Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıyı kınayan ortak bir açıklama yayımladı.
“Ülkemizin seçim sürecine girdiği bir dönemde bu tür saldırıların yeniden yaşanmasını manidar buluyoruz” denilen açıklamada “Masum insanların yaşamları üzerinden siyasi plan yapan karanlık odaklar bilmelidir ki, bu patlama ve saldırıları basit birer şiddet eylemi olarak görmüyoruz. Bu karanlığa teslim olmayacağız ve izin vermeyeceğiz” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“İstanbul İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 tarihinde gerçekleşen bombalı saldırıyı kınıyor, saldırıda hayatını kaybeden yurttaşlarımızın ailelerine başsağlığı, yaralananlara ise acil şifalar diliyoruz.
Bu saldırının sorumlularının tüm bağlantılarıyla ortaya çıkarılması ve cezalandırılmasının kamu erkinin sorumluluğunda olduğunu yeniden hatırlatıyoruz.
Türkiye tarihinde defalarca gördüğümüz gibi, açığa çıkarılmamış her terör saldırısı, her katliam kendisini büyüterek toplumumuzun önüne maalesef yeniden çıkmıştır. Senaryolar farklı amaç aynıdır. Geçmişten günümüze özellikle 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihleri arasında yaşananlar olmak üzere gerçekleştirilen tüm terör saldırıları yüzlerce insanımızın hayatına mal olmuş ve toplumsal travmalara yol açmıştır.
Ülkemizin seçim sürecine girdiği bir dönemde bu tür saldırıların yeniden yaşanmasını manidar buluyoruz.
Uzun yıllardır ülkemizde toplumsal barış ve huzur ortamı, iktidarın iç veya dış politikadaki gerilimleri siyasi malzeme olarak kullanması, izlediği savaş eksenli politikalar nedeniyle sınır güvenliğimizi koruyamaması, halkı açlık sınırında yaşamaya mahkûm eden ekonomi politikaları, ülkeyi mesken tutan terör örgütleri ve çeteler nedeniyle azalmaktadır. Eşitliği ve demokrasiyi tesis etmesi gereken siyaset kurumu, şiddetin ve kutuplaştırıcı dilin etkisi altında olup, insanlar arasında ayrımcılığı derinleştirmektedir.
Doğru ve şeffaf bilgi akışını sağlamakla sorumlu kurumlar olayın hemen ardından halkın haber alma hakkını gasp eden yayın yasağı ve sosyal medya kısıtlaması uygulamış. Yapılan çelişkili açıklamalarla bilgi kirliliği yaratmıştır. Demokratik bir ülkede kamu otoritesinden doğan sorumluluğunu yerine getiremediği için istifa etmesi gerekenler ise koltuklarında oturmaya devam etmektedir.
Masum insanların yaşamları üzerinden siyasi plan yapan karanlık odaklar bilmelidir ki, bu patlama ve saldırıları basit birer şiddet eylemi olarak görmüyoruz.
Bu karanlığa teslim olmayacağız ve izin vermeyeceğiz.
Bizler, bu ülkenin emek ve meslek örgütleri olarak kaynağı nereden gelirse gelsin masum insanların hayatını hedef alan hiçbir plana geçit vermeyeceğimizi, kim olursa olsun saldırının faillerinden ve onlara yol verenlerden hesap soruluncaya dek bu sürecin takipçisi olacağımızı duyururuz.”