Bizimle iletişime geçin

Güncel

‘Bir işkence yöntemi olan tecrit politik mahpuslara ağırlaştırılarak uygulanmaktadır’

18 Mart Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü’ne ilişkin basın toplantısı düzenleyen İHD İstanbul Şubesi, politik tutsaklara dönük hak ihlallerine ve ayrımcı uygulamalara işaret ederek, bu uygulamaların son bulması çağrısı yaptı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 18 Mart Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü’ne ilişkin Beyoğlu’nda bulunan şube binasında basın toplantısı düzenledi.

Basın açıklamasını okuyan Meral Şahin, 1 Mart 2024 tarihi itibariyle Türkiye’deki 403 hapishanede 2 bin 882’si 18 yaş altı çocuk, 13 bin 94’ü kadın, 200’ü LGBTİ+ olmak üzere toplam 314 bin 375 tutsak bulunduğunu söyledi.

Kaç tutsağın politik nedenlerle hapiste tutulduğuna dair verilerin açıklanmadığına işaret eden Şahin, “Ancak politik ya da toplumsal faaliyetler içindeki kişilere yönelik genel tutuklama eğilimine ek olarak, son yıllarda özellikle sosyal medya paylaşımları üzerinden çok sayıda kişi terör propagandası, örgüt üyeliği, devletin manevi şahsiyetine zarar vermek, cumhurbaşkanına hakaret, devlet görevlilerine hakaret gibi suçlamalarla haklarında açılan davalarda hapis cezasına çarptırıldıkları bilinmekte ve politik mahpus sayısının giderek arttığı bilinmektedir” dedi.

Hapishanelerdeki hak ihlallerinin de giderek arttığına dikkat çeken Şahin, 2023 yılında 26 ölüm olmak üzere 155 yaşam hakkına yönelik ihlal; 2 bin 257 işkence, kötü muamele ve onur kırıcı davranış; 859 sağlık hakkı ihlali; 1 bin 653 iletişim hakkı ihlali/tecrit; 693 beslenme ve temiz suya erişim ihlali, 230 infazda eşitlik ilkesi ihlali, 456 adalete erişim hakkı ihlali yaşandığını belirtti.

İşkence, ağır tecrit, intihara zorlanma gibi nedenlerle yaşamını kaybeden tutsakların neredeyse tamamını politik tutsakların oluşturduğunu ifade eden Şahin, “Bir işkence yöntemi olan ağır tecrit, sistematik bir uygulama olarak karşımıza çıkmakla birlikte politik mahpuslara ağırlaştırılarak uygulanmaktadır. Son yıllarda açılan S ve Y Tipi hapishaneler ağır tecrit mekanları olarak dizayn edilmiştir” dedi.

İdare ve Gözlem Kurulları’nın raporlarını politik tutsaklar aleyhine düzenlediğine işaret eden Şahin, “Ayrımcı uygulamalar, politik mahpuslar kadar olmasa da adli nedenlerle hapiste bulunan mahpuslar için de söz konusu olmaktadır. Bu nedenle artan sayıda adli mahpusun sorunları çözebilmek için açlık grevi yaptığı bilinmektedir” dedi.

Denetimli serbestlik, koşullu salıverilme koşulları ve süreleri bakımından ceza infazında suç türlerinin esas alındığını ve bunun yasaya aykırı olduğunu söyleyen Şahin, “Muhalif tutumlarından dolayı hapsedilmiş kişiler olarak tanımlanan politik mahpuslar bakımından istisnai ağırlaştırılmış infaz rejimi uygulanmakta, politik mahpuslar aynı cezayı almış diğer mahpuslardan daha uzun süre özgürlüğünden mahrum bırakılmakta, tecrit gibi daha ağır infaz koşullarına tabi tutulmaktadırlar” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de infaz rejiminin politik tutsakları düşman hukuku ile karşıladığını belirten Şahin, şöyle devam etti: “18 Mart Politik Mahpuslarla Dayanışma Günü vesilesi ile bir defa daha; yukarıda özetlediğimiz sorunların üstte dayanaklarını belirttiğimiz evrensel ceza infaz hukuku ilkeleri çerçevesinde çözüme kavuşturulması ile mahpusların yaşam ve sağlık haklarından başlayarak temel haklarının korunması için, mevzuat ve uygulamada hak ihlallerine neden olan düzenleme ve durumlara derhal son verilmesi doğrultusunda tüm sorumlu kişi ve kurumları göreve davet ediyoruz.”



Ekim 2024
PSÇPCCP
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031 

Daha Fazla Güncel Haberler