Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Direnişi sırasında Antakya’da polisin attığı biber gazı fişeğiyle ölen Abdullah Cömert’in ailesinin etkili ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle yaptığı bireysel başvuruyu reddetti.
Sorumluların tespit edilip orantılı bir ceza verildiği belirten AYM, ailenin Abdullah Cömert’in yaşam hakkının ihlal edildiğine yönelik olan talebini ‘kabul edilmez’ buldu. Kararı oybirliğiyle verdi.
Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan kararda AYM, Abdullah Cömert’in ölümünün ardından soruşturma işlemlerinin başlatıldığını, delillerin eksiksiz toplanarak nesnel bir değerlendirmeye tabi tutulduğunu belirtti. Soruşturmanın 9 ay 20 gün gibi makul bir sürede neticelendirildiğini aktardı.
AYM, Abdullah Cömert’in ölümüyle ilgili ceza soruşturmasının tarafsızlık, resen soruşturma yürütülmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için gerekli delillerin toplanması, delillerin nesnel bir şekilde değerlendirilmesi ve soruşturmanın makul bir sürede sonuçlandırılması ilkelerine uygun bir şekilde yürütüldüğü kaydetti.
“Ek kovuşturmaya gerek yok”
Gaz fişeğini atan polis memuru Ahmet Kuş’un bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan mahkum edildiği de hatırlatan AYM, Kuş ile aynı araçta bulunan diğer polis memurları hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesinin doğru olduğunu ifade etti.
Polis aracındaki polislerden birinin şoför, diğerinin de telsiz ve kamera kullanmaktan sorumlu operatör olduğunu aktardı.
Araçtaki polisler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmeden önce gerekli tüm delillerin toplandığını, ölümün ne şekilde ve kimin eylemiyle meydana geldiğinin tüm şartlarıyla ortaya çıkarıldığını belirtti.
Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, “İlk derece yargı mercilerinin kolluk amirleri hakkında soruşturma yapılmasını gerekli kılan nitelikte, kolluğun orantısız müdahalesiyle verilen talimatlar arasında illiyet bağını gösteren hiçbir kanıt unsuru bulunmadığı yönündeki tespitlerinden ayrılmayı gerektiren bir neden bulunmadığı kanaatine varılmıştır.” ifadelerine yer verdi.
“Ceza orantılı”
Ayrıca, “Somut olayda maddi gerçeği tüm yönleri ile ortaya çıkaran bir soruşturma sonucunda elde edilen deliller, hukuki bakımdan etraflıca tahlil edilerek suç vasfı tayin edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin süreçte yer alan adli mercilerin suç vasfı konusundaki nihai tespitlerinden ayrılmasını gerektiren hiçbir neden bulunmadığı kanaatine varılmıştır.” dedi.
Gaz fişeğini atan Ahmet Kuş hakkındaki mahkumiyet kararında hukuka aykırı güç kullanımıyla yaşam hakkının esası bakımından ihlal edildiğinin açıkça kabul edildiğinde kuşku bulunmadığını belirten AYM belirlenen cezanın caydırıcı olduğu ve suçun ağırlığına göre açıkça orantısız bir ceza olmadığına hükmetti.
Gerekçede, şunlar kaydedildi:
“Başvurucuların yakını olan Abdullah Cömert’in kamusal güç kullanımı sonucu öldüğü olayla ilgili etkili bir soruşturma yürütüldüğü ve ölüm olayının sorumlusunun tespit edilip orantılı ve caydırıcı cezayla cezalandırıldığı, ayrıca başvuruculara ölüm nedeniyle uğradıkları zararların karşılığında tazminat elde etme imkanının da tanındığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle başvurucuların yaşam hakkı ihlalinden doğan mağduriyetlerinin giderildiği ve başvurunun mağdur statüsü (kişi) yönünden kabul edilemez olduğu sonucuna varılmıştır.”
