Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken Türkiye’yi ziyaret eden ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman, “Bizim Türkiye’ye inancımız tam. Türkiye Montrö’yü uygun şekilde uygulayacaktır. Karar alma süreçlerinde Türkiye oldukça şeffaf davrandı. Hiç kimse Boğazların böylesi bir savaşın parçası haline geldiğini görmek istemez” dedi. Sherman’ın, “S-400’lerin biraz daha uzun vadeli konu olduğunu biliyoruz. Belki artık bu problemi çözmenin, farklı bir yolunu aramanın zamanı gelmiş olabilir. Bu noktada neler yapılabileceğine bakacağız” ifadeleri dikkat çekti.
Habertürk’ten Sena Alkan’a konuşan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye inanılmaz bir NATO müttefiki oldu”
“(Donbass operasyonu) Bu noktada Türkiye inanılmaz bir NATO müttefiki olmuştur. İnsani tarafta da ciddi bir yardım sağlıyor Ukrayna halkına. Ellerinden geleni yapmaya çalışıyor Ukrayna halkı için. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna lideri Vladimir Zeleniskiy’le görüşüp destek ve yardımlarını sundu. Bu durumunu sonlandırabilmek için yoğun çalışıyor. Putin’le bir araya gelip gidişatı değiştirmeye çalışıyor. Türkiye’nin sergilediği liderlik ve NATO müttefiklerine sunduğu yoğun destek için minnettarız.
“S-400 problemini çözmenin vakti gelmiş olabilir”
Bizim pozisyonumuz NATO üyesi olarak uzun solukludur. Ki Başkan Joe Biden ulusa seslenişte bu konulara değinmişti. ABD şu noktada Ukrayna’ya ABD askerlerini göndermek istememekte. Ancak bir NATO ülkesine saldırı gerçekleşirse o ülkenin her bir karışını korumak için elimizden geleni yaparız. Türkiye de NATO’nun parçası. S-400, F-16, F-35 konularına gelecek olursak, benim anlayışım şu şekilde, teknik görüşmeler F-16 üzerinde devam ediyor. S-400’lerin biraz daha uzun vadeli konu olduğunu biliyoruz. Belki artık bu problemi çözmenin, farklı bir yolunu aramanın zamanı gelmiş olabilir. Bu noktada neler yapılabileceğine bakacağız. Her şey koşullara bağlı. Mevkidaşlarımızla görüşüyoruz. Elbette sizin hukukunuz ve yasalarınız var, bizim de öyle. Hiçbir şeyin imkansız olduğunu söylememiz lazım. Putin’in önceden tasarlanmış bu haksız ve hukuksuz savaşı bitirmesi lazım bir an önce.
“Türkiye’ye inancımız tam”
Bizim Türkiye’ye inancımız tam. Montrö’yü uygun şekilde uygulayacaktır. Karar alma süreçlerinde Türkiye oldukça şeffaf davrandı. Hiç kimse Boğazların böylesi bir savaşın parçası haline geldiğini görmek istemez. Bizim Türkiye’ye güvenimiz tam.
Bir kişi tek bir kişi bu korkunç savaşın sorumlusu. O da Vladimir Putin’dir. Tek sorumlu kendisidir. NATO Rusya’ya tehdit değil. NATO saldırma değil savunma maksatlı topluluktur. Putin’in yapmaya çalıştığı şey egemenlik hakkı olan ülkeyi işgal etmek. Bir ülkenin bağımsızlığını, toprak bütünlüğüne, kendi kaderine karar verebilme hakkına saldırmak. İlgili sözleşmeler zaten bunu koruma altına alır. Bizim NATO prensiplerimizi de Rusya işgaliyle ihlal etmiş oldu. Bu noktada Putin’in yaptıkları karşısında NATO’yu sorumlu görmüyorum.
NATO’nun Avrupa’da nükleer gücü olmamalı. Ama Rusya’nın mı olacak? Bu adil değil. NATO savunma topluluğu. ABD ve Rusya dünyanın iki en büyük nükleer gücü ise bunun sorumluluğunu taşımalı ve riskleri azaltmalıyız. Sayıca azaltmalıyız. Bu konuda ilgili anlaşma, sözleşmeler var, görece başarılı olduk. Bunun üzerine anlaşmalar yapılabilir. Uzayda silahlanmada neler yapacağız? Rusya ile bizim oturup görüşebileceğimiz çok konu vardı.”