Urfa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet yürüten Özak Global Holding’e ait Özak Tekstil Fabrikası yönetimi, “iş yok” diyerek ücretsiz izne çıkardığı Devrimci İşçi Sendikası Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Tekstil Sendikası üyesi 25 işçinin yerine İŞKUR’dan 60 işçi aldı.
MA’nın haberine göre “İş yok” denilerek 7 aydır işe geri alınmayan işçilerden Mehmet Yusuf Çalı, İŞKUR’un fabrikaya işçi vermesini tepki gösterdi. Çalı, “İŞKUR hem bize hem de fabrikaya yeni gönderdiği işçilere ödeme yapıyor. Bu da yolsuzluktur. İşveren ile İŞKUR’un ortak tezgahıdır” dedi.
“Bizi kendilerine mahkûm ediyorlar”
İşçilerden Mehmet Yusuf Çalı, fabrika yönetimi tarafından Hak İş’e bağlı Öz İplik İş Sendikası’na üye olmaya zorlandıklarını, bunu kabul etmeyip DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası’na üye oldukları için 7 aydır işe geri alınmadıklarını söyledi. Son 1 aydır süresiz ücretsiz izne çıkarıldıklarını belirten Çalı, “Bunca zamandır işsizim. Bir gelirim yok. Çıkışımızı da vermedikleri için başka bir yerde de çalışamıyoruz. Bizi kendilerine mahkûm ediyorlar” diye belirtti.
“Bu İŞKUR ve işverenin kurduğu ortak tezgahtır “
Önceleri işe geri alımlarının sürekli ertelendiğini, geçtiğimiz ay kısa çalışma ödeneklerinin yatırılmadığını vurgulayan Çalı, “Nedenini fabrika yönetimine sorduğumuzda ‘Tam çalışmaya geçtik’ dediler. İş Kur hem bize nakdi ücret ödüyor hem de fabrikaya 60 işçi veriyor. İş Kur bunlara hiç sormuyor mu ‘Siz bu işçileri ücretsiz izne çıkardınız. Biz bu işçilere nakdi destek ücreti veriyoruz. Ama siz bizden yeni çalışan talep ediyorsunuz?’ demiyor mu? Bu İŞKUR ve işverenin kurduğu ortak tezgahtır. İŞKUR bizim işe geri alınmamamızı görmeyerek hem bize hem de fabrikaya gönderdiği işçilere ödeme yapıyor. Bu durumda İŞKUR’un yolsuzluk yaptığı ortaya çıkarıyor. DİSK’e bağlı 25 işçiyi işe geri almıyorlar. Bunu bilerek yapıyorlar” diye konuştu.
DİSK üyesi işçilere baskı ve tehdit
İşçilerden Sinan Aslan, karşılaştıkları durumdan kaynaklı mağdur olduklarını, DİSK’e üye oldukları için sürekli engellerle karşılaştıklarını dile getirerek, şunları söyledi: “Birçok arkadaşımız tehdit ederek sendikadan istifa ettirildiler. Bizi ne arıyorlar ne de soruyorlar. İşe geri dönmemiz için Tekstil Sendikası’nda istifa etmemizi ve köleleri olmamızı istiyorlar. Ekonomik olarak durumum iyi değil. Bir arabam vardı onu da sattım. Buna rağmen sonuna kadar mücadele edeceğim. 900 işçinin çalıştığı fabrikada yaklaşık 100 Tekstil Sendikası işçi çalıştırılıyor. İş yok diye işe almıyorlar. Haksızlığa uğradık ve haksızlık devam ediyor.”
“Bizi aylık bin 160 kiraya mahkûm ettiler”
Zeki Çalışkan adlı işçi de daha önce Öz İplik işe sendikasına üye olduğunu, söz konusu sendikanın hakkını savunmadığı için DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası’na geçtiğini, bu durumdan kaynaklı birçok engellemelerle karşılaştığını anlattı. Pandeminin işverenin işine yaradığını hatırlatan Çalışkan, şöyle devam etti: “7 aydır bizi işe geri almıyorlar. Daha önce kısa ödenekteydik. Şimdi ücretsiz izne ayırdılar. Bizi aylık bin 160 kiraya mahkûm ettiler. Geçinemiyorum. Bizi özellikler işe almıyorlar. Patron sendikasına geçmemizi istiyorlar. Biz bunu kabul etmeyince işe almıyorlar. Dava açtık. Süreç devam ediyor. Fabrikada 470 işçi DİSK üyesiydi. İstifa ettire ettire en son 100 kişi kaldık.”
İşçilere karşı baskı uygulamaları
Özak Tekstil Fabrikası, pandemiyle birlikte üretime ara vererek, fabrikada çalışan tüm işçileri ücretsiz izne ayırmıştı. İşçiler kısa ödenek ödeneğinden yararlanarak geçimini sağlamaya başladılar. Söz konusu fabrika 1 Haziran’da tekrardan üretime başlayınca fabrika da daha önce çalışıp izne ayrılan Hak İş’e bağlı Öz İplik İş Sendikası üye olan tüm işçiler işe geri alırken, DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası üyesi olan işçilerin bir kısmı işe geri alındı. DİSK’li işçilerin işe alımları sürekli ertelendi. Pandemiden önce şu ana kadar DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası’na üye olan 80 civarında kişi fabrikada çalışmaya tekrardan başlarken, geriye kalan 25 kişi ise hala işe alınmış değil. Pandemi sürecinden önce yaklaşık 800 kişinin çalıştığı fabrikada işçiler DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası’na üye olmaya başlayınca fabrika yönetimi işçiler üzerinde mobbing, baskı ve tehditlerle gündeme gelmişti.
