Ankara’da 16 Aralık’ta evine yapılan baskınla gözaltına alınan belgesel yönetmeni Sibel Tekin, 17 Aralık’ta çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Tekin’in tutuklanmasına, “Karanlıkta başlayan hayat” konulu belgesel çekimi gerekçe yapıldı. Çekimlerde polis aracının geçişinin çekilmesi, “eylem hazırlığı” olarak değerlendirildi. Yine 2013-2014 yılları arasında çekilen videolar ve “Kobanê’ye gitmek” isimli kitap da suçlama konusu yapıldı.
Belgesel Sinemacılar Birliği, Tekin’in tutuklanmasını yaptığı yazılı açıklamayla kınadı. “Belgeselciler arkadaşlarını geri istiyor” başlıklı açıklamada, “Belgeselcilere yönelik son zamanda artan şiddet endişemizi büyütüyor. Sibel, 18 yıl boyunca dünyanın her yerinden gelen yüzlerce filmle Türkiye’deki izleyicileri buluşturduğumuz Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali’ne ve birliğimizin her türlü faaliyetine gece gündüz emek vermiş, güler yüzü ve sıcak enerjisiyle yanındakilere hep moral kazandırmış, kendi çalışmalarımızı da çekip belgelemeyi hiç ihmal etmemiş, yorulmak bilmeyen bir arkadaşımız. Ve gelecek kuşaklara bilgi-belge aktarma görevini gönüllü olarak üstlenmiş bir belgeselci. Çocuklarımız, gençlerimiz için iyi bir şeyler yapmaya çalışan herkesi cezalandırmak zorunda mıyız?” diye sordu.
Tekin’in mesleki sorumluluğunu yerine getirdiği belirtilen açıklamada, “Sibel Tekin ile ilgili hukuki süreci gözümüzü ayırmadan izleyeceğiz. Ne suçlama yapılırsa yapılsın kabul etmeyeceğiz. Çünkü Sibel’i tanıyoruz. İnsanların hayatlarıyla oynamak bu kadar kolay olmamalı. Sibel Tekin derhal serbest bırakılmamalı. El konan bütün ekipman ve arşivi eksiksiz geri verilmeli” denildi.
