Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Kaldıraç, BDSP, Devrimci Parti, Dostluk ve Kültür Derneği (DKDER), Köz, Partizan, Sosyalist Mücadele İnisiyatifi (SMİ), 25 yıl önce Ulucanlar Hapishanesi’nde katledilen devrimci tutsaklar için İstanbul Karacaahmet Mezarlığı’nda basın açıklaması yaptı. İnsan Hakları Derneği (İHD), Sosyalist Liseliler Meclisi (SLM), Proleter Devrimci Duruş ve çok sayıda kişi eyleme katıldı. “Ulucanlar katliamı 25’inci yılında hesabını soracağız” pankartının açıldığı eylemde sık sık, “Yaşasın Ulucanlar direnişimiz”, “Devrimci tutsaklar yanlız değildir,” Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganları atıldı. Anmada katledilenlerin fotoğrafları taşındı.
Ulucanlar Katliamı’nın 25’inci yılında İstanbul Karacaahmet Mezarlığı’nda Ulucanlar katliamında katledilen Ümit Altıntaş’ın mezarında anma yapıldı. Basın açıklamasını Murat Yıldırım okudu.
‘Kimyasal gazlar ağır silahlar kullanıdlı’
Yıldırım, Ulucanlar katliamında kimyasal gazların ve ağır silahların kullanıldığını söyledi. Yıldırım, “Ulucanlar katliamının hesabını soracağız. 26 Eylül günü sabaha karşı ise binlerce asker ve polisin katıldığı saldırıda ağır silahların, kimyasal gazların, helikopterler ve iş makinalarının kullanıldığı vahşi bir operasyon gerçekleştirdiler. Devletin tüm araçlarını devreye soktuğu saldırıya zindanlardaki örgütlü devrimciler davalarına olan inanç ve kararlılıkla bedenlerini ortaya koyarak direndiler. Kendilerinden önceki devrim şehitlerinden devraldıkları bayrağı, sonraki kuşaklara zulme karşı direnişin onurunu yükseklerde tutmanın gururuyla teslim ettiler. Devrimci dayanışmanın en nadide örneklerinden birini sergileyerek ölümsüzleştiler” dedi.
‘F tipi saldırısını devreye sokmak için yapıldı’
Ulucanlar katliamın F tipi hapishanelerine geçişin bir provası olduğuna dikkati çeken Yıldırım, “Ulucanlar’da yükseltilen direniş bayrağı bu topraklarda devrim davasının yok edilemeyeceğinin yeniden ilanı oldu. Gerçekleşen saldırıda 10 devrimci katledildi, onlarcası ağır işkencelerle karşı karşıya kaldı. Buna rağmen sömürü düzeni amacına ulaşamadı. 10 devrimcinin katledildiği saldırıda tek silahları bedenleri olan devrimcilerin iradesi kazandı.Egemen sınıfların temsilcileri içeriye hâkim olamadan dışarıya hâkim olamayacaklarını biliyorlardı. Bunun için devrimcileri teslim alma hedefiyle Eskişehir Tabutluğunu devreye soktular. Bu saldırı direnişle geri püskürtüldü. F tipi saldırısını devreye sokmak için Ulucanlar saldırısını gerçekleştirdiler, canları pahasına direnen devrimcilerin iradesine çarptılar” diye belirtti.
‘Hapishanelerde saldırılar sürüyor’
Hapishanelerde tecrit ve hak ihlallerinin devam ettiğini belirten Yıldırım, “Sömürünün, baskının son bulması için direnen, mücadele eden devrimcilere içerde dışarda gerçekleştirdikleri saldırıları yeni boyutlar kazanarak sürüyor. Onlarca hasta tutsak çeşitli bahanelerle zindanlarda tutuluyor, ölüme sürükleniyor. Keyfi uygulamalarla devrimci tutsakların infazları yakılıyor. Yeni kuyu tipi (S, R, Y) hapishane ve tecrit uygulamalarıyla devrimci tutsakları yıldırmak iradelerini teslim almak için her yolu deniyorlar. Saldırıların dozunu artırarak yıllardır başaramadıklarını başarmayı, devrimci iradeyi teslim almayı hedefliyorlar” diye konuştu.
‘Onlardan aldığımız bayrağı özgür bir dünya kurana kadar taşıyacağız’
Tüm baskı ve sömürü politikalarına karşı mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Yıldırım, “Sömürü düzeni her ne kadar yeni saldırılar, ekonomik ve siyasal baskı politikaları uygularsa uygulasın bu topraklardaki mücadele geleneğini yok edemeyecek. Bu topraklar sayısız katliama ve buna karşılık direnişe ev sahipliği yaptı. Her bir direniş bize büyük bir miras ve ışık oldu. Onlardan devraldığımız bayrağı sömürüsüz, özgür, eşit bir ülke ve dünya kurana dek taşıyacağız. Yaşasın devrim ve sosyalizm. Devrim şehitleri ölümsüzdür” dedi.
Anma marşlar ve sloganlar ile son buldu.