Bizimle iletişime geçin

Güncel

Hıdır Uludağ Yazdı: “Ölmek var dönmek yok” dediler!

Bu, faşist iktidarın bilinçli olarak işlediği cinayetle eş değerdir. Yıllardır hakları verilmeyen işçilerin yollara düşmesine vesile olan bu iktidar, ölümlerinin de bilinçli müsebbibidir.

Tam 15 yıldır susmadan böyle haykıran, tazminatlarını alamayan Soma işçileri öldüler dönmediler! Soma’daki 301 işçinin katliamından bu yana, defalarca Manisa- Ankara arası günlerce kar- yağmur, soğuk- sıcak demeden yürüyerek ve başlarındaki maden kasklarını yastık eyleyerek asfalt üzerinde uyuyarak eylemlerini sürdüren Soma maden işçileri, analarının ak sütü kadar helal olan hakları için gene yollardaydılar, gene Ankara’da işçi düşmanı faşist iktidarın kapısına dayanmışlardı.

Her seferinde olduğu gibi, gene haklarını alamamış, mücadeleye yeni boyutlar kazandırmak, daha aktif militan mücadelelerle “ölmek var, dönmek yok” diyerek, yüzlerce sınıf arkadaşlarına mezar edilen Manisa/ Soma’ya geri döndüler.

Gasp edilen hakları için düştükleri yollarda bir kez daha ölümle yüzleştiler. Kullanılan aracın takla atması sonucu, Soma katliamından bugüne işçilerin yanından ayrılmayan, işçilerle omuz omuza mücadelenin ön saflarında yer alan Bağımsız Maden İş genel başkanı Tahir Çetin ve hak gaspları karşısında tavizsiz bir mücadele içinde yer alan işçi Ali Faik hayatlarını kaybettiler.

Bu, faşist iktidarın bilinçli olarak işlediği cinayetle eş değerdir. Yıllardır hakları verilmeyen işçilerin yollara düşmesine vesile olan bu iktidar, ölümlerinin de bilinçli müsebbibidir.

“Faşist iktidar gücünü bizde sınayacakmış. İşte biz buradayız” diye haykırıyorlardı Soma’lı işçiler. Onlar korkusuzca haykırıyorlardı da bu haykırışa ayda 35- 40 bin TL maaş alan sendika ağaları kulaklarını tıkıyorlardı. Bu sendika ağalarının suskunluğu, hatta faşist iktidara payanda oluşları anlaşılırdır. Çünkü onlar işçi sınıfına zincir vurmak için o koltukları işgal etmişler. Ya sınıfın öz be öz kardeşleri, emeklerinin karşılığını alamayan, açlığa mahkum edilmiş, tüm ekonomik, sosyal, sendikal ve demokratik hakları gasp edilmiş işçiler neredeler. 15 yıldır yolları eskiten Soma’lı kardeşlerinin yanında niye değiller. İşçi sınıfı ve ezilenler birleşmedikçe, her bir fabrikadaki, maden ocağındaki direnişi, kendi öz direnişi ve hak kavgası olarak görmedikçe faşizmin zulmünden kurtuluş mümkün değildir.

Kavgayı birleştirmedikçe, sınıf kardeşleri olarak birbirimize sahiplenmedikçe Emine Erdoğan daha çok “porsiyonları küçültün” diyecektir. Günde üç öğün bir bardak çay ve bir simide talim edin denilecektir. Doymayın, ama aynı zamanda kölece hizmet için de ölmeyin diyen mutlu azınlığa daha ne kadar hizmetkarlık yapacağız.

YETER demenin zamanı gelmedi mi? Birleşelim. Zincirlerimizi parçalamak, insanca yaşamak için birleşelim. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeyelim. Yılan yaşıyorsa, mutlaka dokunacak ve zehrini kusacaktır. O kusmadan zehrini, biz ezmeliyiz başını. Ezmek için birleştirmeliyiz güçlerimizi. Biz birleştikçe, o kaçacak delik arayacaktır. Faşizmin azgın saldırıları karşısında, birleşmenin ve militanca karşı koymanın zamanı geldi de geçiyor. Karanlığı parçalayıp, aydınlığa çıkmanın bu koşullarda başka bir alternatifi yok.

Bağımsız Maden- İş Genel Başkanı Tahir Çetin ve sendika üyesi Ali Faik canlarımızı yitirmiş olmanın acısını yaşıyoruz. Sınıf kinimiz ve öfkemiz büyük. Mutlaka, ama mutlaka faşizm döktüğü kanda boğulacaktır. Ve ezilenlerin, zincire vurulanların özgürlük güneşi doğacaktır.

Türkiye-Kuzey Kürdistan’ın kadim halkları sınırsız ve sömürüsüz bir dünya yaratacaklardır. Bundan zerre kadar kuşkumuz yok.



Ekim 2024
PSÇPCCP
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031 

Daha Fazla Güncel Haberler