Bizimle iletişime geçin

Analiz

Volkan Gezer | Wagner’in Rostov’daki Silahlı İsyanının Ömrü Fazla Sürmedi ama Dünya Çapında Ses Getirdi

Bu durumu elbette en çok batılı emperyalist güçler sevindi. En azından Ukrayna bundan psikolojik üstünlük sağlamak isteyecektir. Bu gelişmenin cepheye yansıması şimdilik söz konusu değil savaş halen kendi stabilitesinde devam ediyor.

Prigozhin önderliğinde oluşturulan Bu paramiliter grup ve grupların elbette Rusya devletinden ayrı tutulamayacağı bir gerçekliktir. Hata bu türden oluşumlar Amerikan’ın oluşturduğu ve Irak’ta savaşan Black Walter(kirli su) dan da farklı değildir.

Ayrıca incelenmesi gereken bir konu olarak, tarihingerisine sarktığımızda değişik zamanlarda ve bölgelerde savaş ağaları ve paramiliter örgütlenmeleri görebiliriz. Gelmiş geçmiş tüm İmparatorluklarda şöyle ya da böyle paramiliter örgütlenmeler söz konusudur. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri zaten paralı askerlerden oluşmaktadır. Paralı askerlik yani paramiliter askerlik belirli bir kontrat antlaşması çerçevesinde yürütülmektedir. Vietnam Savaşı döneminde askerlik celbi olanlar zorunlu olarak askere alınırken günümüzde ise bu farklı biçimlerde yürütülüyor. Fransa’nın Afrika’da yürütmüş olduğu birçok savaşta da kontratlı personel kullanılıyor; buna Fransız lejyonu deniyor. Yani tüm emperyalist sömürgeci güçlerin hemen hepsi paramiliter güçler kullanıyor. Bu güçlerin yaptıkları esas iş, bir ülke veya birileri adına para karşılığında kuralsız, kirli ve kanlı savaşlar yürütmektir.

 Revizyonist Sovyetler Birliğinin dağılmasının hemen ardından 15 yeni cumhuriyetin burjuvazileri de aynı örgütlenmelere gittiler. Ulusal motivasyonlar oluşturmak için bunu gerekli gördüler. Tek merkezden yönetim ve yöneticiler hızla iç egemenlik kurmaya başladılar. Eski partili oligarklar sağdan ve soldan yeni oluşumlar içine girdiler. Rant büyüktü ve kirli ilişkiler ağı zincirlerinden boşalmıştı.

 Ukrayna’da ise 2013 yılında başlayan Amerikan ve batı destekli Maidan olaylarında da baş rol bu güçlere verildi. Kavga esas olarak oluşmuş olan yeni emperyalist blokların kavgası olsa da sahada bu güçlere verilen rol asıl güçleri örtülemeyi amaçlıyordu. NATO kendi “kuruluş amacını” aşarak, Varşova paktının sınırlarını aşan genişleme politikasından asla vazgeçmemiştir. Ukrayna’daki batı emperyalizmi ve Amerikan emperyalizmi Rus ve Rusya’nın bölgeye egemen olma kavgası ister istemez tabanda da kendini gösteriyor. Zaten hassas dengeler üzerine kurulu toplum milliyetçi şerbetlenmeler ile zehirleniyor. Toplum batı emperyalizmi eliyle zehirlendi ve finanse edildi. Ukraynalı Neonaziler Polonya ve Litvanya’da batı emperyalizmi eliyle sürekli olarak eğitildiler satın alındılar paramiliter bir güç haline dönüştürülürken Wagner ve benzeri Rus orjinli paramiliter örgütlerin gelişmesinin zeminini de beslemiş oldular.

 2014’te iktidarda olan Rusya yanlısı Yanukoviç’in sivil bir darbeyle devrilmesinden hemen sonra ise Ukrayna’daki gelişmeler farklı bir yöne doğru evrildi. Luhansk ve Donetsk bölgeleri bağımsızlık ilan ettiler. Elbette bu Rusya’nın yani Putin’in durum karşısında el yükseltmesinden başka bir şey değildi.

Durumun hangi yöne evrildiğini ve evrileceğini, gelişmelerin boyutunun bu sonuçlara yol açacağını batılı emperyalist güçler zaten biliyordu. 2010 yılında iktidara gelen Yanukoviç, sivil bir darbeyle 2014 yılında yıkılmış oldu ve yerine oligark Petro Poroşenko geldi.

 Doğal olarak Rusya bu gelişmelerden batılı güçleri sorumlu tuttu. Bunun sivil bir darbe oldu tezini işlemeye başladılar. Ve batılıların neo-nazileri finanse ettiği savını sürekli olarak işleme başladılar. Bu durumun giderek daha da kötü bir hal alacağını gören Rusya 2014 yılında Kırım’ı tek bir kurşun atmadan kendi topraklarına kattığını ilan etti. Bununla beraber Dombast, Luhansk bölgeleri de zaten bağımsızlık ve otonom olarak hareket kararı almışlardı. İşte bu 2014 yılı dönüm noktasıdır, Wagner bu tarihte ortaya çıktı. Wagner grubu 5000 kişilik gücüyle Kırım’ı tek kurşun atmadan teslim alırken, doğal olarak aynı anda kendi ismini de bir anda duyurmuş oldu.

Bu durum Wagner’e olan desteği de hızla büyüttü. Rus devleti, Wagner’le bir dizi antlaşmalar yaptı. Çeşitli isimlerle  bünyesini şirketleşmelerle “geliştiren” Wagner, savaş gücünü Rusya’nın çıkarları doğrultusunda savaştıracak şekilde anlaşmalar yaptı ve dışarıya karşı kamuflajını tamamladı: Görünümde Rusya devlet ile direk bir ilişkileri yokmuş gibi yasal bir kılıf uydurdular. Tıpkı Black Water’ın (kirli su) Irak’ta sürdürdüğü kirli savaş gibi. Yani Wagner’in popülaritesi bu döneme denk gelmekte. Rusya’da bunun dışında halen 17 tane daha paramiliter askeri gruplar bulunmaktadır. Bunlar birçok şirketleri ve stratejik noktaları koruyan gruplardır.

Putin, Prigozhin önderliğindeki Wagner grubunun önü açarken, Fransa’nın acımasız sömürüsünden yılmış olan birçok Afrika ülkesi için de Çin ve Rusya’nın bu paramiliter grupları onlara kurtarıcı gibi göründü. Wagner grubu Mali’de Libya’da Suriye’de ve Afrika’nın muhtelif ülkelerinde yerel hükümetler adına savaşlar yürüttüler. Bu durum halende devam etmektedir. Örneğin Suriye’de halen Wagner grubundan askerler bulunmakta Libya’da general Halife Hefter hesabına faaliyet göstermekteler. Şunu da hatırlamak gerekir ki Anzak Taburu ve Wagner’in kuruluş tarihi aynı döneme denk gelmektedir.

 Ukrayna’daki Faşist Anzak taburu da, batılı emperyalist güçlerin finanse ettiği gruplardan oluşmaktadır. Sağcı ve militarist bu gruplar irili ufaklı 50’ sayısına ulaşmaktadır. Andrei Biletsky’nin kurduğu Anzak Taburu bunların en önemlilerinden olup Dombast, Luhansk bölgelerinde yaklaşık olarak 17.000 sivilin ölümünden sorumludurlar…

 Rostovdaki olayları dönecek olursak, Wagner grubuyla zaten bilinen bazı çelişkiler kamuoyunda paylaşılıyordu. Özellikle Bachmut ve Soledar cephesinde Wagner’in belli başarıları da vardı Ukrayna ve Wagner bu noktada neredeyse bir yıldır karşı karşıyaydı herkes durumu “kıyma makinası” olarak adlandırıyordu.

 Prigozhin ise kendine başka roller biçmeye başlamıştı. Savaşçı güçleri 70-80 bin civarına inip çıkıyordu. Paramiliter güç Wagner sahibinin servetinin 25 milyar dolar civarında olduğu söylenmekte. Bir aylık kazançlarının ise 100 milyon dolar civarında olduğu söyleniyor. Hem sayısal olarak hem de parasal olarak belli bir güce dönüşen Wagner aslında bir güç zehirlenmesine uğramış durumda. O birçok cephede başarıları olmasına rağmen, aslında birçok eleştirinin de muhatabıdır. Sürekli olarak savaşın kurallarını ihlal ettiğine dair şikayetler söz konusu. Savaşta askerleri esir alma yerine direk kurşuna dizmekten yana bir tavrı söz konusu. Bu tür hareketleri sürekli olarak kamuoyunu meşgul ettiğinden ötürü Rusya hükümetini zora sokmaktaydı. Doğal olarak bu da, Rusya hükumetini muhatap kılıyordu: Ukrayna cephesinde kendilerine yakın bir ulusun kendisi ile savaşmak durumu daha da hassas kılıyor ve düşmanlıklar daha da derinleşiyordu.

 Prigozhin özellikle General Gerasimov ve Savunma Bakanı Şoygu ile kavga yürütüyordu. Sürekli olarak cephane yokluğundan yeterince destek alamadığından şikâyet ediyor ve ölen askerlerinin önünde videolu şovları tüm dünya kamuoyuna servis ediyordu. Bu durumun farkında olan Putin ve ekibi aslında bir süredir Wargner’i gözden çıkartmışlardı. Rostov olayları yani silahlı başkaldırı bu süreci daha da hızlandırmış oldu. Yani Prigozhin bir anlamda kendi ayağına sıkmış kendi ipini çekmiş oldu.

 Rostov’daki silahlı ayaklanma bardaktaki suyu taşmasına neden oldu. Aleni olarak Moskova’ya savaş ilan eden Wagner ve lideri 25.000 kişilik bu güçle elbette bir şey yapamayacaktı. Vakitleri kendi içinde de ikiye bölündü ve hatta bu işlere karşı gelenlerin kurşuna dizildiği biliniyordu köşeye sıkıştığını anlayan Prigozhin bu işin bedelini ağır olduğunu biliyordu. İmdadına yetişen Lukeşenko tüm bunların karşılığında kişisel olarak yargılanmama garantisi istedi. O yani bir anlamda sürgünü kabul etmek zorunda kaldı.

Bu duruma elbette en çok batılı emperyalist güçler sevindi. En azından Ukrayna bundan psikolojik üstünlük sağlamak isteyecektir. Bu gelişmenin cepheye yansıması şimdilik söz konusu değil savaş halen kendi stabilitesinde devam ediyor.

 Gelinen aşamada Ukrayna Rusya savaşında Rusya’nın ne yapacağı merak konusu. Belarus’a yerleştirilen yılsonuna kadar devam edecek olan taktik nükleer silahlar halen bu savaşın belirsizliğinin işareti olarak görülebilir. Barış görüşmeleri bir şekilde başlamaz ise bu savaşın önümüzdeki yıl daha da şiddetleneceğinin emareleri söz konusudur.



Ocak 2025
PSÇPCCP
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031 

Daha Fazla Analiz Haberler