Bu yıl “Rabe dema azadî û serkeftinê ye” şiarıyla düzenlenecek Newroz kutlamalarının startı, Elazığ’ın Karakoçan ilçesinde (Dep) ilçesinde verildi. Süleyman Karahan Terminal Meydanı’ndaki Newroz etkinliğine binlerce kişi katıldı. Etkinliğe, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ile Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) temsilcileri de katıldı.
Etkinlikte ilk olarak konuşan Berdan Öztürk, Mazlum Doğan’ın 3 kibrit çöpüyle yaktığı ateşin Kürt halkının önünü aydınlattığını vurgulayarak, “Bundan kaynaklı Newroz her zaman bizim için zulümkarlara, Dehaklara ve iktidarlara karşı direniş anlamı taşımıştır” dedi.
Kürt halkının asimile edilmek istendiğini ve iradesiz bırakılmak istendiğini belirten Öztürk, “Bundan kaynaklı butün kirli yöntemleri denediler. Ancak bizim halkımızın bu zihniyete karşı duruşu da toprağını ve dilini korumak oldu. Halkımız, ‘biz zengin ve kadim bir halkız’ diyor. ‘Sizin bu kirli zihniyetini kabul etmiyoruz’ diyor. ‘Biz diğer halklar gibi özgür olmak istiyoruz.’ diyor. ‘Dilimizle yaşamak istiyoruz’ diyor” ifadelerini kullandı.
“Savaşta ısrar edenlere karşı onurlu bir barış diyoruz”
İktidarların değişmesine rağmen Kürt karşıtlığı politikalarının değişmediğini ifade eden Öztürk, “Kürtler artık ne istediklerini biliyor ve açık bir şekilde dile getiriyor. Bundan kaynaklı mücadelemizi büyüteceğiz. Bu tekçi ve faşist iktidara yanıt olacağız. Bu yılki Newroz’un önemini bir kez daha söyleyelim. Savaşta ısrar edenlere karşı onurlu bir barış diyoruz. Öldürmek isteyenlere karşı onurlu bir yaşam diyoruz. Demokrasi karşıtlarına karşı demokrasi diyoruz. Bunlar bizim taleplerimizdir. Çözümün yolunu da söyleyeceğiz. Yol Abdullah Öcalan’dır, yol Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüdür” diye konuştu.
“Kürt vardır, dilimiz Kürtçedir iktidar ve AKP bunu bilmelidir”
Ardından konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “teröristan” sözlerine değindi. Uçar, “Dilimizi inkar ediyor. Büyük bir sesle söyleyelim; devlet bilmeli ki Kürt vardır, dilimiz Kürtçedir. İktidar ve AKP bunu bilmelidir. Bunu hep birlikte kabul ettireceğiz” dedi.
“31 Mart’ta en büyük cevabı vereceğiz”
Uçar, “Türkiye’de yaşayan halklar bir hafta içerisinde Sayın Abdullah Öcalan’ı barış elçisi olarak kabul etti. Halen daha Sayın Abdullah barışın elçisidir. Türkiye’de Kürt sorunu başta olmak üzere bütün sorunların çözümünde Sayın Öcalan’ın emeği vazgeçilmezdir. O yüzden Kürt sorununun demokratik çözümü, halkların ve inançların bir arada yaşayabilmesi için yola koyulduk. Newroz bu adımlarımızdan biri olacak. 31 Mart seçimlerinde Kurdistan’da AKP’nin kayyım rejimine en büyük cevabı vereceğiz” dedi. Anadili yasaklarına değinen Uçar, Kürtçenin Meclis’te “bilinmeyen dil” olarak görüldüğünü ifade etti. Uçar, “Bu ülkede halen Kürtlerin anadili konuşulabiliyorsa, Kürtler halen daha demokrasi mücadelesinden vazgeçmemişse Mazlum Doğanların, Sakine Cansızların, Gültan Kışanakların sayesindedir” diye kaydetti.
Hatimoğulları’ndan ‘sınır ötesi operasyon’ tepkisi
Konuşmasında Erdoğan’ın “Güney sınırımızda ‘teröristan’ kurulmasına müsaade etmeyeceğiz” sözlerine tepki gösteren Hatimoğulları, “Kürt halkının yaşadığı coğrafya, halkların yaşadığı coğrafya ‘teröristan’ değildir, Kurdistan’dır” diye kaydetti. AKP’nin yeni bir sınır ötesi operasyon için ülke ülke gezdiğine dikkat çeken Hatimoğulları, şunları söyledi: “Sınır ötesi operasyon planlarını Irak’ta imzaladıkları bir anlaşma ile bir yol haritası çizmişler kendilerine. Bu seçimde, AKP iktidarı birçok seçimde yaptığı gibi yine cenazeler üzerinden seçim kampanyası yürütmek istiyor. Son iki haftada hepimiz algılarımızı açık tutalım. Sınır ötesi operasyonları seçimin malzemesi haline getirmek isteyen, yoksul ailelerin cenazelerini ailelerine gönderip o cenazeler üzerinden siyaset yapmak isteyen Saray rejimini buradan hep beraber kınıyoruz.”