Devrimci Parti PM üyesi Cansu İrem Kalender, Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle bedenini açlığa yatıran DTK Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven’e destek verdiği için oturduğu Kadıköy ilçesinden 2,5 aydır çıkamıyor.
HDP’nin 27. Dönem Milletvekili adayı da olan Kalender, tecride karşı bir kadın arkadaşıyla birlikte Kadıköy’de yaptığı sessiz eylemde gözaltına alınmış, mahkeme tarafından sadece yurt dışı değil, oturduğu ilçeden çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmıştı.
İlçe dışına çıkış yasağı uygulamasının ilk mağdurları olduklarını vurgulayan 21 yaşındaki Kalender, yaşadıklarını ANF’ye anlattı.
‘İsmimizle hitap eden polis sizi teşhis edemedik dedi’
190 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven ve Beyaz Tülbentli Annelere destek için Kadıköy’de 15 dakikalık oturma eylemi yapmayı kararlaştırdıklarını belirten Kalender, yaşananları şöyle anlattı: “11 Mayıs günüydü. HDP Kadıköy ilçe binasından çıkmamızla sivil polisler tarafından tehdit edilmemiz bir oldu. Khalkedon Meydanı’na vardığımızda üzerimize , ‘Tecrit kalksın Leyla Yaşasın’ önlükleri giyerek, ‘Tecridi kaldırın ölümleri durdurun’ yazılı dövizleri açtık ve sessizce oturmaya başladık. Otururken yanımıza üç sivil polis geldi ve işin komik yanı bize ismimizle hitap ederek kimliklerimizi istediler. GBT (Genel Bilgi Taraması) sorgulaması bile yapmadan , ‘Sizi teşhis edemedik, isimlerinizi bulamadık, parmak izi almamız gerek’ diyerek bizi karakola götürmek istediler. Ben de onlara demokratik anayasal hakkımızı kullandığımızı belirterek karakolluk bir durum olmadığını söyledim. Daha sonra İstanbul Valiliği tarafından Khalkedon Meydanı’na eylem yasağı getirildiğini öne sürdüklerinde ise Süreyya Operası’na gitmek istedik ama buna da izin vermeyerek gözaltı yapacaklarını söylediler.”
Savcı ve hakim görmeden ilçeden çıkma yasağı
Etraftaki yurttaşların tüm engelleme girişimlerine rağmen kişi başına 5 erkek polis tarafından darp edilerek ve yerlerde sürüklenerek gözaltına alındıklarını belirten Kalender, götürüldükleri Sahrayıcedid İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde de kötü muamelenin sürdüğünü aktardı.
Tuvalet ihtiyaçlarını karşılamalarına bile izin verilmediğini anlatan Kalender, bu keyfi uygulama nedeniyle adet olmasına rağmen toplam 18 saat tuvalete gidemediğine ve su dahi verilmediğine dikkat çekti.
Savcı kararıyla karakolda 24 saat kaldıktan sonra elleri kelepçeli bir biçimde Çağlayan Adliyesi’ne sevk edildiklerinde polislerin hakaretlerine ve darbına maruz kaldığını ifade eden Kalender, savcı ve hakim yüzü görmeden, savunma dahi yapmadan yurtdışına çıkma yasağı yetmezmiş gibi, İstanbul gibi bir kentte oturdukları ilçeden çıkma yasağıyla da karşı karşıya kaldıklarını belirtti.
Polislerin bile bu karar karşısında şaşırdığını dile getiren Kalender, “Polisler mahkeme kararındaki ilçe dışına çıkma yasağını gördüklerinde nöbetçi hakimin hata yaptığını, ülke dışına çıkma yasağı olduğunu düşünerek kararı değiştirmeye gittiler. Ancak denetimli serbestlik uygulanmasına yeni eklenen bir madde olduğunu öğrendik ve gelin görün ki bunun da ilk mağdurları biz olduk” dedi.
‘Faşizan baskılar ve yasaklar beni mücadeleden vazgeçiremeyecek!’
O gün kendisiyle birlikte oturma eylemi yapan ve gözaltına alınan 18 yaşındaki Elvan Polat’a da aynı yasağın uygulandığını aktaran Kalender, onun da 2,5 aydır oturduğu Eyüp ilçesinden çıkamadığına dikkat çekti.
2,5 aydır adeta bir ilçede hapsedildiğini, polisler tarafından sürekli teknik ve fiziki takibe uğradığını belirten Kalender, “Tecridi protesto ederken tecridin hedefi oldum. Sürekli sivil polisler tarafından takip ediliyorum ve bir nevi açık cezaevindeyim” diye konuştu.
Özsüt işçilerinin hak gasplarına karşı yaptığı eylemde de gözaltına alınan Kalender, anayasal protesto hakkını kullanmaya devam edeceğini vurgulayarak, “Ne bu faşizan baskılar ne de yasaklar beni mücadeleden vazgeçiremeyecek” dedi. (ANF NEWS)
