Bizimle iletişime geçin

Makale

Anton Ekmekçi Yazdı: Pandemi’nin Pandorasının Etekelerinden Dökülenler – 3

Kapitalist Modernite aygıtlarını elinde tutan küresel emperyalist güçlerin virüs kıyametinde bir politik sorumluluk almamasının sebebi, bu uzmanlaşmış teknokratlar sınıfının sürekli olarak kitlelerin bilincine pompaladığı, parçalanmış apolitik bilgi partikülleridir. Kapitalist bilgi endüstrisinin dehlizlerinde hücrelerine ayrıştırılan bilgi, evrensel bütünlüğünden koparılarak, böylelikle büyük aptallaştırmanın etkili silahına çevrilir.

Mikro biyolojik varlıkların kopyalama hızının, başlangıçta dünyanın hemen hemen her köşesin de yaygınlık kazanma hacminin, Sosyoekonomik formasyon düzeneğini işlemez hale getirme değerlerine yaklaşmış olması, insanın insanla yeniden ve geleneksel biçimlerinin reddi üzerinden ilişkilenmeyi zorunlu kıldı. Bu durum, insanın yeniden kendisi ve başka insanlarla ilişkisini, dolayısıyla doğayı yeniden keşfetmeye zorlandığı bir döneme olanak sağlıyor. Kaos teorisyeni Ford’un dediği gibi; “Düzenin ve öngörülebilirliğin boyunduruğundan nihayet kurtulmuş bir dinamik…” toz bulutları içerisinde, başka düşünce sistemlerinin oluşmasına olanak sağlayabilir. Ve yine bu durum, evrenin her köşesinde olduğu gibi, Biyolojinin köklerinde de akan, zaman ve entropi yasasının, insan yaşam formasyonları ile diyalektik bir ilişki kurduğunun, çıplak gözle neredeyse algılanabilecek özel bir dönemde olduğumuzu bize haber verir. Bu zamansal genleşme, Antropoloji ile Tarih biliminin gelişim yasalarını, bizlere aynı tablo da tasarımlayabilme imkânı vermektedir. Entropi yasasının evrim süreci içerisinde nasıl çalıştığını incelediğimizde ve dolayısıyla zamanın mikro ve makro varlıklar aleminde nasıl davrandığını anlamaya çalıştığımızda, bu konu hakkındaki ön tezlerimiz daha anlaşılır olacaktır. Bilgi Endüstrisinde ki iş bölümü ve uzmanlaşmanın sınırsal derinlikleri, olguların sebep sonuç ilişkilerini, algısal olarak sadece tam döngüsel fiziki süreçlerden değil, aynı zamanda politika ve hukukta da koparmıştır. Kapitalist Modernite aygıtlarını elinde tutan küresel emperyalist güçlerin virüs kıyametinde bir politik sorumluluk almamasının sebebi, bu uzmanlaşmış teknokratlar sınıfının sürekli olarak kitlelerin bilincine pompaladığı, parçalanmış apolitik bilgi partikülleridir. Kapitalist bilgi endüstrisinin dehlizlerinde hücrelerine ayrıştırılan bilgi, evrensel bütünlüğünden koparılarak, böylelikle büyük aptallaştırmanın etkili silahına çevrilir.

Bu anlamda virüs politiktir ve güncel olduğu kadar, tarihsel hukukun da konusudur. Konunun daha anlaşılır kılınması için, Engels’in “Anti Dühring” adlı eserin de, doğanın diyalektik işleyişi ile hukuk arasında ki ilişkiye konu yaptığı “Hamile kadın paradoksu”, nu bu düşünce tekniğinin ampirik sürecine koşulamaya çalışalım. Engels’in bahsettiği, hukukçuların anne karnında ki bebeğin ölümüne sebebiyet veren failin cinayetten yargılanabilmesi için, anne karnında ki hayatın ne zaman başladığına dair sürecin belirlenmesinde ki zorlukların tartışmalı olması meselesi, maddelerin atomik düzeyde ki hareket yasalarına koşullandığında, ortaya çıkacak imkansızlığa işaret eder. Burada biz, hukuk gibi üst yapı çalışma düzeneklerinin, biyolojinin en küçük işletmelerine uygulanmasında zorluklar doğurduğu şeklinde algılayabiliriz. Hâlbuki bu durum, üretim döngülerinin ekolojiye uyum değerleriyle birlikte ele alındığında, yürürlükdeki ceza hukukunda yer almayan bir sınıfsal cinayete dönüşür. Doymak bilmeyen Emperyalist kâr ve yıkım döngüsünün, doğayı yağmalayan zehirleyici etkisel sorumluluğunun kavramlaştırılması, Engels’in “Hamile kadın” paradoksundaki faili oluşturmaya dair atomik zaman belirleme sorununu gereksizleştirmekle kalmayacak, Kapitalist Modernitenin etkin güçlerinin tarihsel yargılanmasına da olanak sağlayacaktır.

Pandeminin ilk dönemlerinde ABD ve Avrupa’da, savaş halinde özel sektörün üretimini yönlendirme hakkı olarak “Savunma üretim yasası”, yaşam kalım malzemesi üretme evreleriyle kararsız bağlar kurma emareleri gösterdi. Bir simülasyon bilgisayar programı ile felaket senaryosunu abartmış olsaydık, bu eğilimlerin kararlı bir çizgiye doğru zorlanacağını görebilecektik. Yıkıcı savaş yasalarının, militarizmi yadsıyan, içinde düşmanlaşmış bilgi taşımayan yaşam kalım savaşının devrimci yasalarına doğru zorunlu dönüşme emarelerini ilk olarak devrimci felsefe keşfedebilirdi. Zıtlaşık birliğin varlığı, baskın olan temel yönünden, edilgen olan tali yönüne doğru akma eğilimleri gösterdi. Felsefi ve fizikist olarak görüldü ki, gerici olan yasaların bileşkeleri, tam karşıtı olan biyokimyasal atomlara dönüşme potansiyeli taşıyor. Bu olağanüstü süreç, diyalektik felsefecilere muazzam bir deney gözleme fırsatı vermiştir. Post modern zamanlar da terk edilmeye yüz tutmuş devrimci praksis felsefenin makus talihi, adeta tarihin kenarlarından dönmüş ve ihtişamlı bir şekilde yeryüzüne yeniden indirilmektedir.

Kapitalist modernitenin kaydettiği büyük karanlık, en derin yerinden, hiç beklenmedik bir taraftan gelen rastgelelik ve olasılıklar aleminin, hesapsız, amaçsız, hücresiz ve akılsız küçücük sakinleri tarafından delinmiştir. Biyolojinin moleküler tarihinin ilk cennet bahçesinden kovulan, virüs denilen günahkar sakinlerinin varoluş yasaları, biz insan türünün toplumsal tarihinin etkileyici ögelerinden biri olmaya doğru ilerliyor. Başlangıçta maddelerden yansıyan düşünce, tekrar maddelere doğru dönüş yapıp, karmaşık bir üst evreye doğru ilerleme olanakları veriyor. Büyük deneysel dolayımlamanın durmadan üst bir evreye doğru tırmanma eğilimleri, otoriter bir devlet yönetim anlayışının sürdürülebilinir biopolitik değerlerinin üzerine doğru çıkıyor. Salgının kontrolü için öngörülen çip sistemi benzeri elektronik uydu takip sistemlerinin, otoriter yönetsel formasyon aracına dönüşmesi yönündeki politik art niyetlerin iş yanabilme enerjisi düşmektedir. Entropisi artan, yani iş kabiliyeti düşen otokratik yönetsel teknik kurnazlık, yığınların sosyal patlamalarını doğuracaktır. Düşüncenin evrimini, tarihsel eski zaman değerlerine hapsetmek mümkün değildir. Bir Hadron çarpıştırıcısında ki, klasik fizik ölçüm birimlerinin tespit edemeyeceği atom altı parçacık deneylerinin imkan verdiği, saniyenin on binlerce küçük zaman aralığındaki yeni gözlemler bile düşünceyi etkileyebilirken, gezegenin her köşesinde gözlemlenebilen, geleneksel paradigmaların baş aşağı dönmesine sebep olan gariplik, kesinlikle düşünceye yüz yıllık bir etki yapacaktır.



Kasım 2024
PSÇPCCP
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 

Daha Fazla Makale Haberler