Son zamanlarda özellikle ulusal medya kanalarında yer alan militarist, ırkçı, seksist dizilerin revaçta olduğu dönemde Şevval Sam’ın Posta gazetesine verdiği röportaj bu durumun aksine tavır takınabileceğini ortaya koyuyor.
Şu sırlarda tek kişilik oyun gösterisi olan ‘Müzeyyen’ ile sahnede olan Şevval Sam, “herkesin kuralları vardır. Senin de oyunculukta yapmam dediğin şeyler var mıdır” sorusuna yanıtı şöyle:”Faşizan bir hikayeyi anlatacak, insanların kafasını yanlış bilgiyle karıştıracak bir projede asla yer almam.”
Faşizan hiçbir projede yer almayacağının altını çizen Sam’ın Posta gazetesin’den Behzat Uygur’a verdiği röportajın bir kısmı şöyle:
‘Müzeyyen’den başlayalım. Sahnede tek başına olacaksın, şarkılar okuyacaksın, seyirciyle konuşacaksın sanıyordum. Ama bir baktım, bildiğin müzikal…
Tek kişilik müzikli gösteri. Müzikal de denebilir ama Müzeyyen Senar’ı canlandırmıyorum. Onun belgesel hikayesinden çok, Müzeyyen olarak duygusuyla daha fazla ilgileniyorum. Yoksa birçok belgesel var onunla ilgili. Benim istediğim bilgi değil, duygu.
Cesaret gerektiren bir iş. Hayatını oynamasan da duygusunu vereceksin, herkesin kolay kolay yapabileceği bir iş değil…
Bu beni heyecanlandırıyor. Müzeyyen Senar birkaç röportajında, “Benim yerimi ancak Şevval doldurabilir” demiş. Bu ağır bir cümle. Ben asla bu iddiada değilim. Onun yerini dolduramam, hiç kimse dolduramaz. Ona ancak layık olunabilir. Bu bir çaba ve heves, iddia değil. Onun ruhuna bir sunum.
Sen de tek başına geliyorsun her şeyin üstesinden. Hâlâ erkek egemen bir dünyada yaşıyoruz, zor olmuyor mu?
Bütün Türkiye’yi kendi algımdan ibaret yorumlayamam. Bedel ödemek suretiyle dik durmayı becerebilen az sayıda kadından biriyim. ‘Lemanne’ gibi bir annem var benim. Onun gibi annesi olan bir çocuğun zaten hayata karşı dimdik durması, bedel ödemekten korkmaması, cesaretli olması gerekiyor.
Herkesin oyunculukta kuralları var. Senin de var mı yapmam dediğin şeyler?
Faşizan bir hikayeyi anlatacak, insanların kafasını yanlış bilgiyle karıştıracak bir projede asla yer almam.
Genelde bu soruya cevap olarak “Soyunmam, öpüşmem” denilirdi….
Hikayenin tek bir cümlesine bile inanmıyorsam girmem. Her şeyi değerlendirecek bir kriter mekanizmam var. O kriterlerden geçerse her şeyi yapabilirim.
Son zamanlarda seni en çok ne kızdırıyor?
Tabiat, dünya güzeli sahiller, ormanlar çöp yığını. Ayıptır ya! Benim için bu vatan hainliğidir. Manzarasını kapıyor diye ağacı kesiyorlar. Buna kızarım. Normal olan her insanın da kızması gerek diye düşünüyorum…