HDP, 11-12 Eylül’de düzenledikleri toplantının ardından “Türkiye’deki tüm siyasi güçleri ilgilendirecek ilkelerin oluşması için önemli tespit ve önerilerde bulunacaklarını” duyurdu
Bildirgede, geçen yaz ayları boyunca düzenlenen “HDP’liyiz, Her Yerdeyiz” toplantıları hatırlatılıp “Parti Meclisi olarak bu buluşmaların Türkiye’nin demokratik geleceği açısından büyük bir değişimin habercisi olduğunu gördük” denildi.
Ekolojik denge ve sistemin korunmasına ilişkin mücadeleye devam edeceklerini belirten PM üyeleri, bildirgede “Mardin’de elektriği kesilen köylünün, Konya’da iklim koşulları nedeniyle mağdur olan ve desteklenmeyen çiftçinin, söndürülmediği için yanan ormanların, çarpık kentleşme ve yanlış enerji politikalarından kaynaklı Karadeniz’deki sel felaketinin nedeninin sorumlusu her alanda rant peşinde koşan bu iktidardır” ifadelerini kullandı.
“Bütün dünya kadınlarıyla dayanışma”
Bildirgede, Ortadoğu’da ve Afganistan’daki savaşların ve siyasi gelişmelerin kadınları etkilediğine vurgu yapılıp şu ifadelere yer verildi:
“Kapitalist erkek egemen iktidarlar yaşadıkları krizi savaş ve şiddet politikaları ile aşmaya çalıştıkça daha büyük krizleri yaratıyor. Ortadoğu’da oluşturmak istenen sürekli savaş düzeni en çok kadınları etkiliyor.
“Biz bunu, hiçbir karşı koyuş olmadan DAİŞ’e terk edilen Şengal’deki Êzidî kadınların ve çocukların zorla alıkonulmasında gördük. Afganistan’da 20 yılı aşkın süredir iktidarını sürdürenlerin, hiçbir direnç göstermeden Taliban güçlerine teslim edilmesi ve kadınlara uygulanan zulümde gördük.
“AKP-MHP erkek iktidarı Taliban rejimini tanıyacağını belirterek içerde yürüttüğü kadın düşmanlığını dış politikasında da tescilledi.
İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilen, kadına yönelik şiddet ve katliamları cezasızlık politikaları ile derinleştiren; eş başkanlık ve eşit temsil sistemimizi hedef alan, doğamızı ve yaşam alanlarımızı talan eden, haklarımıza ve kazanımlarımıza yönelik gerçekleştirilen saldırılar, bugün özellikle Ortadoğu’nun merkezinde olan Rojava’da yükselen ekolojik ve kadın özgürlükçü sistemi tasfiye etme amacından da bağımsız değildir.
“Savaş ve şiddet politikalarına karşı örgütlüğümüzü büyüterek mücadelemizi yükseltecek, cins sömürüsüne dayalı yükselen faşizme karşı alanları tek etmeyecek bütün dünya kadınları ile birlik ve dayanışmamızı büyüteceğiz.”
Kürt sorunu, anadilde eğitim, zırhlı araçlar…
İşçilerle “emek mücadelesini yükseltme” çağrısı yapan HDP PM; anadilde eğitim hakkına, PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride ve Kürt sorununun demokratik çözümüne ilişkin taleplere de bir kez daha dikkat çekti.
Bildirgede, “Okullarında anadil hakkından mahrum bırakılan Kürt çocukları kendi sokaklarında bile güvenli bir şekilde yaşayamamaktadır. Kürt diline karşı saldırılar artmakta, Kürdistan illerinde zırhlı araçların neden olduğu ölümler hız kesmeden sürmektedir” denildi.
“Bütün toplumsal muhalefeti; özgür, cinsiyet özgürlükçü, laik, anadilinde, çoğulcu eğitimi esas alan bir yaklaşımla ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” ifadelerinin kullanıldığı bildirgede, koronavirüs salgınına karşı aşı olma çağrısı da yapıldı.
HDP PM ayrıca, bildirgede 27 Eylül’de hazırladıkları “demokrasi çağrı belgesini” açıklayacaklarını da belirtip “Türkiye’deki tüm siyasi güçleri ilgilendirecek ilkelerin oluşması için önemli tespit ve önerilerde bulunacaklarını” duyurdu.