Af Örgütü’nün yeni raporu Arjantin, Hindistan, Birleşik Krallık ve ABD gibi ülkelerde yaşanan vakalara ilişkin belgelere dayanıyor.
Af Örgütü, “Platform üzerinde kadınlara yönelik ısrarlı suistimaller onların adil, özgür ve korkusuz bir şekilde kendilerini ifade etme hakkını baltalıyor” dedi.
Bu suistimallerin “interseksiyonel” olduğunu belirten Af Örgütü, “Etnik ve dini azınlıklar ve marjinalleştirilmiş kastlara mensup olan kadınlar, lezbiyenler, biseksüeller veya transeksüeller ile non-binary cinsiyette olanlar ve engelli kadınlar orantısız bir şekilde etkileniyor” vurgusunda bulundu.
Bu konuda La Matinale gazetesine konuşan Af Örgütü İsviçre sözcüsü Nadia Boehlen, “Bundan iki yıl önce yaptığımız büyük bir araştırmada, kadınlar cinsiyetçi veya etnik karakterli şiddet mağduru olduklarında, ihbarlarda bulunduklarında Twitter’in tamamen devre dışı kaldığını göstermiştik. Yeniden soruşturduk ve gerçekte çok az ilerleme sağlandığını gördük. Twitter bu şiddet dürüne ilişkin harekete geçmeli, tedbirler almalı, bu hoşgörülemez” dedi.
Örgüt raporunda Twitter’in internet ortamında bu tür şiddete biçimlerine karşı daha iyi davranması için somut önerilerde bulundu.
Boehlen, “Şikayetleri toplama biçimine ilişkin büyük bir çalışma gerekiyor. Sistmatik bir şekilde mi toplanıyor, şiddet failleri sosyal ağı kullanmaktan dışlanıyor mu ya da hiçbir şey yapılmıyor mı? Bu veri toplama, daha iyi bir değerlendirme için, şeffaf olmalı” diye belirtti.