Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Özdoğan parti bileşenlerine ve gazetecilere yönelik seçim öncesi yapılan operasyonlara ilişkin HDP Genel Merkezi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Tüm seçim çalışmalarını barışçıl siyaset ile Yeşil Sol Parti olarak yürüttüklerini söyleyen Özdoğan, bu mücadelenin aynı kararlılık ile devam edeceğini belirtti. Özdoğan, “Türkiye halkları için kader seçimi haline gelen 14 Mayıs 2023 seçimlerine listelerinden girdiğimiz Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ile birlikte tüm gücümüzle çalışmakta ve hazırlanmaktayız. Halkların Demokratik Partisi’ne yönelik kapatma davası, geçmiş dönem eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, il ve ilçe yöneticilerimiz ile birlikte binlerce üyemizin tutuklu olduğu bu dönemde, bu durum bizi ne yolumuzdan ne mücadelemizden alıkoyamamaktadır. Partimiz binlerce gönüllüsü, kadın, işçi, genç ve tüm emekçileriyle Türkiye’nin dört bir yanında, şehirlerde, köylerde, sokaklarda, evlerde büyük bir coşku ve demokratik barışçıl siyaset ısrarıyla seçim çalışması yapmaktadır. Demokratik ve barışçıl bir düzen bu ülkenin, halklarımızın ekmek ve su gibi en doğal hakkıdır. Bu haklar için yürüttüğümüz mücadelemiz aynı kararlılıkla devam etmektedir. Bu haklarımızı alacağız” ifadelerini kullandı.
İktidarın son 1 ayda yürüttüğü siyasi soykırım operasyonlarının bilançosunu açıklayan Özdoğan, “Tüm iktidarını kendisi dışındaki herkese “terörist” diyerek elindeki şiddet araçlarını, devletin tüm olanaklarını, faşizmi bu topraklara yerleştirmek için kullanan AKP-MHP iktidarı ise seçim çalışmalarını kendi bildiği yöntemlerle sürdürmektedir. Partimiz ve tüm muhaliflere yönelik, AKP yargısı ve kolluk eliyle yürütülen operasyonlar seçim sürecine girmemizle beraber artarak devam etmektedir” dedi.
Nuray Özdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“4 Mart’ta Urfa ilinde HDP il eş başkanının da aralarında olduğu 12 partili gözaltına alınmıştır. Aynı gün İstanbul ilinde HDP Gençlik Meclisi üyelerinin de yer aldığı 16 kişi gözaltına alınmıştır. 25 Nisan’da Diyarbakır’da 2 HDP MYK Üyesi, Seçim Güvenliği için çalışacak 25 avukat, seçim çalışması yapan partili ve sandık görevlilerinin olduğu 143 kişi gözaltına alınmıştır. Hala hakkında arama kararı süren kişiler vardır.
4’ü gazeteci 48 kişi tutuklandı
Bu gözaltılarda 5’i avukat, 4’ü gazeteci olmak üzere 48 kişi tutuklanmıştır. Bu siyasi soykırım operasyonuna karşı basın açıklaması yapmak isteyen onlarca insan gözaltı işlemine maruz kalmışlardır. Avukatların gözaltındaki meslektaşlarıyla görüşmesine dahi 24 saat süreyle yasak getirilmiştir. Yargı ve kolluk 4 günlük gözaltı süresini keyfi olarak her gözaltı işleminde devam etmektedir.
2’si gazeteci 5 kişi tutuklandı
26 Nisan’da Kocaeli Yeşil Sol Parti adayı tutuklanmıştır. 27 Nisan’da Muş’ta yapılan seçim mitingi sonrası çok sayıda kişi gözaltına alınmıştır. 29 Nisan’da Ankara’da, aralarında 2 gazetecinin, parti üyelerinin de bulunduğu 19 kişi gözaltına alınmıştır. 3 Mayıs 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde bu gazetecilerden 2’si dahil 5 kişi tutuklanmıştır.
Yine 29 Nisan’da Ankara’da seçim konvoyumuza çevik kuvvet ile müdahale edilmiş parti hukukçumuzun da bulunduğu 3 kişi darp edilmiştir.
Yeşil Sol Parti adayı tutuklandı
30 Nisan’da Gebze ilçe eş başkanı ve 4 parti çalışanı gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Eskişehir ve İstanbul’da bileşen partimiz ESP’nin Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Yeşiller ve Sol Parti milletvekili adayları, ESP üyeleri ve muhalif gazetecilerin olduğu 23 kişi gözaltına alınmıştır. Sayın Şahin Tümüklü, Yeşil Sol Parti vekil adayı ve 1 gazetecinin de bulunduğu 6 kişi tutuklanmıştır. 1 Mayıs’ta Kocaeli ilindeki seçim çalışmaları sırasında milletvekili adaylarımız Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Arzu Eylem Kayaoğlu, kolluk gözetiminde fiziki ve sözsel şiddete uğramıştır.
32 kişi gözaltına alındı
2 Mayıs’ta Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Gençlik Meclisi üyeleri ile yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 32 kişi gözaltına alınmıştır. Haksız ve hukuksuzca gözaltına alınan Onur İlbars’ın babası Abdulcebbar İlbars oğlunu görmek için emniyet birimine gitmiş ancak görüştürülmemesi üzerine evine döndükten kısa süre sonra kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir. Rahmet diliyoruz. Yakınlarına başsağlığı dileklerimizi tekrar iletiyoruz. Bu ölümden sorumlu olanların yargılanması için elimizden geleni yapacağımızı bildirmek isteriz.
2 Mayıs’ta Edirne’de seçim standına gerçekleştirilen saldırı sonucu içinde milletvekili adayı Serdal Zımba’nın da olduğu 2 partilinin kolu kırılmış, toplam 3 partili yaralanmıştır. Seçim araçlarına, seçim bürolarına saldırı, sosyal medya üzerinden tehditler, kolluk tacizi, seçim çalışmalarının valilik ve kaymakamların hukuk dışı engelleme kararlarıyla yasaklanması uygulamaları her yerde devam etmektedir.
Son 1 ayda partimize dönük 295 gözaltı, 61 tutuklama gerçekleşmiştir. Bu sadece bir ayın verisidir. Bunlar henüz ulaşmış olan verilerdir. Bu sayının daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Devletin tüm kurumlarını, yargıyı, kolluğu, valilikleri seçim çalışmalarına katan, kamu binalarını seçim büroları gibi kullanan, halkımızın bütçesini, depremzedeler için toplanan paraları seçim bütçesi haline getiren bu iktidar gidişinin arifesinde baskı ve zulmünü artırmıştır. Bunun nedeni vardır elbette. Seçimlere ilişkin anket sonuçları.
Seçim güvenliği için Soylu’nun görevine son verilmeli
Telaşları artmıştır. Demokratik Anayasal düzenin ve demokrasinin en belirleyici aracı olan seçimleri darbe girişimi olarak nitelendirmeye dahi başlamışlardır. 26 Nisan’da AKP Genel Başkanı Vekili Binali Yıldırım, “Bu seçim, işgalcilere karşı istiklal mücadelesi seçimidir” demiştir. 29 Nisan’da yüzbinlerce silahlı personelin polis, jandarma ve silahlı bekçinin amiri konumunda olan ve hala İçişleri Bakanlığı’na devam eden Süleyman Soylu, 14 Mayıs Genel Seçimleri’ni “darbe girişimi” olarak nitelemiştir. Seçimin güvenliği için öncelikle Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı görevine son verilmelidir. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 Mayıs günü Ankara’da yaptığı konuşmada, “Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez” demiştir. Devamında 2 Mayıs tarihinde Erdoğan’ın Başdanışmanı, bu ülkedeki anayasasızlaştırma girişimlerinde önemli de bir rolü olan Mehmet Uçum, “2023 seçimlerinde iktidar değişikliği Türkiye’nin tam bağımsızlığına darbe olur” demiştir. Bu açıklamalar basına yeniden servis ve tekrar edilmektedir. Yukarıda bahsettiğimiz siyasi soykırım niteliğindeki tutuklamaların, bu açıklamalardan sonra arttığına dikkatinizi çekmek isteriz.
“AKP-MHP iktidarı ayrımcılık ve ırkçılık politikalarını iktidarlarının can suyu yapmışlardır”
Tüm seçim alanlarında yoğun bir provokasyon girişimleri söz konusu olmaktadır. Seçimlere yönelik işlenen suçlar, açıkça anayasayı ihlal niteliğindeki suçlardır. Bunlar basit suçlar değildir. Partimiz ve Emek ve Özgürlük ittifakı, iktidarın yönetimindeki bu provokasyonları karşı sağduyuludur. İktidarın seçim alanlarını, şiddet alanlarına çevirmesine izin vermeyeceğiz, izin verilmeyecektir. Bu ülke, 7 Haziran seçimleri sonrası yaratılan şiddet ve katliamları unutmamıştır. Yapabileceklerini yeniden hatırlatan iktidara, bu halkın sağduyusu ve adalete barışa olan inancı, özlemiyle bu seçimlerde cevap verilecektir. AKP-MHP iktidarı ayrımcılık ve ırkçılık politikalarını iktidarlarının can suyu yapmışlardır. Bu ülkenin demokratik değerlerinin hepsine düşman olmuş ve düşman yaratmışlardır.
“Yarattıkları kayyım düzeni hırsızlık ve yağma düzenidir”
Bu oyun 14 Mayıs’ta bozulacaktır. Partimiz ve ittifak bileşenlerimizle an itibariyle sayısı 4 bini geçen gönüllü avukatlar, binlerce müşahit ile seçim sandıklarının başında olacaktır. Tüm çalışma ekiplerimiz ile Bizler bu seçime hazırız. Bizler, bu faşist bloğun gideceği güne hazırız. Tek bir oyumuzun dahi yaratılmaya çalışılan karanlığın içinde kaybolmasına izin vermeyeceğiz. Yarattıkları kayyım düzeni hırsızlık ve yağma düzenidir. Bu ülkenin üzerine çökmüş en büyük karanlıktır ve gideceklerdir. Partimiz tüm bileşenleri ve ittifaklarıyla 14 Mayıs seçimlerine hazırdır.
Halkımıza şunu söylemek isteriz, Tüm oylarınız korunacaktır, herkesin her bireyin, sadece partimizin ve seçmenimizin değil herkesin oyları korunacaktır. Bu ülke halklarının her bireyinin seçme ve seçilme hakkı korunacaktır. Bu konuda partimiz ve bileşenlerimizle birlikte en geniş kapsamlı çalışmayı yürütüyoruz. Barışa ve demokrasiye olan özlemimizin 14 Mayıs’tan sonra kısmen giderileceği bir sürece birlikte tanıklık etmeyi umuyoruz. Herkesi tüm kamuoyunu, tüm muhalifleri, tüm demokrasi bileşenlerini Yeşil Sol Parti’ye ve Emek ve Özgürlük İttifakımıza yönelik bu saldırılara bu provokasyon girişimlerine karşı uyanık olmaya, birlikte hareket etmeye ve bu seçim sürecinde bir demokrasi ittifakı gibi çalışmaya davet ediyoruz.”