Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, COVID-19 pandemisinin halen sürdüğüne dikkat çekerek, Türkiye’de henüz ilk dalga atlatılmamışken başlatılan ve adına “normalleştirme” denilen hızlı açılma sürecinden kaygılı duyduklarını bir kez daha açıkladı.
TTB 14 Mayıs’ta da açıklama yapmış, salgın yönetiminde başarının ana kriterinin sağlıklı kişilerin hastalanmasının önlenmesi olduğunu söylemişti.
Bugün yaptıkları yazılı açıklamada da “salgın konusunda alınacak kararların popülizmden etkilenmemesi, ayrım yapılmadan insan odaklı olması ve toplumun sağlığı başta olmak üzere bütün insani ekonomik ve sosyal gereksinimlerinin sosyal devlet anlayışıyla karşılanacağı adımları içermesi gerekir” dendi.
“Salgın devam ediyor”
Açıklamada salgının devam ettiği hatırlatıldı:
“Türkiye henüz ilk dalgayı tam olarak atlatamamışken kamuoyunda adına “normalleşme” denilen hızlı bir süreci yaşıyor. Vaka sayıları dalgalı bir seyir göstererek azalsa da salgının sürdüğü bir ortamda içinde bulunduğumuz haftadan itibaren kısıtlamaların birçoğunun kaldırıldığını gördük.
“Sağlık Bakanlığınca salgının en temel epidemiyolojik verilerinin açıklanmamış olması, kararların özellikle COVID-19’un bulaşmasının kontrol altına alınmış olduğuna dair kanıtlara dayanıp dayanmadığının bilinmemesi, kararların Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda alınıp alınmadığına dair soru işaretleri, “hızlı açılma” sürecindeki endişelerimizi arttırıyor.”
“Stratejiler aksatılmadan sürdürülmeli”
“Yeniden açılma sürecinin Bilim Kurulu üyelerince hazırlanan rehberler ve bu rehberlerde belirtilenlerin ilgili kamu kurumlarınca uygulamaya geçirilerek kanıta dayalı ve “ihtiyatlı” yürütülmesi yeni dalgaları önlemek açısından önemlidir.
“Adına “normalleşme” denilen bu sürecin önümüzdeki dönem için kaygılarımızı ve endişelerimizi arttıran bir şekilde ilerlediği görülmektedir.
“Dünyada ve ülkemizde uzun bir süre gündemimizde kalacak bu hastalık pandemisi ile ilgili hastalığın yayılımını kontrol altına almaya devam edecek stratejiler aksatılmadan sürdürülmelidir.”
“Bireylere ‘tedbir’ tavsiyesi vermek yetmez”
Açıklamada, COVID-19’un bulaşmasının kontrol altına alınmış olduğunun kanıtlanması gerektiği ifade edildi ve gerekli önlemler şöyle sıralandı:
* Sağlık sistemi her vakayı tespit edebilmeli, izole edebilmeli, test uygulayıp, tedavi etmeli ve her temaslı kişiyi izleyebilmeli ve karantinaya alabilmelidir.
* Huzurevleri, rehabilitasyon merkezleri, bazı hastaneler, cezaevleri gibi duyarlı nüfusun toplu olarak bulunduğu yerlerdeki ve mülteciler gibi dezavantajlı topluluklardaki salgın riski en düşük düzeye indirilmelidir.
* Okullar, fabrikalar, iş yerleri fiziksel mesafe, el yıkama olanakları, solunum hijyeni ve beden ısısı izlemleri vb. gerekli korunma önlemlerini oluşturmalıdır.
* Bulaş riski yüksek topluluklara yeni vakaların girişi ve bu topluluklardan dışarıya vaka çıkışının riski yönetilebilir olmalıdır.
* Toplumların geçiş süreci konusunda bilgilendirilmiş, bu sürece katılımları sağlanmış olmalıdır.
* Kişilerin pandemi tedbirlerine uymasını tekrarlamanın yetmeyeceği, yaşamın her alanının ve anının pandemi tedbirlerine göre planlanması ve topluma hem örnek hem de yol gösterici olunması gereklidir. (Bianet/AS)