Karaburun Bilim Kongresinin 14.’sü, “Sınıf Mücadelesinde Krizler ve Çıkışlar” ana başlığı ile 4-7 Eylül tarihleri arasında İzmir Karaburun’da gerçekleşecek.
Güncel ve siyasal tartışmaların da yer bulacağı kongrenin Düzenleme Kurulunda yer alan Yardımcı Doçent Doktor Erkin Başer kongreye ilişkin konuştu. Kongrenin gönüllülükle ve hiçbir maddi kaygı gözetmeden düzenlendiğini belirten Başer, “Kongreyi 14 yıldır yapıyoruz ve çok değerli. Çünkü sermaye ve devletten bağımsız yapıyoruz. Elbette bir bütçe gerekli ve bu bütçeyi de örgütlerimiz sağlıyor. Mülkiyeler Birliği, TMMOB, Eğitim Sen gibi kurumların yanı sıra Karaburun Belediyesi ev sahipliği yapıyor” dedi.
Düzenleme kurulunun çoğunun bu yıl ihraç edilmiş akademisyenlerden oluştuğunu ifade eden Başer, bilimin üniversitelerde üretilmediği bir dönemde Karaburun Bilim Kongresinin çöldeki bir vaha gibi olduğunu dile getirdi.
Kongrede gelip sunum yapanların kolektif bir iş yaptığını ifade eden Başer, özel mülkiyet ve telif hakkı olmamasının çok değerli bir pratik olduğunu belirtti. Tüm etkinliklerin ücretsiz olduğuna dikkat çeken Başer, “Sadece bilimcileri çağırmıyoruz. Siyasetçiler ve işçileri de çağırıyoruz. Son oturum sınıf mücadelesi üzerine. İşçi temsilcileri gelecek. Bağımsız araştırmacılar, öğrenciler de geliyor. Özgürleştirici bir süreç işliyor. Tabii ki kriterlerimiz var onlar da bilimsel kriterler” şeklinde konuştu.
Kongre kapsamında bilimsel oturumlar dışında, atölye çalışmalarının ve sosyal programın da olduğunu vurgulayan Başer, belgesel gösterimi ve sergilerin yanı sıra Praksis’in vereceği bir konserin de olduğunu belirtti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı ve Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan’ın kongreye geleceğini söyleyen Erkin Başer, “Kayyum atamaları kongreyi etkilemedi. Seçilmiş belediye başkanı gelecek. Cumartesi günü öğle oturumunda belediye başkanlarını ağırlayacağız” dedi.
“Bilimsel bilginin üniversitelerde üretilemediği, bilimin rehberliğinde toplumsal bilgiye ulaşacağımız, özgürce eleştirel bilginin üretildiği yer burası. İnsanların başka kongrelerde sansürle karşılaştıkları konuları konuşacakları yer burası, özgür bilimin evi” diyen Başer, bilim insanları ve öğrenciler başta olmak üzere herkesi kongreye davet etti.