Roboski İçin Adalet Girişimi, Şırnak’ın Uludere ilçesinin Roboski köyünde savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin katledilmesinin 114’üncü ayına ilişkin basın toplantısı düzenledi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda, derneğin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen konuştu. Katliamın üzerinden 9 buçuk yıl geçtiğini hatırlatan Çevirmen, “114 aydır bir köy, bir halk, bir toplum, bir ülke hep birlikte adaleti arıyor. O geceden bugüne geçen 496 haftada, hukuk kayıp, adalet yok, herkes suskun. Katliamın ardından geçen 3 bin 471 gün ve adalet hala sağlanabilmiş değil. Meclis tarafından kurulan komisyonda sonuç alınmadı ve yargıda cezasızlığı devam ettirdi. Roboski, çizilmiş sınırlar yüzünden ekmeğini katır sırtında kazanmaya mahkum edilmiş insanlarımıza, yaşama şansı bile tanımayan bir vicdansızlığın sembolüdür” dedi.
Çatışmanın bitmediği, çözüme kavuşturulmadığı, yüzleşmelerin gerçekleştirilmediği topraklarda katliamların devam etmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Çevirmen, “Hepimiz buna itiraz etmek ve yaşam hakkını kesintisiz olarak savunmak zorundayız. Coğrafya kader değildir, coğrafya insanların barış içinde, eşit hak ve özgürlükler içinde yaşamasını sağlayabileceği topraklardır. Onlarca medeniyetin yeşerdiği ve geliştiği, kadim halkların yaşadığı, tarihe tanıklık etmiş bu coğrafyada ölüm korkusu olmadan yaşamak, adil ve özgür bir hayat hepimizin en doğal hakkıdır. Bu bir lütuf değildir. Bu; bizlerin doğal ve doğuştan gelen hakkımızdır” şeklinde konuştu.
Adalet sisteminin çöküşü
Roboski Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin ailelerinin 9 Nisan’da Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvuruyu hatırlatan Çevirmen, “Katliamların cezasız bırakılmasının, yargı yollarının kapatılmasının bir açıklaması olamaz. Adalet sisteminin çöküşünün ispatlarından biri de Roboski Katliamı’dır. Devletin en asli görevi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile garanti altına alınmış olan yaşam hakkını korumaktır” diye belirtti.
Deniz poyraz
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırı ve Deniz Poyraz’ın katledilmesine değinen Çevirmen, “Siyasi iktidar tarafından sürekli olarak üretilen nefret söylemleri nedeniyle siyasi parti yetkilileri, çalışanlar, bireyler, gruplar, muhalifler, gazeteciler saldırıya uğramaktadırlar. Barışçıl bir toplum olmaktan uzaklaşarak şiddetin kural haline getirildiği bir ülke haline gelmiş bulunmaktayız. Tüm bunlar bu ülkede yaşanan haksızlık ve hukuksuzlukların, barışçıl yaşamdan uzaklaşmanın, savaş politikalarının sonuçlarıdır” diye belirtti.
Roboski’ye adalet arayışı
Roboski’ye adalet gelmeden Türkiye’ye adaletin gelmeyeceğini vurgulayan Çevirmen, “Başta Roboski olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız. Yaşadıklarımızın aslı; devlet, cezasızlık, savaş, hukuk ve adaletin olmayışıdır. Hiçbir katliamın zaman aşımı yoktur. Roboski aydınlatılmadıkça, Roboski’de yaşananlar halka açıkça anlatılmadıkça, Türkiye siyasetinde sivilleşme ve demokratikleşme söz konusu olmayacaktır. Biz, adalet arayışının, bir arada ve barış içerisinde yaşamanın tarafıyız. Roboski, devletin ve iktidarın sınavıdır. Bu topraklarda barış ve adaletin yolu, mutlaka ve önce Roboski’den geçecektir. Roboski bu toprakların utancı, kanayan yarası ve adalet arayışıdır” ifadelerini kullandı.