Paris İklim Anlaşması’nın 5. yılı. Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Bankası, University College London, Tsinghua University gibi 35 kurumdan 120 uzmanın 40’ı aşkın göstergeyi analiz ederek hazırladığı rapor, bugüne kadar tespit edilen en endişe verici tabloyu ortaya koydu.
Lancet Countdown (Lancet Geri Sayım) Sağlık ve İklim Değişikliği 2020 raporunda uzmanlar, hiçbir ülkenin, iklim değişikliğinin sağlığa etkileri konusunda bağışıklığının olmadığına dikkat çekti ve Covid-19 salgınının gelecekte yaşantımıza ve geçim kaynaklarında oluşabilecek ipuçlarını sundu.
‘Çiftlik hayvanları yoğun şekilde emisyon salıyor’
Rapor, dünyadaki sera gazı emisyonlarının dörtte birinin gıda üretiminden kaynaklandığı belirtiyor. Çiftlik hayvanlarının yoğun şekilde emisyon saldığı belirtilen raporda, aşırı miktarda kırmızı et tüketiminden kaynaklanan ölümler de ele alınıyor. Raporda, ölüm oranının son 30 yılda yüzde 70 arttığı ve günümüzde her yıl yaklaşık 1 milyon olarak gerçekleşen ölü sayısının büyük kısmının, Batı Pasifik ve Avrupa’da meydana geldiğini belirtiyor.
Raporda öne çıkanlar şöyle:
İklim değişikliğinde 65 yaş üstü risk altında
■ 2000-2018 arasındaki 18 yılda aşırı sıcaklara bağlı yaşamını kaybeden yaşlı nüfusu yüzde 54 arttı.
■ 2018 yılında tüm dünyada 65 yaş üstü 296 bin kişi aşırı sıcaklar nedeniyle hayatını kaybetti. Türkiye sıcak hava dalgasına bağlı 65 yaş üstü ölümlerin en fazla görüldüğü 2. bölge kategorisinde.
■ Rusya, ABD ve Avrupa’nın bazı ülkeleri sıcak hava dalgasına bağlı en fazla yaşlı ölümünün görüldüğü bölgelerden.”
Hiçbir ülkenin sağlık sistemi iklim krizine hazır değil
■ “101 ülkeden sadece 51’inin ulusal sağlık ve iklim değişikliği stratejisi ya da planı bulunuyor. Ancak bu 101 ülkeden sadece 4’ü bu planları hayat geçirmek için yeterli finansal kaynak ayırmış durumda.”
Covıd-19 sonrası toparlanma ve iklim değişikliği mücadelesi eş zamanlı planlanmalı
■ “Raporda, iklim değişikliği ve Covid-19 krizleriyle birlikte mücadele edildiği durumda, milyonlarca insanın sağlığının iyileştirilebileceği ve birçok hayatın kurtarılabileceği belirtiliyor.
■ Beraber ilerleyen iki krize ortak bir yanıtın verilmesi, halk sağlığının iyileştirilmesi, sürdürülebilir bir ekonomi oluşturulması ve çevrenin korunmasına olanak sağlıyor.”