HEDEP, TBMM Genel Kurulu’nda HEDEP’in Dilan ve Engin Polat çiftçiyle gündeme gelen sosyal medya fenomenlerinin “kara para akladığı” iddialarının araştırılması için verdiği araştırma önergesinin TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşülmesi için grup önerisi getirdi.
Önergeye ilişkin konuşan HEDEP Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, “Hatırlarsınız, 3 tane bakan vardı, soruşturulmaları için gensoru verilmişti. Tam arkamda gülerek poz vermişlerdi. Kara para aklamaktan hakkında korkunç iddialar olan üç tane bakan burada güle güle kutunun içine oylarını atmışlardı. Son günlerde gündemimize düşen başka bir şey var. Güzellik merkezleri üzerinden kara para aklandığını görüyoruz. Kötü olan bu konunun sulandırılması. Neyle sulandırılıyor, sosyal medya fenomenleridir, cicişlerdir, şöyledir, böyledir denerek korkunç bir suçu gizleme çabası görüyoruz. Burada kara para aklama ağına dahil olmuş bürokratlar var. Siyasetçiler var, bu para nereden geliyor, bu sosyal medya ünlüleri kimin parasını aklıyorlar? MASAK bunu hiç tespit etmedi mi? Son günlerde yargıda ciddi bir çürüme görüyoruz. Bu yargı ağının kara para aklama işine karışmış kişileri akladığını görüyoruz. Örneğin, buradan bir çağrı yapıyorum. Haksız şekilde zenginleşen savcıları hakimleri araştıralım. Bu kadar kara parayı nasıl aklıyorlar, bunu araştıralım” diye konuştu.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, kara paranın zihniyet meselesi olduğunu söyleyerek, şunları söyledi:
“Paranın rengi kara değil, nereden geliyor bu isim? Tabi kimisinin cebinden 10 lira, 5 lira çıkar. Kimisinin cebinden de dolarlar, eurolar çıkar. Bu başka bir konu. Paranın rengini kara haline getiren zihniyetlerdir. İnsanların tamahkarlığıdır. Ben geçen gün Meclis’te bir atasözünü dile getirdim, yine getirmek istiyorum. ‘Tamahkar ile sahtekar birbirini çabuk bulur’ diye bir atasözü var. Tamahkar, bir şeyi aşırı isteyen. Eğer siyasetçinin, devlet adamının siyasi kişiliği ilkeler üzerinden şekillenmemişse, siyasetçi ve devlet adamı süreç içerisinde bir şeylere tamah ediyor. Bir şeyleri aşırı şekilde istiyor. Örneğin paraya tamah ediyor, paranın esiri oluyor. Güce, koltuğa tamah ediyor, bunların esiri oluyor. Kendisine kazanım olarak gördüğü bu değerleri kaybetmemek için de her türlü hukuksuzluk ve ilkesizliğe başvuruyor. Bir yerden sonra devlet adamının, siyasetçinin bu ilkesizlik içinde, bu tamahkarlık içinde yolu kötü düzenin adamı sahtekar ile kesişiyor. Tamahkar ile sahtekar birbirini çabuk bulur dediğimiz söz de burada anlam kazanıyor.”
“Kara para aklayanların devlet içinde bağlantıları var”
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, kirli paranın temiz parayı kovacağını ve yasal yollardan para kazananların rekabet şansı kalmadığı için faaliyet gösterdiği alandan uzaklaşacağını dile getirerek, Türkiye’de kriminal faaliyetlerini “rahatlıkla sürdüren çeteler” olduğunu söyledi. Çömez, kara para aklayanların devlet içinde bağlantıları olduğunu da iddia ederek, “Devlet içinde uzantıları ve bağlantıları var. Bu örneklerin her geçen gün arttığı ülkemizde, insanlarımız gelecek kaygısı yaşıyor. Çocukları için endişe ediyor, ülkeyi terk ediyorlar” dedi.
Çömez, “Kirli paraya bel bağlayarak günü kurtarmaya çalışabilirsiniz ama o kirli paranın ve onun kirli sahiplerinin olduğu yerde temiz insanlar ve yapılar kalmaz. Siz de kapı kapı dolaşıp küresel tefecilerin önünde para aramak zorunda kalırsınız” dedi.
“1 trilyon 257 milyar liralık faiz giderimiz var”
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay ise Türkiye’deki suç örgütlerinin listesini göstererek, “Kara paranın finansmanı ve terörün finansmanı ile mücadele ne için bu kadar önemli? 1 trilyon 257 milyar liralık faiz giderimiz var. Bu bizim genel bütçe giderlerimizin yüzde 10, vergi gelirlerimizin de yaklaşık yüzde 14’üne tekabül ediyor. Biz cari açığının finansmanı ile ilgili olarak mücadele edeceksek, bu faiz giderlerini aşağıya çekmemiz lazım. Bunun için de gri listeden çıkmamız lazım. Gri listeden çıkmak için de bu mücadeleyi yapmamız lazım… Özellikle Sayın Şimşek’in ifade ettiği şekliyle söylemlerin eylemlere dönüşmesi gerekiyor. Biz bu güveni tesis etmediğimiz sürece, ülkemize dış yatırımcıların güveni olmadan sabit sermaye yatırımlarını çekmemiz mümkün değil. Üretimi, istihdamı artırıcı, ihracatı geliştirici yatırımları sağlamamız mümkün değil” diye konuştu.
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından HEDEP’in grup önerisi AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.