Koçgiri Kültür Derneği, 1921’de Koçgiri katliamında yaşamını yitirenleri andı. Katledilenler anısına lokma pay etti. Üç gün süren anmada Sivas, Zara ve İmranlı’da katledilenlerin mezar başlarında çerağ yakıldı. Son olarak Pir Köçek ziyaretinde Newroz ateşi yakıldı.
Koçgiri katliamının 103. yılında, Koçgiri Kültür Derneğinin çağrısıyla Sivas’ın Zara ve İmranlı ilçelerinin köylerinde düzenlenen anma kapsamında, Zara ilçesine bağlı Bağlama Köyü’nde katledilen Elif Ana ve İmran’lı ilçesine bağlı Becek Köyü’nde bulunan Ana Dakilıko, mezarları ziyaret edildi.
Ayrıca Koçgiri Katliamı döneminde İmranlı ilçesi Kapıkaya köyünden alınarak katledilen İbrahim Ağa oğlu Ağa, Mille Kasım oğlu Heci, Mahmut Ağa oğlu Qaso, Heso oğlu Misto, Kiso oğlu Allo, Sile oğlu Hesso, Alişer oğlu Begigk, Mexso oğlu Kallo, Girre Ali isimli canlar için Arıx köyünde anma yapıldı.
Anma programı yine Zara ilçesine bağlı Bağlama Köyü’nde bulunan Pir Köçek ziyaretinde geleneksel Newroz ateşinin yakılması sonrasında söylenen ağıt ve klamlarla son buldu.
Koçgiri Kültür Derneği de ayrıca bir açıklama yaptı. “Tekçi bir zihniyet kainatın hakikatine aykırı hastalıklı bir zihniyettir. Eğer bu zihniyet doğru olsaydı, bu kadar millet, bu kadar dil, bu kadar inanç olmazdı. Onun için dilinizi, itikadınızı koruyun. Toprağınıza sahip çıkın” çağrısı yapılan açıklamada, katliam zihniyetinin tek millet, tek mezhep zihniyeti olduğunun altı çizildi. Koçgiri’de tek bir kurşun atılmamışken altı bin Ermeni’yi Deyr-i Zor çöllerine süren yarısını yollarda soyup öldüren, mallarına el koyan zihniyete dikkat çekilen açıklamada, “Bu zihniyet 1921’de on beş bin Rum’u katledip yüz bin Rum’u göçerten zihniyettir. 1921’de Bağlama köyünde Elif Ana’nın, Becek’te Ana Dakılıko’nun, Kapıkaya’da 9 canımızın, Koçgiri’de binlerce canımızın kapısına, toprağına çökmeye çalışan da bu zihniyettir. Katliamcıların komutanı Sakallı Nurettin ne diyordu? ‘Bunların sadece adı İslamdır, bu harekat Ovacık’a kadar gitmezse bunlar temizlenemez'” denildi.
Katliamın üzerinden 103 yıl geçtiğini ancak bugün Kültür Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na bağlayarak Sünnileştirmek için ellerinden geleni yaptığı kaydedilen açıklamada, “İşte bu noktada Elif Ana, Ana Dakılıko ve katledilen tüm canlarımız bize yattıkları yerden sesleniyor ve diyorlar ki; ‘Ey kızlarım, oğullarım! Dilini, inancını, toprağını koruyamayan onurunu, namusunu da koruyamaz. Kendi inancıyla, kimliğiyle var olamayan egemen kimliğin ve inancın kötü bir kopyası olur.’ Tekçi bir zihniyet kainatın hakikatine aykırı hastalıklı bir zihniyettir. Eğer bu zihniyet doğru olsaydı bu kadar millet, bu kadar dil, bu kadar inanç olmazdı. Onun için dilinizi, itikadınızı koruyun. Toprağınıza sahip çıkın! Biz bu çağrıyı duyuyoruz, içimizde hissediyoruz ve diyoruz ki; bu tekçi, ırkçı, şeriatçı zihniyete teslim olmayacağız. Elif Ana’nın, Da Kılko’nun Kapıkayalı dokuz canımızın ve katledilen binlerce insanımızın direncini, özgür, demokratik ve çoğulcu bir ülke yaratma mücadelesinde yaşatacağız. Bu mücadeleye destek veren, anmalarımıza katılan tüm canlarımıza aşk olsun diyoruz” ifadeleri kullanıldı.