İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 803. haftasını, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi. Eyleme İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve çok sayıda kayıp yakını katılırken, faili meçhul cinayetler sonucu katledilen ve kayıp olan kişilerin fotoğrafları açıldı. Bu haftaki eylemde, Diyarbakır’da 29 Haziran 1992 tarihinde faili meçhul saldırı sonucu katledilen Ramazan Yüce’nin faillerini soruldu.
‘20 yılda hiçbir talebimizi karşılamayan savcılar tüm dosyaları ortadan kaldırıyorlar’
Eylem öncesi konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin şunları söyledi: “Gözaltında kaybetme politikası Kürt halkının haklı mücadelesine yönelik yok etme politikasıdır. Bugün aynı zamanda Kürt halkının büyük önderlerinden Şêx Said’in katledilmesinin yıl dönümü. Aynı zamanda insan hakları savunucusu ve Kürt siyasetçi Orhan Doğan’ın da ölüm yıldönümü. Bugün burada andığımız tüm insanlar, sadece Kürt oldukları, Kürt halkının haklı mücadelesine inandıkları ve içinde yer aldıkları için gözaltında kaybedildiler. Biz onların kayıp olmadıklarını biliyoruz. Sadece onların bedenlerine ulaşamadık. Onların katledildiğini çok net olarak biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti, maalesef cumhuriyet öncesinden bu yana bu politikayı devam ettiriyor. BM Gözaltında Zorla Kaybetmelere Karşı Sözleşmeyi imzalamamakta direniyor. Eğer bu sözleşmeyi imzalasa kaybedilen insanlarımız için zaman aşımı ortadan kalkacak. Türkiye Cumhuriyeti devleti, tüm kaybetme dosyalarında cinayet suçunun zaman aşımını uyguluyor. 20 yılda hiçbir talebimizi karşılamayan savcılar, 20 yıl sonra zaman aşımından tüm dosyaları ortadan kaldırıyorlar. Bu bir sistem. Sadece onları gözaltına alan askerler, korucular, polisler, işkence yapanlar suçlu değil, bunları soruşturmayan savcılar, beraat kararı veren hakimler, rapor vermeyen adli tıp hekimleri hepsi bu sistemin parçaları. Bütün Türkiye Cumhuriyeti devleti bu suçların sorumlusu. Biz de insan hakları savunucuları olarak, gözaltında zorla kaybedilmelere karşı mücadelemizi sonuna kadar devam edeceğiz.”
‘Faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerden biri de Ramazan Yüce’
Ardından İHD Diyarbakır Şubesi Üyesi Fırat Akdeniz, faili meçhul Ramazan Yüce’nin hikayesini okudu. Akdeniz, “Diyarbakır’ın Silvan İlçesinde ikamet eden Ramazan Yüce evli ve 7 çocuk babasıydı. Ramazan Yüce, Silvan Yatılı Bölge Okulunda Hizmetli kadrosunda görev yapıyordu. Ramazan Yüce, 1980 darbesinden sonra gözaltın alınır ve yoğun bir işkence sürecinden sonra serbest bırakılır. Daha sonrasında yine defalarca gözaltına alınıp serbest bırakılır. 1991-1997 yılları arasında Silvan ilçesinde yoğun bir faili meçhul cinayetler dönemi yaşanır. Hizbullah Örgütü, o dönemde devletin sınırsız desteğini arkasına alarak özellikle ilçe merkezde sivil halka yönelik yüzlerce faili meçhul cinayet işler. Bu cinayetlere kurban gidenlerden biri de Ramazan Yüce olur.
‘Silahlı saldırıya uğrar’
Ramazan Yüce’nin büyük kızı da o dönemde Hizbullah saldırısı sonucu ağır yaralanarak kurtulur. Aile o dönmede sürekli baskı ve tehdit altında kalır. 29 Haziran 1992 tarihinde Ramazan Yüce dışardan liseyi bitirme sınavı için Diyarbakır’a gider. O sabah eşine “Ben gidiyorum, ama kötü rüyalar gördüm, bana bir şey olursa nişanlı olan kızımı evlendirin” der. Diyarbakır’dan Silvan’a gelmek üzereyken kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce Lalebey Sokağında arkadan silahlı saldırıya uğrar. Ramazan Yüce orada hayatını kaybeder.
‘Cenaze törenine saldırı’
Cenazesi Silvan ilçe merkezine kaldırılarak defin edilir. Taziyenin yoğun kalabalık geçmesinden dolayı, yine o dönemin karanlık güçleri tarafından cenaze törenine saldırı gerçekleştirilir. Olay o tarihten günümüze faili meçhul olarak kayıtlara geçer. Bir kez daha burada gerçeklerin ortaya çıkarılması ve sorumluların tespit edilip yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmasını istiyoruz. Bundan tam 32 yıl önce bu kentin sokakların birinde katledilen Ramazan Yüce için adalet istiyoruz.”
Açıklama, oturma eylemi ile sona erdi.