Ölümsüzlüğünün 48’inci Yıldönümünde Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın bilimsel sosyalist fikirleri güncelliğini koruyarak halklarımıza yol göstermeye devam ediyor. Kaypakkaya tarafından 72 Nisan’ın da göndere çekilen enternasyonal proletaryanın kızıl bayrağı bir fener olarak halklarımıza ışık saçıyor ve karanlıkları aydınlatıyor.
Tarihi direniş çizgisi ve komünist fikirlerini cellâtlarının suratına haykırarak işkencehaneleri kızıl direnme mevzisine dönüştüren komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın bu tarihi komünist çıkışı karşısında yenilerek acze düşen düşmanları çareyi onu hunharca katletmekte buldular. 18 Mayıs 1973 Kaypakkayanın işkencehanelerde komünizmim kızıl bayrağını dalgalandırarak ölümsüzleştiği gündür. 18 Mayıs aynı zamanda Türk hâkim sınıflarının stratejik olarak yenildiği bir gündür aynı zamanda. Çünkü Kaypakkaya cellâtlarının kendini en güçlü hissettikleri inlerinde onları tarihsel olarak yargılayarak ve tüm gerici paradigmalarını yerle bir ederek mahkûm etmiştir.
Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın MLM’nin kılavuzluğunda ortaya koyduğu tahliller ve komünist fikirler burjuva faşist cumhuriyetin gerçek mahiyetini parçalayıp deşifre ederken Türkiye-Kuzey Kürdistan halklarının üzerine çökmüş olan ölü toprağı da parçalıyordu. Kaypakkaya sadece burjuva faşist cumhuriyetin özünü deşifre etmekle kalmayarak aynı zamanda dönemin sol hareketi üzerinde baskın biçimde egemen olan ve halada etkisini devam ettiren sosyal şovenizm başta olmak üzere bilumum burjuva ve küçük burjuva anlayışları da keskin devrimci bir meydan okuyuş ve kopuşla yerle bir ediyordu.
Bu çelik aldığı suyu unutmayacak
Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın sınıf mücadelesinin engin denizinde sınanarak ve çelikleşerek kitlelerin elinde bir manifestoya dönüşen ihtilalci komünist çizgisi ilmik ilmik örülerek kısa sürede binlerle, on binlerle, yüz binlerle buluşarak toplumsal maddi bir güce ve kaçınılmaz sosyal bir olguya dönüşüyordu. ‘’Bu çelik aldığı suyu unutmayacak’’ devrimci şiarını kuşanan halklarımızın oğulları ve kızları Kayapakkaya’nın kızıl güzergâhı etrafında kenetlenerek adeta bir nehir oluşturuyordu. Halklarımızın evlatları sınıfsız, sınırsız ve özgür bir dünya düşüyle Kaypakkaya güzergâhında tereddütsüzce yaşamlarını feda ediyorlardı ve etmeye devam ediyorlar.
Komünist önder İbrahim Kaypakkaya şahsında özgür bir dünya düşüyle yaşamlarını tereddütsüzce feda ederek ölümsüzleşen tüm kızıl kardelenlerin devrimci anıları önünde saygıyla eğilirken mücadelemizde yaşatacağımıza söz veriyoruz.