Yadigar Aygün-İstanbul
İstanbul Başakşehir’de bulunan Şahintepe Mahallesi, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kanal İstanbul Projesi”ni ortaya atmasının ardından birçok sorun ile yüz yüze kaldı. Ardından Başakşehir Belediyesi, Şahintepe Mahallesi’ni parsel parsel “kentsel dönüşüme” açtı. Başakşehir Belediyesi, 2022’nin haziran ayında 1542, 1543, 1554, 1606, 1540, 1564 ve 1617 numaralı adalarda ada bazlı “kentsel dönüşüm” projesi başlattı. Başakşehir Belediyesi, 8 Aralık 2022’de 1552, 1553, 1565, 1572, 1604, 1605, 1616,1655, 1743, 1745, 1746, 1747, 1556, 1796, ve 1821 sayılı adalarda “kentsel dönüşüm” kararı aldı. Daha önce Kanal İstanbul’a karşı, şimdi ise “kentsel dönüşüm”e karşı bir araya gelen mahalle halkı, hukuk mücadelesi başlattıklarını söyledi.
“Rant uğruna evimizi almak istiyorlar”
Şahintepe’de yapılmak istenen kentsel dönüşün kendisini mağdur ettiğini belirten Levent Aras, barınma hakkının elinden alındığını söyledi. Aras, “Yaklaşık 30 yıldır bu bölgede yaşayan insanlarız. Bu insanların çoğu dişinden tırnağından arttırdıklarıyla burada iyi kötü bir yaşam alanı yapmışlar kendilerine. Başakşehir Belediyesi, bu el emeği göz nuru evlerini bir rant uğruna ellerinden almak istiyor. Başakşehir Belediyesi’nin bizi muhatap almadan, kendi kuralları ile kendi kanunları ile bu uygulamaları hayata geçirmeleri bize karşı yapılan büyük haksızlık. İnsanların en temel haklarının başında gelen yaşam ve barınma hakkıdır. Şu an Başakşehir Belediyesi’nin yaptığı benim yaşam ve barınma hakkımı elimden almaktır. Ben kendi malıma sürekli dava açmak zorunda kalıyorum. Tarihte çok az rastlanan bir şey kendi malına sürekli dava açıyorsun ve ret kararı alıp tekrar tekrar itiraz etme gibi durumlar söz konusu mağduriyetlerin en başında geliyor. İnsanların arsalarını kimseye danışmadan bilgi vermeden farklı bölgelere kaydırıp kendi arsalarını bize ortak etmeleri dünyanın hiçbir yerinde gerçekleşecek şeyler değil. Yani muhatap alınmıyoruz. Kendi malımızın üzerinde yapılan işlemlerden haberdar edilmiyoruz. Ve onların yapmış olduğu bu rantsal dönüşüme kabul ettirilmek için zorlanıyoruz” dedi.
Şahintepe’yi zenginlere peşkeş çektiler
Şahintepe’nin rant ve talan projelerine açıldığına dikkati çeken Aras, depremi fırsata çevirdiklerini söyledi. Aras, “Kanal İstanbul projesine Cumhurbaşkanı’nın da yaptığı açıklamaya göre devletin şimdiye kadarki en büyük projesi gözüyle bakılıyor. Projenin yapımdan ziyade isminin söylenmesi bile Şahintepe’ye karşı rantçıların sermayedarların iştahını kabarttı. Burada başta belediye olmak üzere seneler öncesinden arsaları toplayıp, vatandaşın da arsalarını kimseye haber etmeden değersiz bölgelere kaydırıp kendi arsalarını da herkese ortak edip kendi arsa rantını yükseltti. Çünkü bölgenin değer kazandığının farkındaydı. Şu anda Şahintepe’de özellikle de Kanal İstanbul güzergahında kalan insanları büyük bir mağduriyete uğrattılar. İnsanları yaptıkları imar uygulamalarıyla alt yapının dahi olmadığı bölgelere attılar. Yani tüm bunların en önemli sebebi bölgenin değer kazanması. Maraş merkezli depremle de ellerine bir koz geçirip bu depremi bahane ederek bizi yaşadığımız yerlerden göndermeye çalışıyorlar. Buraları da başkalarına peşkeş çekmek derdindeler” diye konuştu.
Alternatif kentsel dönüşüm mümkün
Şahintepe’de alternatif kentsel dönüşüm yapılabileceğini, bunun mümkün olduğunu belirtti. Aras, “Dışarıdan mahalleye bakan birisi alternatif kentsel dönüşümün mümkün olabildiğini görüyor ama bizim oylarımızla seçilen bize hizmet etmekle görevli olan belediye başkanı maalesef bunu görmek istemiyor. Bizi dinlemeden bizi muhatap almadan tepeden dayatmayla bir dönüşüm uygulamak istiyorlar. Burada insanların yaşam haklarını ellerinden alıp bir söz dahi vermemek bence onların utanç kaynağıdır diye düşünüyorum. Panelde gelen konuşmacılar bunun altını çizerek vurguladılar; alternatif kentsel dönüşüm mümkün. Yani insanların ekonomik durumu gözetilerek, yaşam tarzını, mahallelinin yaşayış biçimini, komşuluk ilişkilerini göz önüne alarak bir çalışma yapılabilir. En başta bir dönüşüm gerekiyor mu bu bile tartışılabilir. İşte biz boş yere demiyoruz; rantsal dönüşüm diye. Onların amacı insanları mağdur edip buradan zaten göndermek. Biz her koşulda yerimizde kalma hakkını savunuyoruz. Yoksa belediye yapıcı davransa, şeffaf bir şekilde davransa konular hiç bu noktaya gelmez. Kendi mahallemiz için kendi yaşam haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Özel mülke zorla ortak oldular
Diğer bir mahalleli Sabite Yüce’de Şahintepe’nin rant ve talan projelerine açılmak istendiğini vurguladı. Yüce, “Bir kere Şahintepe’de rant var. Bu bir gerçek. İnsanların hakları gasp edildi ve gasp edilmeye devam ediniyor. Tamam dönüşüm olsun buradaki halk olarak biz de bunu istiyoruz ama bu şekilde bize dayatılarak uygulanmak istenen ve yerimizden edip borca sokan bir şekilde olsun istemiyoruz. Hepimiz güzel, güvenli yaşanabilir evlerde yaşamak istiyoruz. Yani zaten yaptıkları imar uygulamasıyla arsalarımızın yüzde 40’ından fazlasına ortak olmuşlar. Bunlar özel mülk yani hukuka aykırı aslında ama ortak olmuşlar şimdi de kalan küçük paylarımız üzerinden kendilerine gökdelenler dikmek istiyorlar. Bu rant değil de nedir? Çünkü şehrin merkezinde sıkışmış bir yapılaşma var yani ranta açılacak arazi eksikliği problemi mevcut. Bu bölge ise arazi yoğunluğunun fazla olduğu bir bölge. Biliyorsunuz Başakşehir kurulmaya başladığında 1. Etap, 2. Etap diye devam etti şu anda devasa bir pilot bölge oldu. Bu ne demektir? Hep birilerinin cebi ısınıyor, hep birileri kazanıyor. Bu bir gerçektir. İstanbul’da acilen dönüşmesi gereken o kadar mahalle ve ilçe varken böyle tarım arazilerinin olduğu bölgeler inşaata açılmışsa birileri daha fazla zenginleşsin diyedir. Bizim eskilerimiz anlatırdı Şirinevler bölgesi eskiden boş araziler varken havaalanı ile birlikte müthiş bir büyüme yaşadı. Şimdi yeni havaalanı da bizden kuzeye doğru gittiğimizde Arnavutköy’e kuruldu. Bu bölgeler hep tarım arazileri ve göllerin olduğu alanlar. Devasa ticaret merkezlerinin kurulmayacağı, her yanının inşaata açılmayacağı ve otellerin yapılarak zenginlere peşkeş çekilmeyeceğinin kim garantisini verebilir? Bizim mahallemizdeki kentsel dönüşüm süreci de tüm bunlardan bağımsız değil. Bu nedenle ranta açılmak isteniyor” dedi.
“Her alanda mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz”
Zorla evlerinden elinden alınmalarına karşı hukuk mücadelesi verdiklerini belirten Lokman Mutlu ise mücadeleyi büyüteceklerini söyledi. Mutlu, “Hukuk mücadelemizi verdik vermeye devam ediyoruz. Yanımızda duran bize yol arkadaşlığı yapan avukatlarımız var. Bizim dertlerimizi dert edinip çözüm üretmeye çalışıyorlar ama bu yetmez aynı zamanda filli meşru mücadele de sergiliyoruz. Toplantılar düzenliyor basın açıklamalarında yan yana geliyoruz. Bazen sokaklarda broşür dağıtıyor bazen de sosyal medyada kampanyalar yürütüyoruz. Sonuçta mücadeleyi her alanda büyütmeye devam ediyoruz” diye konuştu.
