Bilimsel sosyalizmin Marx ile birlikte kurucusu olan Friedrich Engels’ in 5 Ağustos 1895′ deki ölümünün üzerinden 123 yıl geçti.
Friedrich Engels hayatını adadığı devrimci işçi hareketinin yüreğinde ve mücadelesinde hiç bir zaman ölmedi ve ölmeyecek. Cenaze törenine katılan Alman komünist Wilhelm Liebknecht, yaptığı konuşmada şunları söyler:”
Burada pek az insan var. Fakat bu bir avuç insan milyonları temsil ediyor, kapitalizm dünyasını yıkacak bir dünyayı temsil ediyor.
O bir yol gösterici, bir öncü, bir savaşçıydı, teori ve pratik onun kişiliğinde birleşmişti.
Fransız devrimci ve Marx’ ın damadı, Paul Lafargue’ ın söyledikleri de şunlardı:
” Dostlarının deyimiyle General gitti. Fakat Marx’ ın ve onun büyük proletarya ordusunun önderleri olarak bize yol gösterdikleri savaş sürüyor. Onların ruhuyla dolu olarak ve onların ortaya attıkları şiar temelinde bütün ülkelerin proleterleri birleşti, bu birliği geliştirecek ve sonunda zafere ulaşacaklar.”
Hayatı…
Modern komünizmin kurucularından olan ünlü filozof Friedrich Engels, 28 Kasım 1820’de Almanya’da şimdiki adı Wuppertal olan Prusya Krallığı’nın Ren eyaletindeki Barmen şehrinde doğmuştur. Barmen’de başlayıp, Elberfeld’de devam ettirdiği eğitimi sırasında, lise yıllarında, pamuklu dokuma fabrikatörü olan babası ile fikir ayrılıklarını düşmesiyle okuldan alınmış, babasının fabrikasında muhasebeci olarak çalışmaya başlamıştır. Protestan olan babası Friedrich Engels, annesi ise Elisabeth Franciska Maurita idi. Baba Engels, ateist fikirler besleyen oğlunun okuldan uzaklaşıp iş yaşamına atılmasının bunu engelleyeceğini düşünmüş olsa da, ünlü düşünür eğitimine devam etmiştir.
1838 yılında Bremen’de Heinrich Leopold’un yanında çalışırken felsefe ve politika eğitimi almaya başlamıştır. Başarılı bir iş hayatı süren Engels, Bremen’de edebiyat ve sanat ile ilgilenen zümrenin toplantılarında yer alırken Hegel’in fikirlerinden etkilense de, onun idealizm fikrini reddetmiş, materyalizmi savunmuştur. Engels’e göre nasıl ki doğadaki bütün olayların maddesel olarak dayanağı var ise, toplumların gelişmesi de maddi ve üretici güçlerin gelişmesi ile mümkün olabilirdi.
Bu dönemde “Telegrap für Deutschland” gazetesinde “Friedrich Oswald” ismini kullanarak makaleler yayınlamıştır. 1841 yılında Berlin’e gönüllü asker olarak gittiğinde Berlin Üniversitesi’nde felsefe derslerine devam etmiştir. 1842 yılında burjuva sınıfı karşıtı dergi ve gazetelerde Prusya Devleti’ni eleştiren makaleler yayınlamıştır. Aynı yıl babası tarafından Manchester’daki fabrikaya gönderildi. Bu yıllarda İngiliz işçi sınıfının kapitalist üretim koşulları tarafından nasıl etkilendiğini yakından görmüş, bu düzende işçilerin sömürülmesinin sosyalizmin eyleme geçmesi ile sonlandırılacağı fikri üzerine araştırmalarına başlamıştır. Sosyalist kimliğinin yanında, işçi örgütlenmesi üzerine ettiği mücadele ile militan kimliği de ortaya çıkmıştır. İngiliz işçi sınıfının hayatını yaşadıkları yerleri gezerek yakından gözlemlemiş ve o zamana dek yazılmış bütün kaynakları okuyarak “İngiltere’de Emekçi Sınıfın Durumu” isimli eserini ortaya koymuştur. Bu eseriyle prolateryanın çektiği ekonomik sıkıntının, bu durumdan kurtuluşu için onu iten güç olduğunu ilk kez Friedrich Engels dile getirmiştir.
Bu dönemde Karl Marx ile tanışmıştır. Karl Marx Paris’te “Franco-German Annals” adlı derginin editörlüğünü yaparken Engels de ona yardım etmeye başlamıştır. Kapitalizm üzerine aynı fikirleri paylaşmaları birlikte kuramsal çalışmalar yapmalarını sağlamıştır. 1845 yılının Ocak ayında Karl Marx’ın Fransa’dan sürülmesi üzerine birlikte daha fazla özgürlüğe sahip olacaklarını düşündükleri Belçika’ya gitmişlerdir. Aynı yılın yazında Marx ile gittikleri İngiltere’de, İrlandalı Mary Burns ile tanışmıştır. Emekçi bir kadın olan Burns’un da Engels gibi, evliliğin burjuvaziye hizmet eden bir olgu olduğunu düşünmesinden dolayı ilişkilerini evliliğe götürmemişlerdir. Birliktelikleri 1863’te Mary Burns’un hayatını kaybetmesi ile sonlanmıştır.
1846 yılında Engels, Marx ile birlikte Brüksel’de, Avrupa’daki bütün komünist liderleri bir araya getirmek için Komünist Yazışma Komitesi’ni kurmuştur. 1847 yılında Londra’da Engels’in fikirlerinden etkilenen, Doğrular Birliği üyesi sosyalist İngilizler’in düzenlediği kongreye katılmış, burada Komünist Birliği adındaki organizasyonu kurdular. Engels delege olarak katıldığı bu kongrede militan yanının etkisi ile yeni eylem stratejilerinin geliştirilmesinde etkili olmuştur.
Aynı yıl Engels, Marx ile birlikte altı hafta içerisinde, komünizmin geniş kitleler tarafından anlaşılır hale getirilmesi için 12 bin kelimeden oluşan bir broşür yazdılar. Bu broşürün temeli Engels’in yazdığı Komünizm İlkeleri isimli kitaba dayanmaktaydı. 1848’de yayımlanan bu broşürün adı “Komünist Manifesto”dur. Komünist Manifesto’nun yayınlanmasının ardından iki sosyalist düşünür Belçika’dan kovularak Köln’e gittiler. Burada “Yeni Ren” isimli gazeteyi çıkarmaya başladılar.
Friedrich Engels, Karl Marx ile birlikte 1848 yılında Fransa’da başlayıp diğer Batı ülkelerine de sıçrayan ve daha sonra çıkacak olan komünist isyanların ilham kaynağı olacak ilk ciddi Sosyalist ayaklanmanın önderliğini yapmıştır. Engels, Elberfeld’deki ayaklanmalarda Prusya’ya karşı düzenlenen Baden Seferi’nde serbest güçlerin komutanı olan August Willich’in yaveri olarak cephede yer almıştır. Engels ne kadar görünüşte August Willich’in yaveri gibi görünse de aslında emirler Engels tarafından veriliyor ve August Willich tarafından uygulanıyordu.
Marx, Prusya yurttaşlık hakkından men edilerek sınır dışı edilmiştir. Bunun üzerine Londra’ya taşınmıştır. 1849 yılında İngiliz hükümetine Engels başta olmak üzere sosyalist liderlerin sürülmeleri için yapılan baskı, dönemin başbakanı olan Lord John Russell’ın reddi üzerine son bulmuştur.
Engels, 1864 yılında Uluslar arası Emekçiler Derneği (Enternasyonel)’nin kurulması için çalışmalara yardımcı olmuştur. Dernek kurulduktan sonra yürütme organında görev almıştır. Başarılı iş yaşamında edindiği tecrübelerin sayesinde kapitalist üretim sistemi üzerine derin araştırmalar yaparak çözümlemeler yapmıştır.
Aynı davada hem düşünsel anlamda hem de cephede yol arkadaşı olan Engels ve Marx, ekonomik sıkıntı süreçlerinde de birbirlerinin yanında yer almışlardır. Yoksul bir yaşam süren Marx ve ailesine Engels yardımcı olmuştur. Engels Londra’da iki aile için yeterli miktarda ekonomik gelir elde edemediği için 1840’lı yıllarda çalışmış olduğu Manchester’daki şirkete dönmüştür. 1870 yılına kadar buradaki şirkette katip olarak çalışmasını sürdürmüştür. Engels Manchester’da, Marx Londra’da yaşıyor olsa da, her şeylerini aynı dava için ortaya koymuş olan iki dost sürekli olarak mektuplaştılar. Bilimsel sosyalizmin oluşturulmasını sağlayan bu mektuplaşmalar 1883’te Marx’ın hayatını kaybetmesine kadar devam etmiştir. Friedrich Engels, Karl Marx öldükten sonra ardında kalan el yazmalarının bazı bölümlerini tamamlayıp “Kapital” adlı eserin ikinci ve üçüncü ciltlerini yayımlamıştır.
Friedrich Engels’in Eserleri
Freiedrich Engels iş yaşamındaki yüksek başarısının yanında siyasi fikirlerinin edebi anlamda ortaya konmasında da üstün başarı sağladığı gibi fikirlerinin de yıllar boyunca aktarılmasına imkan vermiştir. Çeşitli radikal, burjuvazi karşıtı dergi ve gazetelerde yazdığı makalelere ek olarak çok sayıda kitaba da imza atmıştır. Bu eserlerden bazılarını kendisi kaleme alırken, dava arkadaşı Marx ile birlikte de pek çok eser ortaya koymuşlardır.
- Komünizmin İlkeleri
- Hakiki Sosyalistler
- Doğanın Diyalektiği
- Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni
- Otorite Üzerine
- Antidühring
- Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm
- Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu
- Tarihte Zorun Rolü
- Köylüler Savaşı
- Almanya’da Devrim ve Karşı Devrim
- İngiltere’de Emekçi Sınıfın Durumu
- Konut Sorunu
- Büro ile Barikat Arasında
Karl Marx ile Yayımladığı Kitaplar
- Komünist Parti Manifestosu
- Sömürgecilik Üzerine
- Kutsal Aile
- Alman İdeolojisi (Feuerbach)
- Kapitalizm Öncesi Ekonomi Biçimleri
- Felsefe Metinleri
- Komünist Manifesto ve Komünizmin İlkeleri
- Gotha ve Erfurt Programlarının Eleştirisi
- Anarşizm Üzerine
- Doğu Sorunu (Türkiye)
- Din Üzerine
- İşçi Sınıfı Partisi Üzerine
- Nüfus Sorunu ve Malthus
Karl Marx’ın ölümü üzerine Engels Komünist kitlenin tek lideri olarak kabul edilmiştir. Kapitalist düzendeki burjuvazinin işçi sınıfı üzerinde hakimiyet kurması ile aile yaşamlarında erkeğin kadın üzerindeki baskısını birbirine benzetmiş, tek eşli evliliklerin kadınların üzerinde baskı kurmanın bir yolu olarak ortaya konmuş koca bir yalan olduğunu savunarak Feminizm’in de kurucusu olarak tarihe geçmiştir.
Freidrich Engels 5 Ağustos 1895 tarihinde yalnız başına kaldığı otel odasında, çalışma masasında tamamlayamamış olduğu makalesi ile ölü halde bulunmuştur, boğaz kanseri nedeniyle ölmüştür.
Paranın var olmadığı bir dünyanın hayalini kurmuş olan Freidrich Engels, aynı fikirleri paylaştığı Karl Marx ile birbirleri üzerinde derin etkiler bırakmışlardır. İki düşünür de işçi sınıfının kurtuluşunun ancak ve ancak bu sınıfın kendi çabası ile gerçekleşebileceğini savunmuştur.