Yargıtay, aynı dosya kapsamında, “örgüt propagandası yapmak”tan Irmak’a verilen 2 yıl 6 aylık hapis cezasını da onadı.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin Irmak’a “örgüt üyesi olmak”tan 7 yıl 6 ay, “örgüt propagandası yapmak”tan verdiği 2 yıl 6 aylık hapis cezasının İstinaf Mahkemesi tarafından onanmasıyla dava Yargıtay’a taşındı. Irmak’ın avukatları Reyhan Yalçındağ ve Erhan Ürküt’ün itirazını değerlendiren Yargıtay, yerel mahkemenin kararını hukuki bularak onadı.
‘Siyasi parti faaliyetini kötüye kullandı’
Yargıtay, aynı dönemde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili olan Irmak’ın yaptığı konuşmalar ve katıldığı eylemleri siyasi parti faaliyetleri kapsamında değerlendirmedi. Kararında, Irmak’ın söz konusu dönemde aynı zamanda milletvekili olduğuna işaret eden Yargıtay, “siyasi partiye üye olma veya bir siyasi partinin çatısı altında faaliyette bulunma, düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme özgürlüğünün kapsamında olduğunu” belirterek, Irmak’ın siyasi parti faaliyetini “kötüye kullandığını” savundu.
Kararda, DTK’nin PKK/KONGRA GEL’in 5. Olağan Genel Kurulu sonuç bildirisinde ilan edilen KCK’nin Abdullah Öcalan’ın örgütün amacı doğrultusunda tabana yayılmasını sağlamak amacıyla ortaya koyduğu “Kent Meclisleri, Demokratik Siyaset Akademisi, Demokratik Toplum Kongresi ve Kooperatifler Hareketi” şeklindeki dört ayaklı bir paradigmadan oluştuğuna yer verildi.
Bu paradigmanın üçüncü ayağı olan DTK’nin, kurucu meclis işlevi gören bir yapılanma olduğu ve Kuzey Kürdistan Parlamentosu/Meclisi olarak nitelendirildiği, örgütünün hedefi olan demokratik özerklik stratejisini hayata geçirmek için KCK/TM parlamento yapısını oluşturduğu dile getirilen kararda, şu ifadelere yer verildi: “KCK ile özdeşlik gösterdiği, bileşenlerinin KCK yapılanması içinde yer alan sözde kent meclisleri, ilçe meclisleri, mahalle meclisleri ve köy komünlerinin olduğu, delege ve üyelerinin anılan bu sözde meclis üyeleri ile bazı milletvekilleri, belediye başkanları ve belediye meclis üyeleri olduğu, yaptığı kongre ve konferanslar sonucunda 14 Temmuz 2011 tarihinde demokratik özerlik ilan edildiği ve 27 Aralık 2015 tarihinde demokratik özerk bölgelerin oluşturulmasının istendiği ve ayrıca öz yönetim ilanlarına sahip çıkıldığı tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.”
‘Hukuka uygun bir karardır’
Irmak’ın DTK ve milletvekili olması nedeniyle katıldığı eylem ve açıklamanın salt siyasi parti faaliyeti olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı belirtilen onama kararında, temyiz isteği isteğinin yerinde bulunmadığı vurgulandı. Kararda, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olduğu, yerel mahkemenin vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı kaydedildi.
Yargıtay 16. Dairesi verilen hapis cezası kararına itirazı oybirliğiyle reddederek, cezaları onadı.
Avukatlar, bireysel başvuru kapsamında, onama kararına karşı Anayasa Mahkemesinde itirazda bulunacak.