Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Çocuk Komisyonu, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü vesilesiyle çocuk işçiliğine ilişkin Ankara’da bulunan genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
DEM Parti Çocuk Komisyonu Eş Sözcüsü İhsan Seylan, Adana’da katledilen 10 yaşındaki çocuk işçi Ahmet Haskiro’nun ailesine baş sağlığı dileyerek sözlerine başladı. Bu cinayetin sorumlularının yargılanması gerektiğini belirten Seylan, sürecin takipçisi olacaklarını söyledi. Ankara Şereflikoçhisar’da ise mevsimlik tarım işçisi 2 kız çocuğunun girdikleri gölette hayatını kaybettiğini aktaran Seylan, “Burada da mevsimlik tarım işçisi çocukların korumalardan uzak olduğu, kamunun tedbir almadığı, çocukların ölüme gönderildiği ve bu ölümlerin sürekli hale geldiği bir durum var. Bunlarla ilgili gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz” dedi.
Çocuk işçiliğine karşı etkili bir tedbir ve çözüm adına herhangi bir ilerlemenin söz konusu olmadığını vurgulayan Seylan, “Bugün devletler ve ulus üstü sermaye grupları, göstermelik açıklamalarla işçileştirilen çocuklar için mücadele ettiklerini ilan etseler de hakikat bunun tam tersidir. Afrika’dan Asya Pasifik’e, Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya milyonlarca çocuk başta tarım olmak üzere hizmet ve sanayi sektörlerinde sömürülmekte, sermayenin kar hırsı sonucunda yaşamlarını yitirmektedir” dedi.
‘Temel sebep kapitalizm ve kar hırsı’
Dünyada 160 milyondan fazla çocuğun işçileştirildiğini dile getiren Seylan, Türkiye’de ise çocuk işçilerin sayısının 2 milyonu, yaz aylarında ise 4 milyonu geçtiğini kaydetti. Türkiye’de her 5 çocuktan birinin işçileştirildiğini kaydeden Seylan, “Bu veriler yalnızca 15-17 yaş arasındaki çocukları kapsarken, 15 yaş altında çalışmak zorunda bırakılan çocuklara dair ise kamu otoriteleri tarafından 2020’den beri herhangi bir veri paylaşımı yapılmamaktadır” dedi.
Çocuk işçiliğinin ve çocuk işçi cinayetlerinin esas sebebinin kapitalizm ve kar hırsı olduğunu vurgulayan Seylan, “Çocukların istismara, yaşam hakkı ihlaline ve yoğun emek sömürüsüne maruz bırakıldıkları günümüz koşulları kapitalist, erkek egemen, ırkçı sistemin bir tezahürüdür” dedi.
Türkiye’de çocuk işçiliğin üretimi ayakta tutan bir olgu olduğuna işaret eden Seylan, şöyle devam etti: “Türkiye’nin en güvencesiz, korunmasız, sömürülen ve şiddete uğrayan kesimi çalışmak zorunda bırakılan çocuklardan oluşurken, ‘çocuk işçiliği’ sorunu yokmuş gibi bu alan görünmez kılınmaktadır. Sermaye dostu muktedirler tarafından sanki etkili bir mücadele yürütülüyormuş illüzyonu yaratılmak istense de gerçek böyle değildir. Oy kullanma yaşı 18 iken çalışma yaşının 15 olduğu bir yerde çocukların işçileştirilmesi bu sorunu ortaya koymaktadır.”
‘Sorumlularla ilgili herhangi bir işlem yapılmıyor’
Çocuk işçiliğini meşrulaştıran emek politikalarının çocukların tehlikeli işlerde, kayıt dışı ve güvencesiz koşullarda çalıştırılmasına zemin oluşturduğunu söyleyen Seylan, bu nedenle iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocukların sayısının her geçen gün arttığını belirtti. Çocuk işçi cinayetlerinin sorumlularının ise cezalandırılmadığına dikkat çeken Seylan, “Her 6 günde 1 çalışan çocuk hayatını kaybetmekte, sorumlular ile ilgili herhangi bir işlem yapılmamakta, kamu otoritesi sorumluluktan kaçmaktadır. Kamu görevlisi sonrasında da bir önlem almamaktadır” dedi.
‘MESEM’lerde çocuklar yoğun emek sömürüsüne maruz kalıyor’
2 milyona yakın öğrencinin bulunduğu MESEM’lerde çocukların “1 gün okulda, 4 gün işyerinde eğitim alma” adı altında yoğun emek sömürüsüne maruz bırakıldığını kaydeden Seylan, “Devlet bunu yasallaştırıyor, çocukları güvencesiz bırakarak sermayedarların hizmetine gönderiyor” dedi.
Seylan, atılması gereken acil adımları şöyle sıraladı:
“*Çocukları ucuz işgücü olarak gören ve bunun altyapısını oluşturan eğitim politikalarına son verilmelidir.
*Çocuk yoksulluğu ve çocukların işçileştirilmesi ile ilgili bilimsel ve güvenilir düzenli veriler kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
*Çocuk çalıştıran kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.
*Yasa dışı çocuk çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe konulmalıdır.
*Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkânı sağlanmalı, çocukların sağlık hakkı gasp edilmemelidir.”
Meclis araştırma komisyonu talebi
Öte yandan DEM Parti Mardin milletvekili Beritan Güneş Altın, çocuk yoksulluğunun ve var olan emek politikalarının bir yansıması olan çocuk işçiliği ve bunun yarattığı problemlerin çözümüne dair gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Meclis araştırması açılması talebinde bulundu.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine göre dünyada 160 milyon, Türkiye’de 2 milyondan fazla çocuğun işçileştirildiğini ifade eden Altın, çocuk işçilerin sayısının artmasının temel sebeplerinin derinleşen yoksulluk, işsizlik, göç ve mültecilik olduğunu kaydetti.
“Çocukların işçileştirilmesine göz yuman emek politikaları neticesinde çocuklar tehlikeli işlerde, kayıt dışı ve güvencesiz koşullarda çalışmaktadır. Bunun bir sonucu olarak ise iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocukların sayısı her geçen gün artmaktadır” diyen Altın, çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyen, eğitim, sağlık, oyun ve yaşam haklarını elinden işçileştirilmeye karşı Meclis’in inisiyatif alarak araştırma komisyonu kurmasının elzem olduğunu belirtti.