İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla her hafta sürdürdükleri eylemin 639’uncusunu sosyal medya hesabı üzerinde yayınlanan video ile gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, 1995 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesinde sivil giyimli kişiler tarafından zorla bir araca bindirilen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Hasan Ergül’ün hikayesi anlatıldı.
Ergül’ün hikayesini okuyan İHD Diyarbakır Şubesi Yürütme Kurulu Üyesi Gurbet Yavuz, Ergül’ün 23 Mayıs 1995 tarihinde Silopi’nin girişinde bulunan Oval Petrol önünde 5 yaşındaki oğlu ile birlikteyken, telsizli ve sivil giyimli kişiler tarafından zorla bir araca bindirildiğini ve bir daha kendisinden haber alınamadığını söyledi.
‘JİTEM tarafından katledildi’
Ergül’ün ailesinin, Ergül için tüm resmi mercilere başvurduğunu, ancak bir sonuç alamadığını ifade eden Yavuz, JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın, konuşmasının yer aldığı 11 Mart 2004 tarihli Özgür Gündem gazetesinde Ergül cinayetini itiraf ettiğini belirtti. Aygan’ın itirafında, Ergül’ün Elazığ’a götürüldüğünü ve katledilip Hazar Gölü’ne atıldığını söylediğini belirtilen Yavuz, cesedin bulunması için Ergül ailesinin, Hazar Gölü çevresinde araştırma yaptığını kaydetti. Gölde balıkçılık yapan bazı tanıkların 1995 yılında bir torba içinde çıplak halde iki erkek cesedinin bulduklarını ifade ettiklerini söyleyen Yavuz, “Ergül ailesi bu bilgi üzerine 9 Nisan 2009’da avukatları aracılığıyla Elazığ Cumhuriyet Savcılığı’na başvuruda bulunur. Edinilen bilgiye göre; balıkçıların buldukları cesetleri Elazığ Emniyeti’ne bildirmeleri üzerine savcılık devreye girer. Cesetler, fotoğrafları çekilip, Adli Tıp Kurumu’nda otopsi yapıldıktan sonra kimlikleri tespit edilemediği için kimsesizler mezarlığına gömülmüş” dedi.
Elazığ Cumhuriyet Savcısı’nın 1995 yılına ait sahipsiz cesetlerle ilgili dosyaları tek tek çıkararak Hadi ve Arto Ergül kardeşlere gösterdiğini kaydeden Yavuz, “Ergül kardeşler, kardeşleri Hasan Ergül’ü dosyadaki fotoğraflardan teşhis eder. Yapılan DNA örneklerinden cesedin Hasan Ergül’e ait olduğunu kesinleşir ve kemikler Ergül ailesine teslim edilir” diye belirtti.
8 sanık beraat etti
Ergül ailesinin daha sonra o tarihte tutuklu olan Albay Cemal Temizöz ve Koçero Saluci hakkında suç duyurusunda bulunduğuna dikkat çeken Yavuz, davaya ilişkin gelişmeleri şöyle anlattı: “23 Mart 2009 günü Cizre’de görev yaptığı tarihlerde yaşanan faili meçhul cinayetler ve kayıplar nedeniyle Cemal Temizöz gözaltına alınır. Cemal Temizöz, Veli Küçük’ün Cizre’de görev yaptığı tarihte aynı ilçede yüzbaşı olarak görev yapıyordu. Veli Küçük ‘ün ekibinden olduğu iddia edilen Temizöz’ün adı JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın ifadelerinde de sıkça geçiyordu. Albay Temizöz gözaltına alındıktan 2 gün sonra ‘adam öldürmeye azmettirmek ve silahlı örgüt üyesi olmak’ suçlamalarıyla tutuklanarak askerî hapishaneye konur. 2009 Temmuz ayında açıklanan 104 sayfalık JİTEM iddianamede Cizre’deki 20 cinayetten sorumlu tutulan Temizöz’ün 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenir. Temizöz, 12 Eylül 2014’te tutuksuz yargılanmak üzere Silivri hapishanesinden tahliye olur. 5 Kasım 2015 günü görülen davada, Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak’ın da aralarında bulunduğu 8 sanık beraat eder.”
Yavuz, adalet ve hakikat yeşerene kadar mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti.