Belçika’da Sterk TV, Medya Haber TV ve Fransa’da Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne yönelik polis baskınlarına ilişkin açıklama yapan Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK), dayanışmayı yükseltmenin önemine dikkat çekerek, “Kürt özgür basınıyla ve Kürt demokratik toplum merkezleriyle dayanışma içinde olacağımızı ilan ediyoruz ve “Kürt halkının özgürlük çığlığını susturamazsınız” diye haykırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, “Bugün yine, özgür Kürt basınına yönelik bir saldırı haberiyle güne başladık. İstanbul ve Ankara’daki basına yönelik baskın terörüne paralel olarak bugün sabah saatlerinde Belçika’da, Sterk ve Medya TV kurumlarına yönelik baskın düzenlendi. Aynı zamanda Fransa’daki Kürt demokratik toplum merkezine de polis baskını gerçekleşti ve 6 kişi gözaltına alındı. Belçika ve Fransa polisi tam bir terör uygulayarak, basın kurumunu ve toplum merkezini talan etti ve malzemelere el koydu” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Türk faşist devleti, Kürt halkının özgürlük mücadelesine yönelik faşist terörü, dünyanın neresinde olursa olsun uygulamaktan ve tırmandırmaktan geri adım atmamaktadır. Özellikle Avrupalı emperyalistlerle girdikleri kirli ilişkiler sonucu, Avrupa’da Kürt kurumlarına yönelik baskınlar, tutuklamalar ve fiili olarak cinayetlere varan saldırılar, şiddetini azaltmadan devam etmektedir. Belçika’da Türk faşistlerinin ırkçı saldırısıyla bu sabahki baskın ve aynı zamanda Fransa’daki toplum merkezi baskını, birbirinden ayrı olarak değerlendirilemez, koordinelidir. Kirli ve kanlı bir ilişkidir bu.
AKP-MHP hükümetinin, seçimlerden çok önce başlattığı, şiddeti ve çatışmayı tırmandırma siyasetinin seçimlerde karşılığı olmamasına rağmen, bu siyaseti tırmandıracağı açıkça görülmektedir çünkü bu aslında Türk devletinin siyasetidir. Türk devleti, Rojava ve Başur’a yönelik saldırıya zemin hazırlamak ve güçlendirmek için, Kürt gerici güçleri ve egemen devletlerle kirli ilişkiler içine girmekte ve ilişkileri güçlendirmeye çalışmaktadır. Türk devletinin bölgedeki kanlı planlarıyla Belçika’daki basına yönelik baskınlar, aynı planın bir parçasıdır, böyle algılanmalıdır.
Özgür basın, özgürlük mücadelesinin sesi ve soluğudur. Özgür basına yönelik saldırılar, bu mücadelenin sesini kesmeye yönelik saldırılardır. Aynı zamanda, Kürt toplum merkezine yönelik baskın, Kürt halkına bir gözdağıdır. Sesimizi kesmek istemelerine ve topluma yönelik gözdağına karşılık vereceğimiz cevap, daha fazla sesimizi çıkarmak, daha fazla bir araya gelmek ve daha fazla dayanışmaktır. Kürt özgür basınıyla ve Kürt demokratik toplum merkezleriyle dayanışma içinde olacağımızı ilan ediyoruz ve “Kürt halkının özgürlük çığlığını susturamazsınız” diye haykırıyoruz.”
