İstanbul’da Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG), “Kadınların isyanı değiştirecek” şiarıyla Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde “İstanbul Kadın Forumu” gerçekleştirdi.
Forumda ilk olarak konuşan KBG üyesi Selin Top, KBG’nin kuruluş sürecine ilişkin hatırlatma yaptı. 2 Şubat 2017’de bir toplantı yaptıklarını ve ardından mücadeleye başladıklarını anımsatan Selin, “Tek başına olmaz hayır 8 Mart’a doğru Kadınlar Birlikte Güçlü” sloganıyla yürüttükleri kampanyaya dikkat çekti. Kadınların eylem ve etkinlikteki enerjilerine işaret eden Selin, “Korona sürecinde de, ‘Korona günlerinde de Kadınlar Birlikte Güçlü’ diyerek o kapanma sürecini eylemlerle geçirdik. Kadınlar sokaklarda, sosyal medyada hayatları için mücadeleye devam etmiş. KBG’nin çağrısıyla daha da geniş bir zeminde İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu’nu örgütledik” ifadelerini kullandı.
Çok sayıda kadınla, KBG’yi devam ettirdiklerini dile getiren Selin, “Referandum dönemini çok hareketli geçirdik net bir hayırımız vardı. Müftü nikahına karşı Türkiye’nin birçok kentinde eylem yaptık. Bize iller arası ağ ve ilçelerde örgütlenmeler bıraktı. Çocuk istismarına, kadın cinayetlerine karşı, Kürt illerindeki kayyumlara karşı sokakta olduk. Savaşa karşı barışı savunduk. Hem kendimiz gözaltılara alındık hem de gözaltılarla ve cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı mücadele yürüttük” dedi.
Forumda daha sonra KBG’den Rüya Kurtuluş söz aldı. Rüya, Türkiye’de kadın özgürlük mücadelesinin eski bir tarihi olmakla birlikte KBG’nin de 5’inci yılında olduğunu kaydetti. Tartışmalar sonucunda somut bir plan oluşturmak istediklerini söyleyen Rüya, “KBG yola çıktığından bu yana her perşembe toplanıyor. Perşembeleri pandemi de bile online buluştuk. O buluşmalarımızda ‘Kadınlar olarak önümüzdeki yılın sıradan bir yıl olmadığını, ülkemiz açısından kader yılı olduğunu biliyoruz. Ona göre bir planlama yapacağız’ dedik. Belirli takvim günlerinde ya da haklarımıza, hayatlarımıza dönük bir saldırı olduğunda refleks vermek yerine daha sistematik bir programla hareket halinde olacağız ve aynı zamanda ne yapıyorsak birlikte yapacağız. Bu saldırganlık karşısında birlikte durmak gerekiyor dedik” şeklinde konuştu.
“Tek adam” rejiminin oylandığı referandumda kurulduklarının ve o günden bu yana direndiklerinin altını çizen Rüya, şu ifadeleri kullandı: “Özel bir dönemin içine girdik. Önümüzde dinci AKP-MHP iktidarının oylanacağı seçim var. Bu seçimin olağan geçmeyeceğini, olağan koşullarda olmayacağını Erdoğan’ın iktidarda kalmak için her türlü yolu deneyeceğini konuşuyorduk. Bu yolların üzerinde tabii ki kadın düşmanlığı içinde kurulan bir rejimin kadınlara, LGBTİ+’lara dönük saldırıların tuhaf olmadığını, beklediğimizi söylüyorduk. İstanbul Sözleşmesi’nden çekinildiğinde bizim için bitmedi demiştik ve gerçekten bitmedi. O günden bu yana bu iktidarın, faşizmin dayatmalarına karşı kendi hayatlarımızı, haklarımızı savunmaya devam ediyoruz. Milyonlarca kadın belki fiilen sokakta yanımızda değil ama duygusuyla, düşüncesiyle kendi haklarına sahip çıkarak yanımızda, birlikte mücadele ediyoruz. Etmeye devam edeceğiz.”
“Birbirimize tutunuyoruz”
Rüya, erkek egemenliğine karşı mücadelenin AKP’den sonra da devam edeceğini belirtirken, fiili bir OHAL sürecinde olduklarına değindi, HDP’ye yönelik saldırıları, Gezi direnişçilerinin tutsaklığını, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutsak edilmesini, TTB’ye yönelik saldırıları “faşizm” ve “saldırganlığa” örnek olarak gösterdi. Rüya, mücadele içinde birbirlerine tutunarak hayatta ve ayakta kaldıklarını dile getirdi.
“Hepinizi göndereceğiz”
Seçim sürecinin oy kullanmaktan ibaret olmadığını vurgulayan Rüya, “Seçimlerin de ötesinde hayallerimiz, isteklerimiz AKP’nin gitmesi ve yerine birinin gelmesiyle sınırlı değil ama öte yandan şunu da biliyoruz biz bu kadın düşmanı iktidarı göndereceğiz, göndermek zorundayız. Bu tek adamdan ve hepsinden kurtulmak zorundayız. Tek başına olmaz hepinizi göndereceğiz ‘Ama peki bunu nasıl yapacağız’ı birlikte konuşacağız” dedi.
Devlet şiddeti karşısında direnmenin zorunluluk olduğuna işaret eden Rüya, “Bu şiddet hapishanelerden evlere, sosyal medyaya, dernekleri kapatmaya kadar sirayet etmiş durumda” dedi. Erkek-devlet şiddetine karşı mücadele yöntemlerini konuşmak zorunda olduklarını ekleyen Rüya, Kürt halkına yönelik saldırıya, İstiklal katliamı bahane edilerek Rojava’ya yönelik başlatılan saldırıları hatırlattı. Rüya, öncelikli hedeflerin belirlenmesi ve nasıl mücadele yürütüleceğinin planlanması gerektiğinin altını çizdi.
Açılış konuşmalarının ardından forum basına kapalı devam etti. Kadınlar formun deklarasyonunu daha sonra kamuoyuyla paylaşacak. (Jınnews)