Ege Denizi’nde, Seferihisar açıklarında 30 Ekim’de meydana gelen depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 62’e yükseldi, yaralananlardan 218’inin tedavisi sürüyor. Şiddetli depremin ardından artçılar devam ederken, halen sekiz binada arama kurtarma çalışması yürütülüyor.
Ege Denizi’nde, 30 Ekim Cuma günü saat 14.51’de merkez üssü İzmir’in Seferihisar açıkları olan şiddetli bir deprem meydana gelmişti. Bugün ise son olarak saat 10.05’te Kuşadası Körfezi’nde 4.5 büyüklüğünde de bir sarsıntı kaydedildi. AFAD, depremin 7 kilometre derinlikte olduğunu aktardı.
Can kaybı sayısı 62’e yükseldi
Can kayıplarına neden olan şiddetli depremin ardından artçı sarsıntılar sürüyor. Şiddetli depremin ardından yıkılan binaların enkazlarında yapılan arama kurtarma çalışmaları da halen sürüyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da depremde 920 kişinin de yaralandığını duyurarak, 218 kişinin hastanede tedavisinin sürdüğünü ve 702 kişinin de taburcu olduğunu söyledi.
Depremin büyüklüğü; AFAD’a göre 6.6, Kandilli Rasathanesi’ne göre 6.8, ABD Jeoloji Araştırmaları Merkezi’ne (USGS) göre ise 7.
Soyer: Yurttaşlarımızın her türlü ihtiyacını karşılamaya devam edeceğiz
Diğer yandan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de belediye bünyesindeki ‘Deprem Yardım Hattı’nın yurttaşlar tarafından ulaşılabilir olduğunu duyurdu: “Deprem nedeniyle talebi, sorunu olan hemşehrilerimiz @izmirhim‘in 444 40 35 ve 185 numaralı hatlarından bize ulaşabilir. İstekleriniz titizlikle değerlendiriliyor. Ekiplerimiz hizmetinizde.” Soyer, belediye bünyesindeki ‘Deprem Yardım Hattı’nın yurttaşlar tarafından ulaşılabilir olduğunu söyledi.
Adaları da etkiledi
Seferihisar açıklarında meydana gelen şiddetli depremde Yunanistan’ın Samos Adası’nda da iki çocuğun yaşamını yitirdiği, en az sekiz kişinin de yaralandığı açıklanmıştı.
Adada pek çok bina hasar alırken, Meryem Ana Kilisesi’nin büyük bir bölümü de şiddetli deprem nedeniyle çökmüştü.
TMMOB İzmir: Yıkım, imar affının sonucu
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından depremin ardından dün düzenlenen basın toplantısında yapılan açıklamada yıkımın, ‘imar affı’nın bir sonucu olduğu vurgulandı:
İzmir depremi, imar affının ortaya çıkaracağı tehditler için uyarı niteliği taşımaktadır. İmar affı adı altında, ruhsatsız ve depreme dayanıklılığı tartışmalı birçok yapının, İzmir’deki yapı stoğunun içerisine dahil edildiği malumdur. Yıkım, imar affının sonucudur. Yıkılan binalar arasında, imar barışından faydalanan binalar olup olmadığı şu anda bilinmemekle birlikte, temel olarak oy kaygısının tetiklediği imar aflarının, depremde can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı herkes tarafından bilinmelidir. Bugün rant uğruna görmezden gelinen ya da devletin resmi kayıtlarına geçirilen, kaçak yapıların, depremlerde bir tabuta dönüşme olasılığı unutulmamalıdır.