İzmir Onur Haftası Komitesi, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda, Bornova Sokak ve Bayram sokakta trans seks işçilerine yönelik saldırılara dikkat çekerek, “Bugün mühürlediğiniz ve grupları körükleyerek taşlattırdığınız evlerimizin “yerlerimiz” olduğunu haykırıyoruz” denildi.
“Peki neden “Yer var mı?” ?
LGBTQ hareketinin gücünün verdiği korkuyu iliklere kadar hissediliğini belirten açıklamada, “Ne yazık ki, hiçbir işe yaramayacak bu girişimlerinizin, bizleri daha da güçlendirdiğinin farkında değilsiniz. Hem yerelimizde, hem de ulusalda, başta trans+lar olmak üzere, LGBTİ+’ların sistemin zorbalıkları neticesinde, yersiz ve yurtsuz bırakılmaya çalışıldıklarını, kentlerinden çıkmaları için göçe zorlandıklarını, temel ihtiyacı olan barınma hakkının ise sistem tarafından gasp edildiğine dikkat çekmek istiyoruz” denildi.
Sosyal medya paylaşımlarından yapılan açıklamanın geri kalan kısmı ise şöyle:
Bizler, Bornova Sokak ve çevresinde, Esat’ta, Bayram Sokak’ta adım atarken bile sistemin bu tahammülsüzlüğü ve şiddeti ile karşılaşıyoruz. Bugün mühürlediğiniz ve grupları körükleyerek taşlattırdığınız evlerimizin “yerlerimiz” olduğunu haykırıyoruz. Bir sabah vakti, insan haklarına aykırı bir biçimde girmeye çalıştığınız “yuvalarımızın” ve bu “yuvalarda” yaşayan lubunyaların onurlu mücadelesinin ne kadar kıymetli olduğunu yüzünüze yüzünüze söylemekten korkmuyoruz. Devletin yurtlarından, biz öğrencileri sırf cinsiyet kimliğimiz /cinsel yönelimimiz/ cinsiyetimiz/cinsiyetsizliğimiz nedeniyle tehdit ederek göndermeye çalıştığınızı ve zorbalıklarınızı biliyoruz, görüyoruz, hatırlıyoruz, işitiyoruz. Bizler yaşattığınız bu yersizliğin hesabını sormaya devam edeceğiz.
Hem hukuki mücadelemizde, hem politik mücadelemizde, hem de dayanışmamızda “kazandığımız ya da zaten bizim olan yerleri” yükseltmeye devam ediyoruz. Bizleri keyfi olarak attıkları cezaevinde bile yersizliğe mahkum eden; sokaklarımızda arkadaşlarımızla yürürken LGBTIQ+ kimliklerimiz nedeniyle kriminalize edip, GBT yapan; direnişlerimizde ve basın açıklamalarımızda bizlere şiddet uygulayarak, hukuka aykırı biçimde gösteri ve yürüyüş hakkımızı elimizden alan; başarılarımız ve yetkinliklerimiz doğrultusunda girmeye çalıştığımız kadrolarda bizi ifşa edip, bu alanı bize kapatan; her “yerde” ve her durumda fail olan bu sistemden hepsinin hesabını soracağız.
Öyleyse soruyoruz: “Yer var mı?”.Bizleri silikleştirmeye, sindirmeye, şiddetle yok etmeye, öldürmeye, tehdit etmeye ve zorbalamaya çalışan herkese inat soruyoruz: “Yer var mı?”. Oturup herkesi düşünmeye davet ediyoruz. Köksüzlüğe, yersizliğe, yurtsuzluğa ve göç etmeye zorladığınız biz lubunyalara yer var mı?”