Avusturya genel seçimlerine dair kamu yayıncı kuruluşu ORF’in sandık çıkışı anketine göre, genel seçime katılım oranı yüzde 74,9 olurken, faşist parti FPÖ oyların yüzde 29,2’sini alarak birinci parti oldu.
Uzun yıllardır kapitalist- emperyalist sistem kendi yapısal krizlerinin en önemlilerinden birini yaşamakta ve dünya halklarına da acımasızca yaşatmaktadır. Özellikle neo-liberal yapılanmadan kaynaklanan bu krizin yükü, gerek bölgesel ve vekalet savaşlarıyla, gerek açlık ve yoksulluğun kitlelere dayatılmasıyla ve gerekse kazanılmış ekonomik, demokratik ve sosyal hakların ya tümden yok sayılması ya da ciddi ölçüde budanmasıyla halkların omuzlarına yüklendi.
29 Eylül Pazar günü yapılan genel seçimlerinde seçmen sayısının 6.346.059 olduğu Avusturya’da seçime katılım yüzde 74,9 oldu.
Partilere göre oy dağılımı şu şekilde;
Avusturya Halk Partisi (ÖVP) yüzde 26,5
Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) yüzde 21,0
Avusturya Özgürlük Partisi ( FPÖ) yüzde 29,2
Yeşiller, yüzde 8,0
NEOS-yeni Avusturya için reform gücü yüzde 9,1
Avusturya Komünist Partisi – KPÖ yüzde 2,4
Bu sonuçlara göre 183 üyeden oluşan ulusal meclise, FPÖ 58, ÖVP 52, SPÖ 41, NEOS 17, Yeşiller ise 15 milletvekili gönderecek.
Böylece göçmenleri, mültecileri, İslam ve Avrupa Birliği (AB) karşıtı görüşleriyle bilinen parti, ilk kez genel seçimlerde ülkenin en büyük siyasi gücü haline geldi.
Avusturya’da koalisyon süreci sancılı geçeceği bekleniyor
Avusturya’da şimdiye kadar geleneksel olarak cumhurbaşkanları, hükümeti kurma görevini hep seçimlerden çıkan en güçlü partiye vermişti. Ancak Anayasa’da yazılı bu tür bir kural bulunmuyor. Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen’in hükümeti kurma görevini FPÖ’ye verip vermeyeceği de kesin değil. Seçimlerin ardından taraftarlara hitap eden FPÖ lideri Herbert Kickl, FPÖ’nün iktidara hazır olduğunu belirten Kickl, tüm partilerle görüşmeler yürütmek istediğini, “ellerinin herkese açık olduğunu” belirtti. Koalisyon ortaklarından ÖVP ve SPÖ ise FPÖ ile hükümet kurmaya sıcak bakmadiklarini acıkladılar. Ancak partinin hükümet kurabilmesi için koalisyon ortaklarına ihtiyacı var ve diğer partilerin ırkçı faşist parti FPÖ ile ortaklığa sıcak bakmamaları nedeniyle hükümet kurma sürecinin sancılı geçmesi bekleniyor.
Göçmenleri, mültecileri zor günler bekliyor!
Hiç kuşku yok ki FPÖ’ye hükümet kurma görevi verilir ise başta mültecileri ve göçmenleri hedef alan politikaları hayata geçirecektir. Sadece bununla kalmayıp ırkçı faşist örgutlenmelerin de önünü açacaktır. Yine Avusturya’nın farklı eyaletlerinde silah cephanelerinin ele geçirilmesi, gelmekte olan tehlikeyi ortaya koymaktadır. Emperyalist savaş tehdidine ve Avusturya’da faşizmin iktidarlaştırılmasına karşı güçlü bir halk cephesi oluşturulmalıdır.