Yeni Zelanda’nın Christhurch kentindeki iki camiye düzenlediği silahlı saldırıda 49 kişiyi öldüren ve 48 kişiyi yaralayan Brenton Tarrant cinayet suçlamasıyla mahkemeye çıkarıldı ve 5 Nisan’a kadar tutuklu kalmasına karar verildi.
The Guardian’ın haberine göre kefalet talebinde bulunmayan Tarrant 5 Nisan’da tekrar hakim karşısına çıkacak.
CNN International’ın haberine göre Tarrant saldırıyla ilgili gözaltına alınan üç kişiden biri. Diğer iki kişinin ismi açıklanmadı. Gözaltına alınan dördüncü kişi, görgü tanığıydı ve serbest bırakıldı.
Hastanelerde 40 yaralı var
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, saldırının ardından yaptığı açıklamada ülkenin silah yasalarının değişeceğini söyledi.
Saldırıyı gerçekleştiren Tarrant’ın, Aralık 2017 yılında silah ruhsatı aldığını ve katliamda ikisi yarı otomatik, ikisi av tüfeği olmak üzere, toplam beş silahın kullanıldığını açıklayan Ardern, ‘‘Silah ruhsatlarının verilmesi ve bu silahların bulundurulmasından dolayı yaşanan olay üzerinde çalışmalar yapılırken şu anda silah yasalarımızın değişeceğini söyleyebilirim” dedi.
Yeni Zelanda yasalarına göre silah ruhsatı, herhangi bir suç geçmişi olmayan, 16 yaşından büyük ve geçerli nedeni olanlara veriliyor.
Christchurch kentine gidip Al Noor ve Linwood Camilerinde ve bölgede incelemelerde bulunacağını ifade eden Başbakan Ardern, hastanelerde ikisinin durumu kritik, 40 yaralının bulunduğunu ifade etti.
Ardern, “Gözaltına alınanlardan hiçbirinin Avustralya’da ve burada suç geçmişi bulunmuyor. Burada ve Avustralya’da takip listesinde değillerdi. Ülkemiz yastayken biz sorulara cevap arıyoruz” dedi.
Sinagoglarda dua okunacak
Türk Yahudi Toplumu, sosyal medyada yaptığı açıklamada bugün saldırıda zarar görenler için dua okunacağını ifade etti:
“Bu Şubat (Cumartesi) günü sabahı sinagoglarımızda Yeni Zelanda da Cuma namazında katledilenlerin ruhuna ve yaralananların şifası için özel bir dua okunacaktır. Başta İslam dünyasının ve tüm insanlığın başı sağ olsun.”
Af Örgütü: Nefrete karşı birleşeceğiz
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Genel Sekreteri Kumi Naidoo konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Ölümcül nefretleri ve ırkçı Saiklerle cuma namazına katılan kadınları, erkekleri ve çocukları hedef alan saldırganlar bizlere inanılmaz bir şok ve üzüntü yaşattı” dedi.
“Bugün aynı zamanda İslamofobi felaketini teşvik eden veya buna göz yuman dünya liderlerinin tutumlarıyla hesaplaşmasının zamanıdır. Şeytanlaştırma politikaları 49 insanın hayatına mal oldu. Saldırganların beyazların üstünlüğünü savunan ırkçı bir manifestonun takipçisi olduğuna ilişkin haberler, dünya liderlerini bu nefret dolu ideolojiye karşı durmaları için hızla harekete geçirmeli.
“Bugün, sevdiklerini kaybedenlerle dayanışma içindeyiz ve bu nefrete karşı birleşmeye söz veriyoruz. Bizim inandığımız Yeni Zelanda, çok kültürlü toplumuyla gelişen, mültecileri ve göçmenleri kabul eden ve herkesin barış içinde dini inançlarının gereğini uygulama hakkına saygı gösteren bir ülkedir.
“Bu saldırılar yalnızca bizim barış, umut ve adalet temelinde inşa edilen bir toplum adına verdiğimiz mücadeleyi güçlendirecektir.”
