İstanbul Tabip Odası (İTO), İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilciliği ve KESK Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubelerinden oluşan Açlık Grevlerini İzleme Heyeti (AGİH), Mustafa Koçak’ın ölüm orucunun 297’nci gününde yaşamını yitirmesine ilişkin açıklama yaptı.
‘Delilden yoksun ceza cana mal oldu’
Koçak’ın işlemediği bir suçla itham edilip, adil yargılanma hakkı ihlal edilerek hukuki dayanaktan ve delilden yoksun bir yargılama sonucunda tek celsede ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığının hatırlatıldığı açıklamada, “Adil yargılanma talebi ile sürdürdüğü ölüm orucunun 297. gününde yaşamını kaybetmesinin derin üzüntüsü içindeyiz” denildi.
Bölek’ten sonra Koçak…
Gözaltına alınması ile başlayan, yargılanma ve devam eden hak arama sürecinde yetkililerin konuya ve haklı taleplerine karşı duyarsızlığını eleştiren AGİH, adil yargılanma ve yaşam hakkının korunmasını “önce açlık grevini bıraksınlar” şartına bağlayan yaklaşımların, Helin Bölek’ten sonra Mustafa Koçak’ın da yaşamını kaybetmesine neden olduğunu vurguladı.
Sorumlu kim?
Açıklamada, Koçak’ın yaşamını yitirmesinden adil yargılanma hakkını gasp edenler kadar, sorumluluklarını hiçe sayarak bu haklı talebe kulaklarını tıkayan yetkililer, temel hak ve özgürlükleri pazarlık konusu yapan siyasi iktidarın sorumlu olduğuna dikkat çekildi.
İktidara çağrı
Hapishanelerde devam eden ölüm oruçlarına yeni can kayıpları yaşanmadan iktidarı bu tutumundan vazgeçmeye çağıran AGİH, “Adil yargılanma ve yaşam hakkının korunması konusunda sorumluluğunun gerektirdiği şekilde davranmaya çağırıyoruz” dedi.
