17’lerde ifade bulan önderlik, kesintisiz ve istikrarlı mücadele yaşamı ve savaş pratikleriyle komünist devrimcilğin hakkını her aşamada vermiş, tüm yaşamlarını devrim ve halka adayarak her türden bencil-burjuva yaşamla arasına kalın çizgiler çekmiş, toplumsal kurtuluş uğruna silahlı mevzilenme de dahil sınıf mücadelesinin her cephesinde birer nefer olma mütevazılığıyla yer almış, son pratikleriyle de bunu kanıtlamış komünist bir önderlik profilidir…
Komünist devrimci hafızaya 17’ler katliamı adıyla tarih sayfalarına büyük puntolarla kaydolan katliam, partimizin genel sekreteri, genel sekreter yardımcısı, MK üyeleri ve parti üyelerinden oluşan önemli sayıda kongre delegemiz ile gerilamızın hunharca katledildiği ve partimiz için de örgütsel yenilgiye denk gelen ağır bir kaybın adıdır. Faşizmin bu darbesi Maoist özneye sert bir çelme olmakla birlikte, komünist direniş tavrıyla yazılan tarihsel bir savaş destanıdır da… O destanın kara sayfaları faşist katliama tanıkken, aydınlık sayfaları da komünist iradenin başeğmez direnişine tanıktır. O destan, MLM ideolojiden feyz alan siyasi iktidar yürüyüşünün Sosyalist Halk Savaşı perspektifiyle yükseltilmiş Komünist toplum amacına kenetli devrimci kararlılığın ve halka bağlılığın pratiğidir. Bu destansı tarihi kanlarıyla not edenlerin adı 17’lerdir.
17’lerin pratigi, emperyalizm ve gericiliğe devrimci savaş yanıtıyla meydan okumanın parlak tutumu olarak, emperyalizm ve dünya gericiliği yıkılana kadar ezilenlere hitaben kendini her baskıda güncelleyen bir savaş çağarısıdır da. Çünkü onlar mücadele sahasında kuvvetli bir azim, keskin bilinç, devrimci cüret ve militanlık çıtasıyla yüksek bir devrim tutkusudurlar. 17’ler yılgınlık bilmezlerin küllerinden doğarcasına mücadeleye yeniden ve yeniden girerek saf dizenlerin adıdırlar.
17’ler; ‘‘Kanla Yazılan Tarih Silinmez‘‘ diyenlerin kanlarıyla yazdığı manifestonun kanıtıdır!
Her birinin yaşam öyküsü tepeden tırnağa direniş, ilmik-ilmik kararlılık, hücre-hücre militanlıktır. Onlar, yaşamlarıyla, faşizmin karşısına dikilmiş uzlaşmaz savaş barikatıdırlar. Örgütsel faaliyetlerdeki öncül rolleri kavgada tanımlanmış ölümsüzlükleri Sosyalist Halk Savaşına ilham olmuştur. Onlar hapishane ve işkencelerde sınanmış irade, ufuklarında komünizm varken yürüttükleri mücadelede bilimsel cüret ve ölüme meydan okuyan tavırlarıyla yaşamı büyütenlerdir.
17’ler katliamı, sayısal bileşeniyle birlikte, parti önderlik bileşenimizin katledilmesi zemininde derin bir içeriğe oturur. Katliamın partimizin 1. Kongrede bütünlüklü devrim görevleri ve komünist devrimci konumlanma temelinde ileri hamlelerle gerçekleştirdiği atılımı, 2. Kongre ile daha ileri düzeylere sıçratıp Sosyalist Halk Savaşı‘nın teori-pratiğini hayata geçireceği II.Kongre aşamasında gerçekleştirilmesi, parti önderligimizin yitirilmesiyle aynı anlama gelir. Bu anlamda 17’ler parti önderliğimizle, parti önderliğimiz 17‘lerle özdeşleşmiştir. Bu nedenle 17’lerde ifade edilen anlatım, objektif olarak ilgili parti önderliğimizin ifade edilmesi-anlatılması anlamına gelir.
17’ler profili ya da temsili, eksik de olsa, a)-Katıksız bir devrim bilinci ve tutkulu devrim pratiği, b)-Buna bağlı olarak komünist çizgi ve ilkelere oturmuş güçlü bir parti ve kurumsal bütünlüğü c)-Bu parti zemininde yetkin bir önderlik yeteneği, d)-MLM ideoloji-biliminin yetkin kavrayışı, e)-Her türden MLM dışı burjuva ideolojik akıma karşı kararlı ideolojik mücadele tutumu, f)-Komünist toplum amacına bağlı stratejik perspektifle somut devrim görevlerini omuzlamada tereddüt tanımaz bir özveri ve g)-Devrime adanmışlıkla yoldaşlığın mükkemmel bir bileşkesi olarak ifade edilebilir… Tek kelimeyle, insanlık dünyasını Güneş‘e taşıyan sevdanın tutkusuyla yoğrulmuş gönüllü Komünist ‘‘fedaileriydi‘‘ Onlar…
Onları, teorik tanımlama ve soyutlamalardan ziyade, proleter dünya devriminin bir parçası olan devrimimize, devrimimizin öncü-önder kurmayı olan partimize ve partimizin komünist toplum amacına bağlı olarak devrimci savaş perspektifiyle yürüttüğü siyasi iktidar mücadelesine, teorik-pratik zeminde gerçek çalışmalarla sağladıkları katkı ve kazanımlar temelinde anlatmak ve anlamak en doğrusudur.
17’lerin ortaya koyduğumuz bu en yalın nitelik ve özellikleri nedeniyledir ki, Türkiye-Kuzey Kürdistan devrimci hareketinde kesinlikle taktire şayan bir içtenlikte sahiplenilmiş, partimizle gerçekleştiririlen dayanışma, onların bu komünist pratik ve yaşamlarının yarattığı etkinin derinliğini partimizin hafızasında yeni bir derse çevirmiştir. 17’ler önderliğinin ketledilişi vesilesiyle gündeme gelen bu siyasi tesirin coğrafya sınırlarını aşıp Uluslararası Komünist Harekete kadar genişlemesi, Onların temsil ettiği Komünist çizgi ve önderlik profilinin haklı/hak edilmiş bir eseridir.
17’lerde ifade bulan önderlik, kesintisiz ve istikrarlı mücadele yaşamı ve savaş pratikleriyle komünist devrimcilğin hakkını her aşamada vermiş, tüm yaşamlarını devrim ve halka adayarak her türden bencil-burjuva yaşamla arasına kalın çizgiler çekmiş, toplumsal kurtuluş uğruna silahlı mevzilenme de dahil sınıf mücadelesinin her cephesinde birer nefer olma mütevazılığıyla yer almış, son pratikleriyle de bunu kanıtlamış komünist bir önderlik profilidir…
Nitekim Onlar, Kaypakkaya yoldaş sonrası komünist önderlerimiz ve önderliklerimizin olumlu çaba ve mücadelelerine karşın, özellikle belli bir tarihte ayrılık-bölünme ve hiziplerle baş gösterip adeta önderlik ve çizgi krizlerine ve örgütsel krizlere gömülmekten kurtulamayan partimizin sorunlu seyri, 2000’li yıllara gelindiğinde içten-içe yaşayarak derinleşen kan kaybı ve adeta geleneksel davranışa dönüşen dar sorunların büyütülüp krizlere vesile edilmesi suretiyle sürdürülen didişmeler girdabında eriyerek örgütsel dağınıklık ve hatta örgütsel tasfiye eşiğine geldiği şartlarda, parti ve devrim sorumluluğuyla 2002 yılı Eylül ayında toplama yeteneği gösterdikleri ve partinin ilk kongresi olma özelliği taşıyan Parti 1. Kongresiyle partinin kritik gidişatına müdahale edip partiyi toparlayarak tarihsel görevi yerine getirdiler…
17’ler önderliğinin imzasını taşıyan Parti 1. Kongresi, kuruluş manifestosundan sonra, bütün parti tarihi ve mücadele sürecinin en ileri hamlesi olmakla birlikte, bir sıçrama ve dönemeç noktasıydı. Kuruluştan sonra onlarca yıl geçmesine karşın gerçekleştirilememiş olan parti kongresi, 17’ler önderliği tarafından sınırlı ve ağır koşullarda bizzat savaş bölgesinde başarıyla ileri bir atılım niteliğinde gerçekleştirildi ki, her parti için olduğu kadar, partimiz için de, en yüksek irade temsili olarak iç demokrasisini tam anlamıyla gerçekleştiren parti kongreleridir. Salt bu itibarla bile, 17’ler önderliği ve Onun eseri olan parti 1. Kongresi, partimiz, parti tarihimiz, parti irademizin tecellisi ve parti içi demokrasimiz bakımından büyük bir ilerleme ve kazanımdır.
Bu kongremiz, dolayısıyla 17’ler önderliği, partinin örgütlenmesinden savaş pratiğine, siyasi yöneliminden devrim görevlerine, ideolojik-teorik sorunlarından örgütsel sorunlarına kadar geniş yelpazede sorunları irdeleyerek mevcut koşulları dahilinde çözüme kavuşturmuş, çözüm yoluna koymuş, tayin edici rol oynamıştır.
İdeoloji belgesiyle, Maoizm’in kavranmasında yeni bir pencere açarak ciddi bir dinamizm geliştirmiştir. Kavra-kavrat kampanyasıyla siyasi eğitimler düzenleyip MLM’nin kavranmasında yeni bir eşik yaratmıştır. İdeolojik kırılmalara neşter vurularak Maoizm’in egemen kılınması sağlanmıştır. Tam da bu sayede partide geniş ufuk açılarak ilerleme doğrusu izlenmiştir. Bir dizi sol-sekter çizgi ve anlayışın düzeltilmesinde, sağ tasfiyeci çizgilerin deşifre edilerek komünist devrimci çizginin tesis edilmesinde küçümsenemez kazanımlar yaratmıştır.
17’ler Türkiye-Kuzey Kürdistan Devrimci Hareketi ve geniş halk kitleleri nezdinde saygınlıkları ile yer edinmişlerdir!
Tarihsel Muhasebe belgesiyle, partinin sorunlarını, bu sorunlara kaynaklık yapan ideolojik kırılma ve çizgi sapmalarını, bütün bunların MLM kavrayışla çözüm yoluna koyulması ve çözülmesi, hatalarını sebepleriyle irdeleyip çözme yönelimi ortaya koyulması ve örgütsel sorunlar ile ideolojik-teorik sorunların eleştiriye tabi tutularak daha güçlü ve ileri bir örgütsel yapının tesis edilmesi gibi bir dizi köklü adım atılmıştır…
Partide, dönemsel önderlik çizgilerinin taşıdığı sağ ya da sol sapmaların adım-adım büyüyerek derinleştirdiği ideolojik kırılmanın tespit edilerek, MLM ideolojinin yeniden egemen kılınması, bu zeminde örgütsel ve siyasi yönelimde yaşanan erezyonun yarattığı tahrifatın önlenerek yeniden MLM ideoloji ekseninde komünist rotaya sokularak planlı ilerleme pratiğine geçilmesi, ideolojik-siyasi-örgütsel atılım doğrultusunun egemen kılınması, ideolojik kırılmanın bir yansıması olarak parti tarihine kara leke olarak geçen kimi pratik ve uygulamaların burjuvaziden ödünç alınmış yöntemler olarak mahkum edilip açık özeleştiri temelinde hatalarının hesap ve sorumluluğunun taşınması, gelen her önderliğin kendinden önceki önderliği kaba değerlendirmelerle mahkum edip tarihi kendisiyle başlatan sübjektif ve inkarcı çarpık tarih bilincinin reddedilerek geçmişimize ait olumluluklar kadar tüm hata ve olumsuzlukların doğru tarih bilinciyle sahiplenilmesi, geçmiş önderlik çizgilerinin bilimsel diyalektik yöntem ve analizlerle değerlendirilip toptancı ve inkarcı yaklaşımın terk edilmesi gibi küçük-büyük tüm sorun ve ayrıntılarda bilimsel tutuma uygun objektif bir yönelim kararlaştırılarak partinin önüne koyulmuş, partinin gelişmesinin önü açılmıştır.
Partimizin 1. Kongre müdahalesi ve çizgisiyle her anlamda ileri bir düzeye kavuştuğu, özellikle örgütlenme ve örgütsel çalışmada gözle görülür bir gelişme ivmesi yakaladığı inkar edilemez gerçektir. Söz konusu 1. Kongre başlı başına ileri bir çıkış iken, kongre ile birlikte yakalanan ideolojik-siyasi-örgütsel nitelik ve seviye, partimiz açısından adeta bir milat durumundadır. Bütün bunların 17’ler önderliğinin katkılarıyla birleşen saygınlıklarının eseri olduğunu belirtmekte fayda vardır.
Partimiz, şimdi bu büyük ve saygın mirasa sahip olarak komünist ilkeler, bilimsel sosyalizm teorisi, MLM ideoloji-bilimi,diyalektik ve tarihi materyalizm felsefesi ekseninde açıkladığı nihai amaç, edindiği nitelik, öngördüğü somut devrim-ler, saptadığı hedef ve görevlerle biçimlendirdiği siyasi çizgi ile birlikte, devrim ve Komünizm yürüyüşünde iddialı olup bu yürüyüşün öncü kurmayı durumundadır. Dolayısıyla partimizin sağlam temellere oturtularak ana doğrultusunda ilerletilmesi fiilen devrimimizin geliştirilip zafere taşınması anlamına gelmektedir. Bu anlamda 17’ler önderliğinin partimiz şahsındaki kazanım ve katkıları, devrimimize ve komünist toplum yürüyüşüne yapılmış katkılardır da… Komünizm, komünist çizgi ve değerler evrenseldir. Komünizm doğrultusunda her mücadele, her ilerleme ve her katkı, muhtelif bir parti ve sınıra hapsedilemeyecek nitelikte evrenseldir. Komünist nitelikteki partimizin gelişmesi komünist devrimimizin gelişmesi demektir. Komünist devrimimizin gelişmesi komünizmin gelişmesidir. 17’lerin komünist çizgi ve önderlik pratikleriyle ortaya koydukları rol ve kazanım böyle okunmalıdır… Onlar, her şeyden önce bir devrim çizgisi ve önderlik vasfına sahipti.
Onlar, ideolojik-siyasi-örgütsel çizgi bütününde olduğu gibi, teorik seviye ve pratik çizgileri ile irade-eylem birliğinin eksiksiz uygulayıcısı ve değiştirme eyleminin öncüleri olarak komünist bir önderlik temsili idiler…
Onlar, bütün bu yetenek ve ileri özellikleriyle, sadece partimizin komünist doğrultusuna yeniden oturtularak örgütsel tahkimle devrimci savaşa hazırlanmasında değil, coğrafyamız devriminin zafere taşınması perspektifi ekseninde değer bulur, anlam taşırlar. Emperyalist zincirin zayıf halkalarından koparılması demek olan somut devrimimizin başarısı, emperyalist dünya gericiliğine darbe olduğu gibi, proleter dünya devrimine katkıdır…
Partimizin dünden bugüne kaydettiği her gelişmede, hiç kuşkusuz ki, 17’ler önderliğinin bıraktığı ideolojik-siyasi-örgütsel mirasın katkısı ve payı vardır; bu pay büyüktür. 17’lerin yarattığı köklü siyasi kültür ve bilimsel ilerleme dinamiği bugün hala partimize güçlü bir temel sunmaktadır…
Özcesi, 17’lerin Komünist serüveni en daraltılmış haliyle de olsa, kısa değinilerle dikkat çektiğimiz bu özet içinde anlatılabilir, böyle tarif edilebilir. Onlar, devrimden, devrimde bilinçli ısrardan, tutarlı devrim çizgisinden, komünist ilkelerden, söz ile eylemi örtüştüren devrimci pratikten ve elbette ki, devrimci feda ruhundan bağımsız tarif edilemez yetkin bir önderlik portresidirler. Ve onlar için son söz onları en iyi ifade eden sözdür:
Tüm yaşamı devrim mücadelesi olanların ölümü de devrim mücadelsinde oldu! Onların anılarını yaşatmak da, onların uğruna hayatlarını verdigi komünizm için savaşta ısrlı olmayı hayat öyküsüne çevirenlerin çelikten birliğinde, nefessiz ,amasız ve arasız mücadeleyle sürecektir…