerinin önünde bir büküntü olarak görüldüğü için törpülenme ve sisteme dahil edilme konsepti izlenmektedir.
Burjuvazi esas olarak, devinen hayatın bağrından kopan, dijital ağlardaki simülasyon içine bir gölge oyunu gibi davranan, kapitalist sistemi ilga etme rolüne sahip isçi ve emekçileri tarihi sıçratan rolünden vaz geçmiş, postmodernist bir “komünist hareket” arzulamaktadır. Tarihsel ve kültürel anlayışı başkalaşıma uğramış ve her şeyden önemlisi burjuva ekonomi politiğin eleştirel praksisinden uzaklaşmış bir sol hareket tasarımlamaktadır. Bu bahsettiğimiz işçi sınıfı sosyalizminin ilkelerinden arındırılmış minvalde gelişecek bütün kitleselleşme çabalarının tarihsel anlamda içi boş olduğunu yüksek sesle ifade etmemiz gerekmektedir. Önümüzdeki yerel seçimlerde yasal ve demokratik alanda müttefikleriyle beraber bir hamle yapmayı planlayan yeni demokratik kuvvetler, burjuva ekonomi politiğin zehirli köklerine yönelik halk tarafından anlaşılır politikalar geliştirmekte yükümlüdürler. Geri çekilmek ya da örgütsel olarak hayatta kalmaktan çok artık ileriye doğru atılmanın, güçleri büyütmek için fırsat kollamanın ve yaşama dair büyük sözler söyleyip uygulamanın arifesindeyiz.