Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF)’ye yapılan polis operasyonunda gözaltına alınıp tutuklananlardan Silivri 2 Nolu L Tipi Hapishanesi’nde bulunan Deniz Çakan, gazetemize gönderdiği mektupta; “ ‘ Kesin suç vardır’ dosyamızın ilk mahkemesine çıkacağız. SMF önceli DHF’yi terörize etmeye çalışanlara karşı halkımızı ve tüm kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyorum,” dedi.
15 Şubat Cuma Günü, Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun üye ve taraftarlarının evlerine yapılan polis operasyonunda İstanbul’da Erçin Demir, Mertcan Kızıl, Rojda Özmen, Mehtap Demirçivi, Yusuf Demirçivi; Dersim’de ise Deniz Çakan gözaltına alınıp tutuklanmıştı.
Gözaltına alınanlardan SMF üyesi Deniz Çakan, gazetemize yolladığı; “Tecrit koşulları altında gelecek güzel günlerin bilinciyle ve dostların, yoldaşların dayanışması ile tecriti parçalamaya çalışıyoruz,” diyerek başladığı mektubunda; “Bildiğiniz üzere yaklaşık 3 ay önce ülkedeki devrimci demokratik yurtsever ve sosyalistlere dönük bir tutuklama ve gözaltı furyası daha yaşanmıştır. Trajikomik bir şekilde doldurulan tutuklama dosyaları bir kez daha sistemin gerçek yüzünü göstermiştir. Özellikle tutuklama furyasının yerel seçimler dönemine denk gelmesi tesadüfi değildir. ‘Hiçbir şey olmamışsa kesin bir şey olmuştur’ cümlesiyle hazırlanmış dosyalar ile kurumumuza dönük saldırılar hız kesmeden devam etmiştir,” ifadelerine yer verdi.
Kaypakkaya’yı anmaktan ve savunmaktan vazgeçmeyeceğiz!
Çakan, mektubunun devamında; “Hiçbir şey olmamışsa kesin bir şeyler olmuştur ”cümlesiyle hazırlanmış dosyalar ile kurumumuza dönük saldırılar hız kesmeden devam etmiştir. Tüm bu uygulamalar ne ilk ne de son olacaktır. Mevcut sistem içerisinde savcıyı hiç göremeden çok hızlı bir şekilde mahkemeye sevk edildik. Çok sessiz ve hızlı yargı reformu dedikleri bu uygulama olmalı! Mahkeme anında ise hakim, hiç konuşmadan çok ‘suskun’ bir şekilde mahkemeye çıkan 8 kişiyi tutukladı.
Dosyada birçoğu ‘suç’ olmayan ama ‘kesin suç vardır’ söylemi ile konulan suçlar; Berkin Elvan’ı, İbrahim Kaypakkaya’yı, Gazi katliamında katledilenleri anmak, sosyal medyada Halkın Günlüğü çalışanı Mahir Gürz’ün tutuklandığı haberini paylaşmak, tutuklu yoldaşlarımıza özgürlük demek suç teşkil edilmiş dosyada. Hem hukuki hem de meşru zeminde hiçbiri suç değildir. Bu suçlamalar bizleri yıldırmak ve baskılamak için kullanılmak istenmiştir. Bizler katıksız ve kara kabuklu adalete karşı mücadelemizi sonuna kadar devam edeceğiz. Bulunduğumuz her alanda Kaypakkaya’yı anmaktan ve savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Berkini ve Gazi’yi anmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bol, pişkin, verimli adalet gelene kadar mücadelemize devam edeceğiz.”